FİZİK TEDAVİ VE REHABİLİTASYON UZMANI PROF. DR. TURAN USLU
Prof.Dr. Turan Uslu, kadınlarda bel ağrılarına dikkat edilmesi konusunda uyarılarda bulundu.
Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Turan Uslu, “Aslında bel ağrıları her yaş ve cinste görülen bir hastalıktır. Ancak bel ağrılarında kadınlara ait bazı ayrıcalıklar vardır. Kadınların en az yüzde 40’ının her yıl bir bel ağrısı atağı vardır. Beli ağrıyan kadınların yüzde 80’inde ağrı son bir yılda başlamıştır. 16-24 yaş arasındaki kadınların üçte birinde, 45-65 yaşındaki kadınların yarısında son bir yılda bel ağrısı atağı olmuştur. Bel ağrıları kadınlarda erken ve ileri yaşta, erkeklerde ise orta yaşlarda daha sıktır. Kadınların bel ağrısı atakları erkeklerden daha uzun sürer, kadınlarda kronikleşme riski daha fazladır. Erkeklerin bel ağrısı atağı daha kısa fakat daha şiddetlidir. Kadınlar bel ağrıları ile karşılaştıkları zaman, erkeklere göre daha fazla hareket kısıtlamasına giderler” dedi.
Kadın olmanın bel ağrısı ile ilişkisi hakkında bilgi veren Dr. Uslu, “Adet dönemleri ağrıyı tetikler. Gebelik ve çocuk bakımı kadınların daha sık bel ağrısına maruz kalmasına yol açar. Gebelerin yüzde 40-60’ın da bel ağrısı vardır. Erkeklerde ağrı daha çok belirgin bir zorlanmaya bağlıdır. Kadınlarda ise günlük yaşam aktiviteleri, uzun süre ayakta kalma, ev işleri, çocuk bakımı gibi günlük tekrarlayan hareketler ağrıya sebep olabilir. Motorlu taşıt kazalarından sonra ortaya çıkan whiplash injürileri (kamçı yaralanmaları) kadınlarda daha sık görülür ve daha geç iyileşir. Ağır eşyalar taşıma, çekme, itme, bahçe işleri ve temizlik faaliyetleri, ev ve ev dışı aktiviteleri bel ağrılarını tetikleyen en önemli sebeplerdir. Kız çocuklarında ve kadınlarda spondilolistezis (bel kayması) erkeklere göre daha sık görülür. İş ortamı ve bel ağrısı: Kadınlarda bel ağrılarının sadece yüzde 15-20 kadarı iş ortamı ve iş ile ilişkilidir. Bu oran erkeklerde daha yüksektir. Sağlık, otel, catering işletmeleri, bankacılık, finans ve sigortacılık sektörleri kadınların en sık bel ağrısı ile karşılaştıkları çalışma alanlarıdır. Hemşireler, uzun süre ayakta kalma ve hasta bakımı nedeniyle sık olarak bel ağrısı sorunu ile karşılaşmaktadırlar. İtme, çekme ve döndürme gibi vücut hareketlerinin sıklıkla tekrarlayıcı hareketlere zorlandığı işler bel ağrıları için önemli bir risk faktörüdür. Market kasiyerlerinde, klavye kullananlarda, telefon santralinde çalışanlarda, bankacılık hizmeti sunan meslek gruplarında uzun süre oturmaktan dolayı bel ağrısı riski taşırlar. Çocuk ve yaşlı bakıcılarında, hemşireler ve ana okulu öğretmenlerinde; kaldırma, eğilme, uzanma gibi aktiviteler bel ağrısı riskini arttırmaktadır. Düşük iş memnuniyeti ve düşük ücret bel ve boyun ağrısı riskini arttırır. Ev ortamı ve bel ağrısı: Alış veriş, (ağırlık taşıma, alınanları yükseğe koymakoyma, yüksekten bir şey alma) Temizlik faliyetleri (eğilme, itme, çelme, dönme) Ütü (uzun süre ayakta durma, dönme)” diye konuştu.
Kadınlara ait bazı özelliklerinde bel ağrısına neden olduğunu kaydeden Dr. Uslu, “Gebelik (hormonal faktörü, mekanik faktörler, duygusal faktörler) Bebek bakımı, emzirme, taşıma, regl dönemi ağrı eşiğini düşürür, menopoz ve osteoporoz riski, hipermobilite sendromu kızlarda ve kadınlarda daha sıktır. Fibromiyalji sendromu kadınlarda daha sık görülür. Moda: Yüksek topuklu ayakkabılar, lomber lorduzu (bel çukurluğu) artırır. Dar elbiseler, pantolon ve etekler rahat hareketi engelleyen kıyafetler bel ağrısı riskini arttırır. İri göğüsler ve göğüs protezleri bele ilave yük bindirir. Kadın, aile ve toplum: Kadınlar sağlıklarına erkeklerden daha çok dikkat ederler. Bu konuda daha hassastırlar. Kadınlar erkeklere göre daha yardımseverdir. Bakım sektöründe çalışmaya daha meyillidirler” açıklamalarında bulundu.