Op.Dr. Ayşen Bilge Sezgin, göz çevresindeki yaşlanma belirtilerini önlemek için önerilerde bulundu.
Estetik Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Ayşen Bilge Sezgin, “İşte göz çevrenizdeki yaşlanma belirtilerini önlemeye yardımcı olması için aklınızda bulundurmanız gereken birkaç tüyo; Düzenli Nemlendirin; Bu bölgeyi nemli tutmak oldukça önemli. Göz çevresindeki deri için formülize edilmiş birçok nemlendirici bulabilirsiniz. Bunların yatırıma değer olup olmadığını bilmek oldukça zor. Niasinamid olarak da bilinen B3 vitamini içerebilirler ve araştırmalara göre bu vitamin cilt görünümünü düzeltebilir. Bazılarına göre de kolajen üretimini artırmasıyla bilindiğinden dolayı hyalüronik asit içermesi önemlidir. Birçok insan, gözaltı torbalarının görünümünü azalttığı için C vitamini içeren kremleri tercih eder. Eğer bütçeniz kısıtlıysa, en doğru yaklaşım kokusuz ve hipoalerjenik olarak etiketlenmiş bir nemlendirici seçmek. Nemlendiriciyi düzenli olarak kullanmak ise bunlardan çok daha önemli” dedi.
İkinci öneri olarak bol su içmenin önemini anlatan Op.Dr. Sezgin, “Su, güzellik düzeninizin parçası olmalı. Ne zaman susarsanız su için ve tuvalete çıktığınızda arkanıza dönüp bakın. İdrarınız koyu renk ise daha fazla su tüketmeye ihtiyacınız var demektir. İlgi gösterin; Gözlerinizin çevresindeki deriye nazik davranmanız gerekir. Göz çevrenize herhangi bir ürünü uygulamadan önce ellerinizin temiz olduğundan emin olun. Az miktarda nemlendiriciyi parmak uçlarınızı kullanarak küçük dokunuşlarla göz çevrenize uygulayın. Asla kuvvetli şekilde gözlerinizi kremle ovalamayın. Görünüşünüzü test edin; Eğer yakını veya uzağı görmekte zorluk yaşıyorsanız gözlerinizi kısmaya yönelirsiniz. Bu, gözlerinizin çevresinde kırışıklıklar oluşmasına neden olur. Yılda bir kez göz kontrolü yaptırdığınızdan ve gözlük reçetenizin güncel olduğundan emin olun. Güneş korumasını unutmayın; Yaşlanma belirtilerine karşı en iyi savunmanız güneş koruması ve kış mevsimi dahil her zaman buna dikkat etmelisiniz. Gözlerinizi güneş gözlüğüyle koruyun. UV400 etiketli güneş gözlüklerine yönelin. Güneş ışığının altındayken geniş kenarlı şapka kullanın ve en önemlisi, yüzünüze mutlaka güneş kremi sürün. İfadenizdeki doğal denge; Kendinize hediye edeceğiniz güzellikle, özgüveniniz artabilir, aynaya baktığınızda keyfiniz yerine gelebilir” diye konuştu.
Son yıllarda göz kapağı estetiğinin, yüz bölgesinde burun estetiğinden daha çok yapılan bir operasyon olma yolunda olduğunu kaydeden Op.Dr. Sezgin, “Üst ve alt göz kapağı ameliyatı sadece estetik değil, sağlık amaçlı da yapılıyor. Bu durumun sebebi üst göz kapağında cilt fazlalığı olduğunda kişinin gözlerinde yorgunluk hissetmesi, gözlerine ağırlık çökmesi ve okuma zorluğu yaşaması olabiliyor. Ayrıca kaşlarda düşüklük veya çatıklık olması kişiyi sert, üzgün veya yorgun gösterebiliyor. Göz çevresi estetiği, son yıllarda göz kapağı estetiği ile beraber ele alınan bir anlayış. Kaş ile göz kapaklarının duruşu, kaş yapısı, göz kenarlarının kırışıklığı, göz torbaları, göz altı çukuru, göz altının morluğu birlikte değerlendiriliyor. Göz kapaklarında cilt fazlalığı yapısal ve ailesel olabilirken genellikle yaşlanma etkisiyle meydana geliyor. Göz kapaklarında hem altta hem de üst bölgede torbalanmalar, sarkmalar oluşabiliyor. Deformasyon oluşmuş ise operasyonla alınması, torbalanmaya neden olan fazla yağların alınarak kas yapısının düzeltilmesi veya fazla cildin alınması mümkün. İzlerin az olması, görünmemesi için ise göz kapaklarının tam katlanma yerinden alınması önemli. Operasyonlar kişiden kişiye farklılık gösteriyor. Bazen sadece cilt almak yeterli olabilirken, bazen komple tüm deformasyonlara müdahale etmek gerekebiliyor. Lokal veya genel anestezi ile müdahale yapıldıktan sonra 2-3 gün içinde dikişler alınıyor ve 4-6 gün içinde iyileşme gerçekleşiyor. Göz kapağı estetiği sadece alt, sadece üst, bazen de her iki kapağa aynı anda yapılabiliyor. Göz altında çukur, deformite veya morluk fazla ise göz kapaklarından çıkarılan fazla yağlar bu bölgelere konulup, bu bölgenin desteklenmesi sağlanabiliyor. Özellikle göz çevresinde yaş ile birlikte yer çekimi etkisiyle aşağıya doğru sarkma, dokuların aşağıya çekilmesi gibi deformiteler olduğunda bu bölgenin dolgun görünmesi için hyalüronik asitle desteklenmesi veya yağ ile doldurulması daha genç bir ifade kazandırıyor” açıklamalarında bulundu.