Diyetisyen Sezen Çetinkaya, “Migren; nörolojik, gastrointestinal ve otonom değişikliklerin eşlik ettiği bir baş ağrısı olup, bazı hastalarda semptomsuz ve idiopatik gelişmektedir. Ancak genellikle hormonal ya da çevresel faktörler (stres,.
Diyetisyen Sezen Çetinkaya, “Migren; nörolojik, gastrointestinal ve otonom değişikliklerin eşlik ettiği bir baş ağrısı olup, bazı hastalarda semptomsuz ve idiopatik gelişmektedir. Ancak genellikle hormonal ya da çevresel faktörler (stres, besin vb) baş ağrısını tetiklemektedir” dedi.
Besinlerin içerdikleri bazı maddelerin vazokonstriktör veya vazodilatör özelliklerinden dolayı sinir yollarını etkileyerek ağrı oluşturabildiğine dikkat çeken Diyetisyen Sezen Çetinkaya, “Besinlerde bulunan, baş ağrısından sorumlu kimyasallar; tiramin, histamin ve feniletilamin gibi aminler, monosodyum glutamat, nitrat, nitrit, alkollü içecekler ve kafeindir. Ayrıca magnezyum ve kasımpatının serotonin reseptör aktivitesi üzerindeki etkisi; koenzim Q10 ve riboflavinin oksidatif metabolizmadaki etkisi ve öksürük otunun anti-enflamatuvar etkisinden dolayı migren gelişimini engellemede önemli rol oynamaktadırlar” diye konuştu.
Migrenli hastalar üzerinde yapılan birçok çalışmada potansiyel tetikleyicilerin en çok; çikolata, peynir, alkol ve stres olarak belirlendiğini dile getiren Çetinkaya açıklamasını şöyle sürdürdü;
“Tiramin: Metabolizmada yüksek miktarda bulunan amin çeşididir: Kan basıncı yükselmesine neden olup ağrıyı tetikler. Serebral vazokonstrüksiyona ve ardından vazodilatasyona sebep olarak migren ataklarını tetikleyebilir. Olgun/yıllanmış peynirler (cheddar ve parmesan), kurutulmuş veya fermente edilmiş et ürünleri, soya sosu, narenciye, konserve, fıstık, olgunlaşmış meyveler ve alkollü içeceklerde yüksek oranda bulunur
“Feniletilamin: Farmakolojik etki olarak tiramine benzer şekilde görev yapar. Diamin oksidaz ve histamin metil transferazı inhibe eder. Özellikle MAO-B aktivitesini azaltarak seratonin ve katekolamin vb aminlerin açığa çıkmasına neden olur. Kakao içeriğinde bulunan bir maddedir. Çikolatadaki kafein, feniletilamin vb kimyasal tetikleyicilerden dolayı, nörepinefrin salınımı ve serebral kan akışını değiştirerek baş ağrısına sebep olabilir.
Histamin: Mast hücreleri; ani ve gecikmiş tip alerjik reaksiyonlarla, inflamasyonda çok sayıda biyolojik olarak aktif mediatörler salarlar. Mast hücrelerindeki histamin, seratonin vb aminler fizyolojik durumlarda serebrovasküler hemodinamiğin regülatörleri olarak rol oynarlar. Beyin damarlarının kuvvetli bir şekilde genişlemesine neden olurlar. Kan-histamin seviyesi, kan-beyin bariyerini etkiler ve mast hücreleri ile ilişkili ağrıları ile alerji insidansında artış gözlemlenir.
Monosodyum Glutamat: Glutamik asidin sodyum tuzudur.Hazır çorbalarda, işlenmiş etlerde, birçok hazır gıdada koruyucu madde olarak, domates vb gıdada doğal olarak bulunur.”
Fermente alkollü içeceklerdeki histamin ve tiramin gibi aminlerin baş ağrısı ve yüzde kızarmalara neden olduğuna dikkat çeken Sezen Çetinkaya, “Bu durum; beyaz şaraplara oranlara kırmızı şaraplarda daha yoğun yaşanır. Kafein: Kahve, çay, çikolata vb gıdalarda bulunan metilksantin bileşik türüne ait doğal bir maddedir. Vazokonstrüksiyon ve uyarıcı nörotransmitterlerin serbest bırakılmasını sağlamakta, beyin ve damar içindeki uyarıcı adenozin reseptörlerinin ve inhibitörlerinin blokajı aracılığıyla çalışmaktadır. Kafeinin etkisi alınan doza bağlı olarak değişmektedir. Kan-beyin bariyerini hızlı bir şekilde geçip 20 dakikada beyinde terapötik seviyelere ulaşır. Düzenli olarak günlük yüksek doz (>300mg/gün) kafein alımının yanı sıra, kafeinin aniden azaltılması da baş ağrısı oluşturur. Açlık: Açlık durumunda serotonin ve norepinefrin seviyelerindeki değişiklikler sonucu stres hormonları sekresyonu etkilenmektedir. Ayrıca hipoglisemi tablosu da ağrı oluşumunu tetiklemektedir.
1998 yılında yapılan bir çalışmada glutensiz diyetin migren ataklarını azalttığı ortaya çıkmıştır. Bu dönemden sonra artık Çölyak ve migren arasındaki ilişki hem erişkinlerde hem de çocukluk çağında sürekli vurgulanmaya devam etmiştir. Ford ve ark. 2009 yılında yaptıkları çalışmada gluten duyarılığı olan hastalarda, glutenin direkt toksik etkisi ile birçok nörolojik semptoma neden olduğunu anlatmıştır . Çölyak hastalarında glutensiz diyetin migren hastalarındaki tedavi etkisi ile ilgili çalışmalar yayınlanmıştır.” şeklinde konuştu.