Estetik Plastik Ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op.dr. Defne Erkara
Op.Dr. Defne Erkara, göğüs probleminin kadınlarda psikolojiyi etkilediğini söyledi.
Estetik Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op.Dr. Defne Erkara, “Süt vermek için olan ancak günümüzde kadın kozmetik ve görselinin önemli bir parçası olan memenin, formundaki bozukluklar kadınları mutsuz ediyor. Hal böyle olunca estetik cerrahların kapısını aşındırıyorlar. Memeleri küçük ve büyük, sarkık ve dik diye basitçe ayırmak mümkün değildir. Her kadın sadece kendi memesini gördüğünden yukarıdaki değerlendirme dışında bir değerlendirme yapamaz. Tabi yukarıdaki kavramların bir de vücuda göre ve subjektif değerlere göre belirlendiğini düşünürsek milyonlarca farklı meme var diyebiliriz. İşin bir de meme başı şekli, boyutu bölümü var ki o daha da karmaşık. Bugün daha çok farklı forma sahip küçük memelere yapılabilecek meme büyütmeden bahsedeceğim. Meme büyütme ameliyatı; bu konuda çok şey yazıldı. Bu yazıda detaya girmeyeceğim. Sadece en çok kullanılan yöntem silikonla meme büyütmedir ve vücut yapısı uygun olanlara da yağ enjeksiyonu ile meme büyütme yapılabilir diyeceğim. Tüp meme deformitesi; ülkemizde memesinin küçük olduğunu düşünerek estetik cerrahlara başvuruda bulunan kadınların yüzde 10’unda tüp meme deformitesi mevcut. Bu meme şeklinin ana özelliği meme başının çok büyük olması, hatta biberon başına benzemesi, memenin tüp şeklinde aşağı doğru sarkması ve meme alt yuvarlaklığının olmamasıdır. Bu kadınlar kendi memeleri dışında meme görmediklerinden, sadece memelerinin küçük olduğunu düşünürler. Bu şekil bozukluğunun da dereceleri vardır. Meme büyütme işlemi de buna göre planlanır. Tabanı aşırı dar olmayan memelerde, meme başı da aşırı büyük değil ise sadece meme silikonu koyarak sorun çözülebilir. Zayıf olmayan kişilerde bu işlem tatmin edici sonuç sağlar. Zayıf kişilerde ise bazen alt meme dokusunun 6 ay sonra yağ enjeksiyonu ile şekillendirilmesi planlanır. Meme başı çok büyük olan kişilerde meme başının da uygun ölçüye küçültülmesi gerekebilir. Bu hastaların çoğunda her iki meme de birbirinden boyut ve şekil olarak farklıdır. Bu nedenle mümkün olan en yakın boyut ve şekil sağlanmaya çalışılır. Bu durum farklı boyutta silikon konularak, meme başı yeri ve boyutu değiştirilerek sağlanabilir. Silikonla meme simetrisi sağlama; memelerin göğüs kafesinde yapıştığı yer, meme başının meme dokusunda bulunduğu konum farklı olabilir. Tüm bunların hastalar farkında değildir. Çizim sırasında söylediğimizde çok şaşırırlar genelde. Bu durumda konulan silikon seviyesi ile bu görünüm kamufle edilir. Meme başı yeri ile aşırı derece bir fark yok ise oynama yapılmaz. Ancak meme altı çizgileri daha çok alttakine göre ayarlamak tercih edilir. Böylece göğüs kafesinde silikonun bulunduğu seviye mümkün olduğu kadar aynı olması sağlanır” dedi.
Göğüs kafesinde seviye farkının olabildiğini ifade eden Dr. Erkara, “Bu da memeler aynı boyutta iken birinin diğerinden daha büyükmüş gibi görünmesine neden olabilir. Bu durum farklı yükseklikte silikonlar konularak kolayca çözülebilir. Göğüs kafesinde doğumsal bazı deformiteler olabilir. Mesela kuş göğsü tarzı göğüs kafesi olan kişilerde meme dokusu koltuk altına doğru yayılmış gibidir. Daha yüksek profilli protez konarak memenin belirginleştirilmesi sağlanır. Kunduracı göğsü dediğimiz deformitede ise göğüs orta kısmı çökük görünümlüdür. Meme iç kısmı gelişmemiştir. Bu durumda uygun boyutta konulan protez ile kolayca aşılabilecek bir durumdur. Her iki durumda da hem meme dokusu belirginleşmiş olur. Hem de göğüs kafesindeki deformite büyük oranda gizlenmiş olur.
Bu yazı ile meme büyütme ameliyatının çok da basit bir ameliyat olmadığını, olayın sadece meme büyütme olmadığını anlatmaya çalıştım. Bu nedenle ameliyat öncesi muayene ve değerlendirme çok önem taşır. Burada edilen bilgiler doğrultusunda ameliyat planı yapılır. Teknik zor değildir, hasta için ameliyat da zor değildir. Ancak başarı ayrıntılarda ve tecrübede saklıdır” açıklamalarında bulundu.