Psikolog Fundem Ece Kaykaç, belirsizliğin psikolojiyi olumsuz etkilediğini söyledi.
Dünya Danışmanlık Merkezi Kurucusu Uzman Klinik Psikolog Fundem Ece Kaykaç, “Kontrol mekanizmasını elden bırakmakta zorlanan toplumlarda biri de Türk toplumudur. Bu nedenle belirsizlikle karşılaşmak, önümüzü görememek, ileriye dair planlar yapamamak bizi zorlar. Belirsizlik insanlar üzerinde olumsuz etkiler meydana getiren ve güvensizlik ortamı oluşturan bir olgudur. Kişilerin çevresinde ne kadar bilinmezlik varsa o kadar rahatsız, huzursuz ve keyifsiz olurlar. Belirsizlik sonucu bazı bireylerde kaygı, depresif durumlar ve öfke patlamaları görülebilir. Öfke kontrolünün duygu durumunu ayarlamanın bir parçasıdır. Kişi ayarlama yapamıyorsa çok iniş çıkışları varsa öfke patlamaları oluşur. Yaşanan öfke patlamaları da hem kişiye hem de çevresine zarar verir. İnsanlarda, yataktan kalkmak istememe, işe gitmek istememe, eskiden keyif aldığı aktivitelerden keyif almama gibi depresif duyguların ortaya çıkmaya başlıyor. İki hafta geçtikten sonra üçüncü ve dördüncü hafta bu durum devam ediyorsa bir destek almak gerekir. Kişinin arkadaşıyla konuşması iyidir ancak teknik anlatma ve yöntem bildirme noktasında kişiye arkadaşı yardımcı olamaz. Arkadaşlar destek verir ama somut olarak bir ruh sağlığı uzmanından destek almak gerekir. Anda kalmak belirsizliğin en büyük ilacıdır. Çünkü yarın bizi ne beklediğini bilemeyiz ve bunun adı belirsizliktir; hatta on dakika sonrasında bile ne olacağını kestirmek güçtür. Ancak bulunduğumuz an’a odaklanabilirsek ve o an içerisinde olabilecek şeyler adına kendimize “şu an ne hissediyorum, ne düşünüyorum ve ne yapmak istiyorum” gibi sorular yöneltebilirsek belirsizliğin vermiş olduğu kaygıyı azaltabiliriz. Çünkü kendi hayatımızın kontrolünü ele geçirmeye başladık demektir. Yani belirsizlik aslında her daim vardır. Ancak biz o belirsizliği ortadan kaldırmayı başarabilen kişiler olarak yaşamımıza devam edebiliyoruz demektir” dedi.
Stresten uzaklaşmak için yapılabilecek çok fazla alternatifin olduğunu ifade eden Kaykaç, “Bunların kişilere göre değişkenlik gösterebilir. Herkese iyi gelebilecek yöntem farklıdır. O yüzden sosyal destek sistemleri adı verilen, bireye göre değişen kişinin yakın olduğu akrabalarından, arkadaşlarından destek alması onlarla bir arada olması depresif duygu durumlarıyla, kaygıyla ve öfkeyle başa çıkmalarına yardımcı olur. Belirsizliğe tahammül etmekte zorlananlar terapi desteği alabilir. Bu süreci kendi başına yönetemeyenler, mutlaka iyi bir klinik psikologtan psikoterapi desteği almalıdır. Çünkü belirsizliği yönetemediklerini fark eden ancak bunu göz ardı eden bireyler sonrasında daha büyük problemlerle karşılaşabilirler. Kaygı bozukluğu ya da depresyon gibi psikolojik rahatsızlıklar ortaya çıkabilir. Kendisinde olumsuz belirtiler fark eden bireyler, destek almak adına adım atabilirler. Önleyici sağlık hizmeti olarak dahi terapi hizmetini düşünmek gerekir” açıklamalarında bulundu.