Avrasya Dermatoloji ve Veneroloji Akademisi Derneği Başkanı ve Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Mehmet Melikoğlu, sedef hastalığının bulaşıcı olmadığını belirterek onla
Avrasya Dermatoloji ve Veneroloji Akademisi Derneği Başkanı ve Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Mehmet Melikoğlu, sedef hastalığının bulaşıcı olmadığını belirterek onlardan kaçılmamasını istedi.
Sedef hastalığının, kronik tekrarlayıcı bir hastalık, yaklaşık dörtte birinde ise Sedef romatizmasının da hastalığa eşlik edebildiğini belirten Doç. Dr. Mehmet Melikoğlu, hastalıkta ilgili hala bilinen yanlışlıkların olduğunu söyledi. Psöriazis‘in halk dilinde ki adıyla Sedef hastalığının etkili tedavisinin olduğunu ve bunun bulaşıcı olmadığını ifade eden Melikoğlu, "Çoğu vatandaşımız sedef hastalığının tedavisinin olmadığını düşünüyor. Oysaki sedef hastalığının son yıllarda çok daha etkili tedavi şekilleri vardır ve hastalık kontrol altında tutulabilmektedir. Sedef hastalığında eklemlerde de tutulum olabiliyor ve buna sedef romatizması diyoruz. Bunlar ilerleyici ve sakatlayıcı olabiliyor bu yüzden hastaların erken ve düzgün bir şekilde tedavi olmaları gerekiyor. Sedef romatizması olan hastalar Deri ve Zührevi Hastalıklar olarak yönlendirdiğimiz romatoloji polikliniklerinde tedavi olabiliyorlar. Birlikte takip ve tedavilerini yapabiliyoruz. Hastalığa sahip olanlar yaşamlarında güçlük çekebiliyor, çok yaygın ve şiddetli olduğunda başka insanlarla temaslarında karşısındakiler çekiniyorlar. Çünkü bunun bulaşıcı bir hastalık olduğunu zannediyorlar. Ya da korkuyorlar. Aslında bulaşıcı bir hastalık değil" diye konuştu.
Hastaların devamlı derilerinde oluşan bir tahriş, kızarıklık, kabuklanmalar hastaların kendilerini de ileri derecede rahatsız ettiğini sözlerine ekleyen Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Mehmet Melikoğlu şunları söyledi:
"Sedef hastaları bazen işe girerken, çalışırken zorluk yaşıyorlar. İşyeri sahibiyse müşteriyle temasta zorluk yaşıyorlar. Deriyi etkileyen hastalıklar, dış görünüşü de etkilediği için çok önem arz ediyor. Perşembe günleri sedef polikliniğimiz var. Başvuran her hastaya randevulu ya da randevusuz tedavi hizmeti vermekteyiz. Hastalık seyrek bir hastalık değil, ortalama yüzde 1 civarında insanı etkileme potansiyeli var. Oranlar Şehirden şehre, ülkeden ülkeye değişiyor. Yüzde 3 oranında görülen bölgelerde var. Sedef hastalığı nelerden etkileniyor? Stres tabi ki çok büyük bir tetikleyici: Bununla birlikte enfeksiyonlar, derinin kuruluğu, tahrişi, travma bunun dışında kilo sedef hastalığında tetikleyici bir neden. Sigara içmek sedef hastalığını arttıran bir etken, alkol yine öyle. Hastanın kilosuyla ilgili sorunu varsa ilgili hekimden, psikojenik kompenenti varsa, stresi varsa psikiyatri hekiminden tedavi ve destek alması gerekiyor. Sigara ve alkolü bırakması destek ve tedavi için ilgili polikliniklere başvurması gerekiyor. Hastalarımızda bu eşlik eden faktörleri azaltmak, hastalığın tedavisinde de bizim elimizi çok güçlendiriyor ve tedavi etkinliğini ve başarısını arttırıyor. Sedef hastaları Deri ve Zührevi Hastalıklar (Cildiye) uzman hekimleri ve polikliniklerine başvurduklarında gönül rahatlığıyla etkili bir şekilde tedavilerini olabilirler.
Erzurum’da özel bir firmada çalışan evli ve 2 çocuk babası Adem Yuka (45), yaklaşık 20 yıldır bu hastalıkla mücadele ettiğini söyledi. Üç yıldır tedavi gördüğünü ve vücudunda en az yüzde 50 oranında iyileşme olduğunu belirten Yuka, "Sedef hastalığında cilt çok kötü görünüyor. Hastalığın bulaşıcı olduğunu düşünenler bizlerden kaçıyor. Çoğu kişiye bunun bulaşıcı olmadığını söylüyoruz. Ama yine de çekingen duruyorlar. Etkili Tedavinin olduğunu çok geç öğrendim. Yaklaşık 3 yıldır tedavi görüyorum. Bir ara işten ayrıldığım için ara vermek zorunda kaldım. Sonra tekrar tedavime başladım. Devlet tedavi masraflarının hepsini karşılıyor. Tedavi olmadığım dönemde İş yerinde veya başka bir yerde çok sıkıntı yaşıyoruz. Herkesle yakınlaşamıyorum. Ama bu tedavilerden sonra işimi yapabiliyorum. Artık toplumun içine girebiliyorum" dedi.