Tarih: 16.09.2019 09:53

Az ve kısa stres diri tutuyor

Facebook Twitter Linked-in

İnsanların bedenlerine yönelik strese daha fazla tedbirli olmasına rağmen, zihinsel stres karşısında kırılgan olduklarını belirten Psikiyatrist Yrd.Doç.Dr. Rıdvan Üney, stresin diri tuttuğunu ancak fazla ve uzun sürmesi durumunda sorun haline geleceğini söyledi.

Psikiyatrist/Psikoterapist Yrd. Doç. Dr. Rıdvan Üney, “Esasen stres sıkıntılı durum anlamına gelir. Zihnimize ya da bedenimize dışarıdan ya da iç dünyamızdan gelen saldırılardır. Örneğin soğuk havada dolaşmak bedenimize soğuk stresi oluştururken, ertesi gün girilecek sınav ya da bir iş görüşmesi zihinsel stres yapar. Bedenimize yönelik strese daha fazla tedbirli olmamıza rağmen, zihinsel stres karşısında daha kırılganızdır. Yani zihinsel stresle baş etmek daha zordur. Aslında stres bizi diri tutan bir durumdur, ancak fazla olursa, uzun sürerse, baş edemez duruma gelirsek sorun haline gelir” dedi.

Hayatı kolaylaştıran yeniliklerin stres nedeni olabileceğini ifade eden Yrd.Doç.Dr. Üney, “Dünya hızla gelişiyor ve değişiyor. Her geçen gün hayatımıza yenilikler giriyor, örneğin bundan 30 yıl önce cep telefonu yoktu, bugün hayatımızı kolaylaştıran bu yenilik, acaba beynimizde kanser yapar mı diye düşünüyoruz. Hayatımızı kolaylaştıran yenilikler, artık bizim için bir stres nedeni olabiliyor. Fiziksel nedenler; aydınlık olmayan ortamlarda çalışmak, kalabalıklar (otobüs, metrobüs, dolmuş), aşırı sıcaklar, aşırı soğuklar, yoğun trafik, işe, okula gitmek için birden çok vasıta değiştirmek, uzun çalışma süreleri, tatil yapamama, dinlenememe, çok çalışma, hastalıklar, çevre kirliliği, yakınlarıyla, arkadaşlarıyla görüşememe, işsizlik, iflas, düşük ücretler, iş yerinde görev belirsizlikleri, borç, geçim sıkıntısı, barınma koşulları, göç, gibi birçok neden sayılabilir. Sosyal ve psikolojik nedenler ise yalnızlık, yakınlarının desteğinin olmaması, eşler arasındaki çatışmalar, çocuklarla ilgili sorunlar, boşanma, ayrılıklar, güvenlik sorunları, işyerinde bezdirici uygulamalar, iş arkadaşlarıyla uyumsuzluk, ilişki sorunları, aşırı mükemmeliyetçilik, titizlik, alınganlık, korku, endişe, suçluluk duyguları, kıskançlık, utangaçlık, belirsizlikler, değersizlik duyguları, aşırı eleştiri gibi birçok neden sayılabilir” diye konuştu.

Dr. Üney, stresle karşılaşıldığında yaşananlarla ilgili olarak şu açıklamalarda bulundu:

“Üç aşamada stresle baş etmeye çalışırız. İlk olarak stres başladığında bize alarm verir. Savaşma ya da kaçma dönemidir. Bu dönemde beklenilen davranışların dışında davranmaya başlarız. Yani stresin ilk etkisi ortaya çıkar. Daha sonra stresli duruma direnmeye çalışırız. Bu dönemde strese uyum sağlarsak yani baş edebilirsek, her şey normale döner. Bazı olumsuz davranışlarımız olsa da, sonrasında durum normalleşir. Eğer direnemezsek tükenme aşaması başlar. Kişinin gayreti kırılır, mücadeleyi kaybeder. Artık bu duruma neden olan stres dışındaki tüm olaylardan da etkilenir duruma gelinir.”

Stresin etkileri ile ilgili olarak bilgi veren Dr. Üney, “Baş ağrısı, boyun ve sırt ağrıları, mide şikâyetleri, aşırı gaz şikâyetleri, kabızlık-ishal dönemleri, göğüste ağrı, çarpıntı, iştahta azalma ya da aşırı artma, halsizlik, güçsüzlük, bayılmak, kendinden geçmek, isteksizlik, bitkinlik, aşırı uyku ya da uykusuzluk, moral bozukluğu, dalgınlık, iş ve okul performansında düşme, insanlardan uzaklaşma, neşesizlik, keder, dikkat sorunları, konsantre olamama, ilişkilerde bozulma, öfke nöbetleri, sinirlilik, telaş, ağlama, karar vermede güçlük, aşırı tepkiler, telaş, alkol ve sigara kullanımında artış gibi birçok olumsuzluk görülebilir” açıklamalarında bulundu.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —