Göz Hastalıkları Uzmanı Op.Dr.Şeyda Atabay, göz kuruluğunun toplumda sık olarak gözlenen ve genelde hastalar tarafından bilinen bir hastalık olduğunu belirterek, “Dünyada milyonlarca kişiyi ilgilendiren bu hastalık yaklaşık yüzde 35 oranında gözlenmektedir” dedi.
Genelde 40 yaşın üstündeki kadınlarda daha sık rastlanan göz kuruluğu, son zamanlarda teknolojinin gelişmesi ile yoğun bilgisayar kullanımı sonucunda çok daha erken yaşlarda sık olarak gözlendiğini anlatan Op.Dr.Şeyda Atabay, “Hava kirliliğinin yüksek olduğu büyük şehirlerde ve klimalı ortamlarda daha yüksek oranlarda görülüyor. Çevresel faktörler, menopoz, kontakt lens kullanımı, gece geç saatlere kadar uykusuzluk, göz ameliyatları, sigara kullanımı gibi kirli ortamlarda hastalık belirtileri daha da artabilmektedir” diye konuştu.
Göz kuruluğu belirtilerinin gözde yanma, batma , bazen refleks olarak sulanma, ani batma hislerinin oluşması özellikle akşam geç saatlerde bulanıklık veya gözlerde yorgunluk ile kendini gösterdiğini dile getiren Op.Dr.Şeyda Atabay, açıklamasını şöyle sürdürdü;
“Son yıllarda yapılan çalışmalarda sadece sosyal medyada günde 3 saat vakit geçirdiğimiz sonucunu düşürsek göz kuruluğu ve göz sorunlarının neden daha fazla arttığını anlamamız çok güç olmuyor.
Kontakt lens kullanımlarının düzensiz ve doktor kontrolsüz kullanımı göz kuruluğu semptomlarının çok erken yaşlarda ortaya çıkmasına neden olabilmektedir. Lens intoleransı oluşturan bu durumlar görmede de sorunlara neden olmaktadır.
Göz kuruluğu ağlamak ile gözden yaş gelmemesi şeklinde düşünülmemelidir. Normalde farkında olmadan sürekli bir gözyaşı üretilir ve bu gözyaşı tabakası göz ön segmentinde nemli bir ortam yaratarak gözlerimizin sağlıklı olmasını ve sağlıklı görmesini sağlamaktadır. Bu tabakanın çeşitli nedenlerle bozulması sonucu göz kuruluğu ortaya çıkmaktadır.
Sonuçta görmede bulanıklık, ağrı, yanma, batma gibi problemler çok rahatsız edici olabilmektedir.
Göz kapağı enfeksiyonları da bir diğer göz kuruluğu sebebidir.
Romatizmal hastalıkların varlığında ise ciddi problemlere uzanan göz kuruluğu sorunları ile karşılaşmaktayız.
Tedavi nedene göre planlanmalıdır. Mevcut romatizmal hastalığın tedavisi, göz kapak enfeksiyonunun tedavisi semptomlarda rahatlamayı sağlayabilir.
Ek olarak suni gözyaşı damlaları ve jelleri burada bize oldukça yarar sağlamaktadır. Hatta bu damlalara rapor çıkarılarak hastalarımızın uzun süreli kullanımları, ilaç alımları kolaylaştırılmaktadır.
Ek olarak immun sistemi etkileyici damlalar veya hastalarımızın kendi kanlarında hazırladığımız otolog serumlar ciddi yararlar sağlamaktadır.
Hastalarımız bulundukları ortamda bazı önlemler alabilirler, bu konuda uyarılarda bulunmaktayız: Bunlar klimalı ortamlardan uzak kalmaları, bulundukları odayı mümkünse nemlendirmeleri, bol su almaları,bilgisayar kullanımlarını azaltmaları, gece uykularına dikkat etmeleri, güneş gözlüğü kullanmalarıdır.”