Çene yüz bölgesine gelen travmaların gerek çocuklukta gerekse yetişkin hayatın da büyük ehemmiyet taşıdığını belirten Yrd.Doç.Dr. Özcan Çakmakcıoğlu, çene ve yüz travmalarına dikkat edilmesi gerektiğini söyledi.
Restoratif Diş Tedavisi Uzmanı Yrd.Doç.Dr. Özcan Çakmakçıoğlu, “Bu tür travmalarda sadece dişlere zarar gelebileceği gibi daha ağır tablolarda çene kırıkları ve çatlakları dahi oluşabilir. Travma sonrası öncelikle dişleri de herhangi bir kayıp var mı çenelerde kırık çatlaklar var mı izlenmeli daha sonrasında çene açılıp kapanması değerlendirilmelidir. Dişlerde çatlamalar ya da kırılmalar görülüyor ise hızzlıca kırılan parça alınıp en yakın diş doktoruna müracaat edilmelidir. Kırık parça bulunamıyorsa, özelikle çocuklarda dudak yanak kısımları incelenmelidir. Kırık parçaların bu bölgelere saplanması olabildiğince sık gözlenmektedir” dedi.
Genellikle kırık ve çatlakların küçük restoratif prosedürlerle tedavi edilmekte olduğunu ifade eden Dr. Çakmakçıoğlu, “Fakat kırık parça, dişin kök yüzeyini de içine alıyor ise daha ayrıntılı tedavilere yol açabilir. Hatta diş kayıplarına kadar gidebilecek prosedürlere yol açabilmektedir. Genellikle kırık olmasa bile ağır sarsıntı almış bir diş de, sinir damar paketi bundan müteessir olup canlılığını yitirebilmektedir. Bu açıdan sarsıntı görmüş dişlerin belki de aylarca canlılığı takip edilmelidir. Eğer canlılığını kaybeder ise kanal tedavisi uygulanması gerekecektir” diye konuştu.
Dişlerin avulsiyonu diye isimlendirilen yerinden çıkması durumundaysa hızlı bir biçimde diş bulunup kuron kısmından tutularak tetkik edilmesi gerektiğini vurgulayan Çakmakçıoğlu, “Üstüne yapışmış bilinmeyen maddeler steril bir sıvıyla temizlenmelidir. Bu prosedür esnasında katiyen kök kısmına temas ya da sarsıntı gelmemelidir. Daha sonra diş yuvasına gereğinden fazla kuvvet uygulamadan yerleştirilmeye çalışılmalıdır. Bu prosedür esnasında çokça gayret sarf etmeyi gerektirici bir durumla karşılaşılır ise hemen durmalı, diş süt veya steril bir sıvı içerisinde hızla diş doktoruna ulaştırılmalıdır. Müsait koşullarda doktora ulaşan avülse dişin, gerekli tedaviler sonrasında yerine reimplante edildiğinde kurtarılma şansı olabildiğince yüksektir” açıklamalarında bulundu.
Yrd.Doç.Dr. Özcan Çakmakçıoğlu, “Sarsıntı sonrası kişinin ağzını açıp kapamasında güçlükler çekmesi, bu prosedür esnasında ağrı duyması, kulak civarında aksedilen ağrılar, öncelik olarak eklem çıkmasını düşündürür. Bu durumun öncelik olarak doktor tarafından değerlendirilmesi çok mühimdir. Bunun gibi durumlarda ise eklem çıkması değil de bir çene kırığı var ise, eklemi yerine oturtmak için yapılacak manevralar kırık parçaların birbirinden daha fazla uzaklaşmasına sebep olacak ve çevredeki sinir damar paketlerine zarar verebilecektir” şeklinde konuştu.