Manisa'nın Soma ilçesinde yaşayan Dahiliye Uzmanı Doktor Canan Sabay, koronavirüs nedeniyle yatırıldığı hastanede çocuklarına kavuşacağı günü bekliyor.
İZMİR (AA) - Görev yaptığı 14 yıl boyunca yüzlerce insana şifa dağıtan Dr. Canan Sabay, şimdi yeni tip koronavirüs (Kovid-19) rahatsızlığı nedeniyle tedavi gördüğü hastanede şifa bulmak ve çok özlediği 2 yavrusuna kavuşmak için gün sayıyor.
Manisa'daki Soma Devlet Hastanesinde bir süre dahiliye uzmanı olarak görev yapan Dr. Canan Sabay'ın yolu bu kez hasta olarak aynı hastaneye düştü.
Soma Devlet Hastanesinde çalıştıktan sonra özel sektöre geçen ve kendi kliniğini kurarak medikal estetikle ozon terapisi alanlarında hizmet vermeye başlayan Dr. Sabay, 12 gün önce boğaz ağrısı ve ateş yüksekliği belirtileri nedeniyle Kovid-19 testi yaptırdı.
Testin sonucu "negatif" olsa da sağlık sorunları ağırlaşarak devam eden Dr. Sabay, bir dönem görev yaptığı Soma Devlet Hastanesine başvurdu ve 2017 yılında görev yaptığı servise yatırıldı.
Akciğerinde Kovid-19'a bağlı zatürre olduğu tespit edilen Sabay, 6 yaşındaki kızı Ada ile 4 yaşındaki oğlu Mehmet'e kavuşabilmek için bir haftadır aynı serviste yaşam savaşı veriyor.
"Nefesim daraldı, öksürememeye başladım"Tedavisi süresince hastaneden çektiği fotoğraf ve videoları sosyal medya hesabından paylaşarak hastalığına karşı uyarılarda bulunan Dr. Canan Sabay, AA muhabirine yaşadıklarını anlattı.
Nefes almakta ve konuşmakta zorlanan Sabay, "Dahiliye uzmanı olduğum için kendimi muayene ettim ve sırtımda muayene bulgularına rastladım ama testim negatifti. Maalesef bir gece nefesim daraldı ve öksürememeye başladım. Hastaneye gelip tomografi çektirdim. Neredeyse tüm akciğerimde yaygın tutulum vardı ve çok ciddi zatürre ile karşı karşıyaydım. Kovid olduğu çok belliydi. Gayet başarılı, donanımlı bir enfeksiyon servisinde yatıyorum. Konuşamıyorum, nefesim yetmiyor ama artık oksijene ihtiyacım kalmadı." diye konuştu.
Canan Sabay, oksijensiz kaldığı zamanlarda ciddi baş ağrısı yaşadığını ancak hastanede kaldığı süre boyunca moralini yüksek tutmaya çalıştığını, kitap okuyarak ve televizyon seyrederek günlerini geçirdiğini ifade etti.
Solunum egzersizleri için yanına sadece eşinin kısıtlı süre için gelebildiğini kaydeden Sabay, 4 yaşındaki oğlu Mehmet ve 6 yaşındaki kızı Ada'ya hasret kaldığını söyledi.
Sabay, kızı ve oğlunu her zaman arayamadığını dile getirerek, "En çok çocuklarımı özledim, inşallah 10 güne kadar kavuşuruz diye temenni ediyorum. Beni böyle görünce çok üzülüyorlar, o yüzden sadece iyi olduğum zamanlarda onları arayabiliyorum." dedi.
"İlk defa ölmekten korktum"Sevenlerinin, dostlarının desteğini her zaman hissettiğini ancak bir odada yapayalnız kalmanın da çok zor olduğunu ifade eden Sabay, duygularını şöyle anlattı:
"Ben kendimi hastalığa karşı çok iyi korudum. Maske, siperlik, mesafe, hijyen tüm kuralları uyguladım ama bulaşmasına engel olamadım. Bazı insanlar bu hastalığı hafife alıyor. 'Bana bir şey olmaz.' diye düşünüyorlar ama hastalık o kadar hızla kötüleşiyor ki şu an bu hastanede 4 doktor, 3 hemşire tedavi görüyoruz. Yoğun bakımda ölen hastalar var. Durum çok vahim. Yasakların zorunlu olarak gelmesini beklemeden önlem almak gerekiyor.
İlk defa ölmekten korktum. Nefes alamadan ölmek çok zor bir şey. Allah kimseye yaşatmasın. Ben o kadar önem vermeme rağmen hastalandım. Saatlerce kafede oturan, dükkandan elbise almak için zaman harcayanlara diyecek bir şey bulamıyorum."