Gülüş tasarımı, diş hekimliği ve sanatın birlikte kullanılması ve kişinin dış görünümüne, beklentilerine ve karakterine en uygun, ideal gülüşün tasarlanması anlamına geliyor.
Cinsiyetimiz, yaşımız, yüz hatlarımız, dişlerimizin formu ve ağzımızda sıralanışı, renkleri, dişlerimizin simetrisi, diş etlerimiz ve dudaklarımız; gülüşümüzü belirleyen en önemli etmenler arasında kabul ediliyor.
Gülüş tasarımı ise yukarıda belirttiğimiz tüm faktörler göz önünde bulundurularak, kişinin talepleri doğrultusunda kişiye özel bir gülüşün tasarlanmasını ifade ediyor.
Ada Dent Çukurambar Diş Hekimi Emre Güneş, gülüş tasarımını ise şu sözlerle anlattı:
Gülüş Nasıl Tasarlanır?
Dişlerimiz, tamamen birbirileriyle ve dişlerimizi çevreleyen yumuşak doku ile uyum sergileyecek bir şekilde ağzımızda yer alıyor.
Güzel bir gülüşle dişlerimiz arasındaki uyumun maksimum seviyede olması hedefleniyor.
Gençlik döneminde daha belirgin yani görünür olan üst dişlerimiz, yaşımız ilerlediğinde maalesef ki görünürlüğünü alt dişlerimize kaptırıyor.
Dişlerimizin dizilişleri, bir yandan da kişiliğimiz hakkında adeta bizlere ve çevremize ipucu veriyor. Dişler arasındaki mesafenin, uzunluk ve açının küçük işlemlerle değiştirilmesi ile daha çekici, entelektüel, sportif, dışa dönük ya da dişil bir kimlik kazanabiliyoruz.
Gülüşümüzü etkileyen bir diğer önemli faktör ise diş etlerimizin görünüşü olarak ön plana çıkıyor. Örneğin diş etinin çok fazla görünmesi, gülüşümüzü olumsuz bir şekilde etkiliyor.
Birtakım operasyonlarla bu durum düzeltilerek, dişlerin ve diş etlerinin daha estetik görünmesi sağlanabiliyor.
İdeal bir gülüş tasarımı için diş hekimlerinin öncelikle hastanın yüz hatlarını incelemeleri gerekiyor. Kare, üçgen ya da oval yüz şekline göre farklı gülüşler tasarlanabiliyor.
İdeal bir gülüş için yüzün ve dişlerin orta hattının çakışması, dişlerin de dudak hattını takip etmesi gerekiyor.
Ön keser dişlerde asimetri tercih edilmezken, daha doğal bir görünüme kavuşmak isteyenler için bazen dişlerde minik asimetriler oluşturulabiliyor.
Açık renkli dişler, daha güzel, estetik, sağlıklı ve çekici göründüğünden toplumda beyaz dişlerin daha ideal olduğuna dair genel bir görüş bulunuyor.
Gülümseyişimizin yanı sıra gözlerimiz de dış görünümümüzde belirleyici olduğundan tasarım esnasında gözlerin de göz önünde bulundurulması gerekiyor.
Göz renginin yanı sıra, dudak şeklinin ve dolgunluğunun dişlerle ilişkisinin de dikkate alınması son derece önem arz ediyor.
Gülümsememizi neden gizleriz?
Gülümseyiş; diğer insanlarla aramızda sıcak bir bağ kurmamıza yardımcı olan en önemli etkenlerden biri olarak kabul ediliyor.
Görüntümüzün yanı sıra gülüşümüzde de problemler olduğunda kendimizi mutsuz hissediyor, insanlarla iletişim kurmaktan çekiniyoruz.
Diş çürüğü, diş lekesi, diş etlerinde iltihap, kızarıklık, dişlerimizde eksiklik, çapraşıklık yüzünden özgüvenimizi kaybedebiliyoruz.
Gülüş tasarımı için ne yapmalıyız?
Diş hekimliğinin birçok dalı gülüş tasarımında etkin rol oynuyor. Etkili bir gülüş için öncelikle tasarım öncesinde oral hijyenin sağlanması yani hastanın ağız temizliğinin optimal bir seviyede olması gerekiyor.
Protez, implant tedavisi, tedavi, periodontoloji gibi birçok diş hekimliği dalına hakim bir diş kliniğinde tedavi görerek, mükemmel ve ideal bir gülüşe kavuşabilirsiniz."
Bu yazıda Çukurambar Diş Kliniği Ada Dent sitesinden yararlanılmıştır.
Kaynak: http://www.adadent.com.tr/dijital-gulus-tasarimi