Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrah Doç. Dr. Karaca Başaran, metropol şehirlerde yaşamanın, yoğun iş temposu, stres, yer çekiminin etkisi, güneş ışınlarına maruz kalma ve en önemlisi genetik yapının yaşlanmaya neden olan faktörler arasında yer aldığını söyledi.
Bir çok yaşlılık belirtisi öncelikle yüz ve boyunda kendini göstermeye başladığını dile getiren Doç. Dr. Karaca Başaran, “Boyunda meydana gelen kırışıklıklar ve gıdı güzelliği gölgelemeye yetiyor.Ancak boyun germe ile kusursuz bir görünüme sahip olmak mümkün” diye konuştu.
Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrah Doç Dr. Karaca Başaran, konuşa ilişkin olarak yaptığı değerlendirmede, “Birçok insanda boyun, yaşlanma prosesinin negatif etkilerini gösteren ilk vücut bölgesidir. Kilo veren kadın ve erkeklerde istenmeyen yan etkilerden bir tanesi esnekliğini kaybetmiş, sarkan deri olabilmektedir. Boyun germe operasyonu yaşlanmaya bağlı boyunla ilişkili problemleri düzeltebilir, bu problemler arasında: dolgun gıdık (gerdan), boyun boyunca dikey bantlar ve kas kasında gevşeklik sayılabilir” diye konuştu.
Doç. Dr. Karaca Başaran, boyun germe cerrahisi ile tedavi edilen spesifik problemlerin üç temel kategoride özetlenebileceğini kaydederek açıklamasını şöyle sürdürdü;
“Sarkık Deri: Deri sarkması yaşlanma prosesinin sık görülen bir etkisidir ve yerçekimi ile de artar.
Kas Sarkması: Platismal bantlaşma olarak bilinen kas sarkması yaşlanma prosesinin bir sonucudur. İki tarafta, boynun tamamında bulunan ince, geniş kas kılıfını (platisma) etkiler. Yaşlanma sırasında boyunun iki tarafındaki kasın kenarı aşağı doğru sarkarak çeneden köprücük kemiğine doğru uzanan iki tane, gözle görülebilen banda sebep olur. Bu deri ve kas sarkmalarına halk arasında kabaca “hindi boynu” deformitesi denmektedir.
Yağ Fazlalığı: Boyun bölgesinde yağ fazlalılığı olan hastaların çenelerinin altında dolgunluk olur ve bunların ikisi çene hattının belirsizleşmesine ve gerdan oluşmasına katkıda bulunur.”