Diş Hekimi Denizhan Uzunpınar, gülüş estetiğinin sosyal ilişkilerde özgüven sağladığını söyledi.
Diş Hekimi Denizhan Uzunpınar, “Gülüş estetiği kişinin yaşına, cinsiyetine, yüz şekline ve birçok kritere göre çok doğal bir görünüm kazandıran güzel estetik dişleri içerir. Gülüş tasarımında dişin dizilimi ve ağızdaki yerinin yanı sıra uygulanacak tedavinin kişiye özel olması her şeyden önemlidir. Herkese her diş yakışmaz örneğin; çok beyaz bir diş belki çok esmer birisinde sırıtıp, estetik durmayabilir. Yüze bakıldığında ve gülümsediğinde dişler, gözlerden sonra en çok dikkat çeken yerlerden biridir. Aslında kişinin öz güvenini belirleyen ve kişinin güzelliğinde ciddi bir yer kaplayan gülümsemesidir. Fakat o gülümsemenin estetik olması birçok etmene bağlıdır. Yüzümüze baktığımız zaman belli oranlar vardır; ideal yüz, estetik yüz diyebilmemiz için dişlerimiz gülüş estetiğinde tamamlayıcı ve elzem bir yer kaplar. Güldüğümüz zaman yüzümüzün alt kısmında hatta yarı alt kısmında bulunmasına rağmen dişlerimiz yüzün geneline yansıyacak şekilde ele alınmalıdır bu bağlamda dişlerin dizilimi, rengi ve şekli yüze uygun olmak zorundadır” dedi.
Gülüş estetiği ile öncelikle bireylerin sosyal ilişki kurmada daha özgüven sahibi hissettiklerini ifade eden Dt. Uzunpınar, “Gülüşler yüz ifadesini değiştirir, daha genç bir görünüme olanak sağlar. Gülüş estetiği yapılan kişi gülmediği zamanlarda ise; dişleri dudağı ve yanağı destekler, böylelikle o kısımlarda da sorun var ise yanak tarafını desteklemek adına dişleri biraz daha dışarı taşımak, dudağı destelemek ve daha genç bir görünüme kavuşturmak için dişleri biraz daha öne taşınabilir. Hiç dişi gözükmeyen ve yaşlı görünüme sahip bireyde belki çok az 1-2 mikron dişleri uzatarak çok ciddi farklar yaratılabilir. Gülüş estetiği içerisinde diş eti problemleri de çözüme kavuşturulabilir. Sağlıksız bir diş eti veya çok görünen diş etleri de gülüş tasarımı içerisinde halledilecek önemli sorunlardandır” şeklinde konuştu.