Göz kapaklarının gözü çevreleyen, kurumaya karşı koruyan, gözyaşının göz yüzeyine yayılmasını sağlayan aynı zamanda dışarıdan gelecek darbelere karşı koruyan bir bariyer olduğunu ifade eden Op.Dr. Şeyda Atabay, “Göz kapaklarının içe veya dışa dönmesi durumlarında gözkapakları görevlerini tam olarak yapamazlar ve gözlerimiz korunmasız kalırlar. Göz kapaklarının içe dönmesi entropium olarak adlandırılan ve gözde ciddi sorunlara neden olan bir durumdur. Göz kapakları herhangi bir enfeksiyon veya kapaklardaki kasların gevşemesi neticesinde içe doğru döner ve kirpikli kenar gözyüzeyine sürter. Bu durumda göz yüzeyinde olmaması gereken çizilmeler ve yaralanmalar meydana gelir. Bu olay kronikleştikçe skar dokuları ve lekeler oluşmaya başlar ve geri dönüşümsüz olarak görme etkilenir. Ancak çoğunlukla gözlenen göz kapaklarında dışarıya dönmelerdir. Bu durum genelde alt kapaklarda sık olarak görülür. Çoğunlukla yaş ve yerçekimi etkisiyle alt kapaktaki retraktör kaslar yeterli çalışamaz ve göz kapağı dışarıya doğru dönmeye başlar. Nadiren geçirilmiş travmalar, yanıklar buna sebep olabilir. Bu durumda normalde ıslak olarak kalması ve gözyaşını yayması gereken göz kapağı iç mukozal yapı sertleşmeye başlar. Bu durum daha fazla gözyaşı üretilmesi ile sonuçlanır. Göz kapağında dışa dönme aynı zamanda gözyaşı yolları başlangıcı olan halk arasında gözyaşı pınarı olarak adlandırılan bölgenin gözyaşı bölgesinden uzaklaşıp dışarı dönmesiyle gözdeki gözyaşını tahliye edemez hale gelmesiyle neticelenir. Bu gözyaşı yolu zamanla dış havayla kronik temas ve kronik travma sonucu tıkanır. Ve kişide sürekli göz sulanması meydana gelir. Ve sulandıkça gözünü aşağıya doğru bastıran kişide kapak bozukluğu şiddeti artar. Bu durum daha çok sulanma, daha çok silme, daha çok kapak bozukluğu şeklinde zincirleme sorunlara sebep olur. Sürekli gözünü silen bir kişide ise göz yüzey çizilmeleri, enfeksiyonlar gibi birçok rahatsızlık görülmekte ve sonuçta görme bozulmaktadır“ ifadelerini kullandı.
Göz kapağı içe veya dışa dönmelerinde tedavinin cerrahi olduğunu kaydeden Op.Dr. Şeyda Atabay, “Hastalığın ağırlığını değerlendirerek tedavi planlanır. Çoğunlukla yapılan cerrahi retraktörlerin sıkılanması ile anatominin yeniden kazandırılmasıdır. Küçük bir kesi ile yapılacak bu tedavi ile göz kapaklarımız yeniden şekline kavuşurken aslında görmeyi de koruma altına almış oluruz” diye konuştu.