Psikiyatrist/Psikoterapist Yrd.Doç.Dr. Rıdvan Üney, kaynana gelin ilişkisindeki problemlerin neredeyse insanlık tarihi kadar eski olduğunu ifade ederek, “Bu çatışmalar; şarkılara, manilere, dizilere, yarışma programlarına, parodilere konu olmuştur” dedi.
Yapılan araştırmalarda aile içi şiddette kadınların duygusal ve fiziksel şiddet gördüğü kişilerden biriside kaynanalar olduğunu söyleyen Psikiyatrist/Psikoterapist Yrd.Doç.Dr. Rıdvan Üney, “Bu problemli ilişkinin diğer ilişkilerden farklı bir yönü vardır. Uzlaşma ve barışa oldukça uzaktır. Çoğunlukla katlanmayla sonuçlanır. Kaynana gelin sorunu her grupta olduğu halde eğitim ve sosyo-ekonomik düzey düştükçe daha fazla görülmektedir. Dünyanın her yerinde olan bu sorun bizim gibi geleneksel toplumlarda belki daha fazla önem taşıyor” diye konuştu.
Psikiyatrist/Psikoterapist Yrd.Doç.Dr. Rıdvan Üney, kaynana gelin sorunlarının nedenlerini şöyle sıraladı:
"1. Anne-oğul ilişkisi ve güç kaybı: Bizim gibi ataerkil topluluklarda; erkek çocuk sahibi olmak, kadın için bir güç demektir. Doğal olarak kadın, yani kaynana bu gücünü kaybetmek ya da paylaşmak istemez. Burada en büyük rakip gelindir ve bu nedenle gelinle bir çatışma başlar.
2. Aşırı korumacı anne: Aşırı korumacı bir anne çocuğuna zara geleceği yönündeki endişesinden dolayı oğlunu korumak adına gelinle çatışır.
3. Karı-koca olmak: Bir kısım çiftler evlendikleri halde hala karı koca olmayı beceremezler. Hala birilerinin çocuğu olmak eş olmaktan önce gelir. Yetişkin tutumu gelişmeyen kişilerin evlilik ilişkisini yürütmesi beklenemez. Bu da gelin kaynana sorunu için zemin hazırlar.
4. Bir arada yaşamak: Gerek ekonomik koşullar, gerekse hastalık veya toplumun beklentisi nedeniyle kayana ve gelin aynı evde yaşadığında; bu sorunun oluşmaması çok zordur. Normalde eşlerin; birbirlerine aşk ve sevgi duymalarına rağmen çatıştıkları düşünülürse, gelin ve kayana çatışması kaçınılmazdır.
5. Gelini eleştirmek: Oğluyla ilişkisi nedeniyle karı koca ilişkisinde annenin sürekli oğlunu haklı görerek gelini eleştirmesi tartışmaya neden olur.
6. Hizmet beklentisi: Evli çiftle yaşayan aşırı gelenekçi kaynananın gelinden sürekli ve abartılı bir şekilde hizmet beklentisi, yapılanları beğenmemesi sorun oluşturur. İlişki çözümsüz bir hal alır.
7. Tecrübesizlik: Evliliğin ilk zamanlarında, yoğun aile toplantıları, gelinin evine çatkapı gelinmesi ve bunlara hayır diyememe de, gelecekte bir gelin kaynana sorununun habercisidir. Yeterince tecrübesi olmayan yeni evli çift, aile olmanın ilk kuralının; ailenin mahremiyet alanı olduğunu bilemeyebilir. Bu nedenle; kırmamak adına, kimseye hayır diyemez. Bir süre sonra bu açık kapı politikasının ilk ürünü olan gelin kaynana sorunuyla karşı karşıya kalırlar.
8. Erkeğin sorumsuzluğu: Erkeğin eşine önem vermemesi veya dikkate almaması da gelin kaynana sorununa neden olur. Bu sorunu gören erkeğin sorun yokmuş gibi davranması problemi derinleştirebilir.
9. Değişen ilişki modeli: Zamanla, ilişkilerin biçiminde farklılıklar olur. Kaynanalık davranışını kendi kaynanasından öğrenen veya değişen yaşam koşulları ve ilişkilerdeki değişime uymayan kaynana gelinle doğal olarak sorun yaşayacaktır.
10. Oğul mu koca mı?: Evlilikle birlikte yeni rolünü benimseyemeyen erkekte kaynana gelin çatışması için bir neden olabilir. Sorunların çözümü sırasında eşiyle çatışma yaşayan birçok erkek, kendisini her şekliyle kabul eden ve çatışmayan annesini öncelemeye başlarsa sorun ağırlaşır.
11. Çocukların bakımı: Çalışan kadınların çocuk bakımı için yardım aldıkları kaynanalar, gelinle daha fazla çatışma yaşamaktadırlar. Çocuk bakımı kendilerini sınırlandırmakta ve kendi yaşamlarında serbest hareket etmelerini kısıtlamaktadır. Bu hoşlanmadıkları durumu oğulları ile paylaşmak istemeyip, daha çok gelinle çatışarak ifade etmektedirler.”
Kaynana gelin sorunun engellenmesinde erkeğe önemli bir rolün düştüğünü kaydeden Üney, “Erkek bu sorunu görmezden gelmemeli ve sorumluluktan kaçmamalıdır. Evlilikte altın kural; kadın da erkek de kendi aileleriyle eşinin problemi olduğunda bu problemi çözmede sorumluluk almasıdır. Eğer erkek annesiyle eşi problem yaşıyorsa, kendi annesine evliliğine müdahale etmemesini net bir şekilde söylemelidir. Bununla birlikte eşine de çatışmaya girmemesini ve sorun olursa kendisinin bu konuda sorumluluk alacağının güvencesini vermelidir. Ancak erkek tarafsızlığını korumalıdır. Gelinin de kaynananın de sorumlu davranması problemin çözümünü kolaylaştıracaktır” açıklamalarında bulundu.