Erzincan İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Erkan Hirik
Erzincan İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Erkan Hirik, “Günümüzde kanser hem dünya hem ülkemiz için ölüm nedenleri arasında ikinci sırada yer almaktadır. Dünya genelinde yaklaşık her 6 ölümden biri ülkemizde ise her 5 ölümden biri kanser nedeniyle gerçekleşmektedir” dedi.
4 Şubat Dünya Kanser Günü dolayısıyla açıklama yapan Erzincan İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Erkan Hirik, Türkiye’de 5 ölümden birinin kanser nedeniyle olduğunu kaydetti. Hirik, “Kanserden ölümlerin yaklaşık üçte biri tütün kullanımı, yüksek beden kitle indeksi, meyve ve sebzeden fakir beslenme, yetersiz fiziksel aktivite ve alkol tüketimi gibi başlıca beş davranışsal ve beslenme ile ilgili risk faktöründen kaynaklanmaktadır. Oysa günümüzde kanserlerin yüzde 30 ile 50’ye yakınının, risk faktörlerinden kaçınma ve mevcut kanıta dayalı önleme stratejilerinin uygulanması yoluyla önlenebilir durumda olduğu bilinmektedir. Ayrıca erken tanı konmuş ve uygun şekilde tedavi edilmişse birçok kanserin iyileşme olasılığı da yüksektir” diye konuştu.
“Dünya Kanser Günü ilk kez 2005 yılında düzenlendi”
Dünya kanser günü hakkında bilgiler veren Hirik, “Dünya Kanser Günü ilk kez 2005 yılında, ülkemizin de yakın işbirliği içerisinde olduğu Uluslararası Kanser Kontrol Örgütü (UICC) tarafından düzenlenmiştir. Her yıl 4 Şubat Dünya Kanser Gününde Uluslararası Kanser Kontrol Örgütü (UICC) ve ortak kuruluşların birlikte yürüttüğü, milyonlarca ölüme neden olan ve pek çoğu önlenebilir olan bir hastalığa karşı toplumsal bilinci artırmak amacıyla tüm dünyada kampanyalar düzenlenmektedir. UICC’nin yeni üç yıllık teması “kararlıyım ve yapacağım” olarak belirlenmiş olup 2018’de başlatılmıştır. 3 yıl sürecek “kararlıyım ve yapacağım” kampanyasının orta noktası olan 2020 yılı bireysel kararlılığı güçlendirici bir eylem çağrısıdır ve geleceği etkilemede bugünden eyleme geçmenin önemini vurgular. Dünya Kanser Günü; yankı uyandırmayı, değişim aşılamayı ve farkındalık gününün geçmesinden çok sonraları da sürdürülecek bir eylemi harekete geçirmeyi amaçlayan bir kampanyadır2 şeklinde konuştu.
Kanseri önleme yönünde kaçınılması gerek faktörler
Kansere neden olan faktörler hakkında konuşan Hirik, “Uluslararası Kanser Kontrol Örgütü ve Dünya Sağlık Örgütü gibi kanser alanında yoğun çalışmaları bulunan uluslararası saygın kuruluşlar, kim olursa olsun herkesin küçük ya da büyük eylemlerinin, uzun vadeli, olumlu değişimlere yol açacağını ifade eder. Kişileri kanserleri önleme yolunda şu risk faktörlerinden kaçınmaya davet eder. Sigara ve dumansız tütün ürünlerini de içeren tütün kullanımı, Fazla kilolu veya obez olmak, düşük meyve ve sebze alımını içeren sağlıksız beslenme, fiziksel aktivite eksikliği, alkol kullanımı, cinsel yolla bulaşan Human Papilloma Virus (HPV) enfeksiyonu, hepatit veya diğer kanserojen enfeksiyonlara maruziyet, iyonlaştırıcı ve ultraviyole radyasyon maruziyeti, kentsel hava kirliliği, katı yakıt kullanımından kaynaklanan iç mekan dumanı” ifadelerini kullandı.
“Tütün kullanımı en büyük risk”
Tütün kullanımın kanser hastalıkları üzerindeki etkisinden bahseden Sağlık Müdürü Doç. Dr. Erkan Hirik, “Tütün kullanımı, kanser gelişimi yönünden en önemli risk faktörü olup kansere bağlı ölümlerin yaklaşık yüzde 22’sinden sorumludur. Akciğer kanserinin yanı sıra özefagus, mesane, böbrek, pankreas, mide, serviks kanserlerinden de sorumlu olduğu bilinen tütün kullanımı, hangi yaşta olursa olsun terk edildiğinde kişinin yaşam kalitesi ve yaşam süresi üzerinde anlamlı bir fark oluşturmaktadır. Bu risk faktöründen kaçınmada en önemli stratejiler, özellikle genç yaştaki bireylerin maruziyetinin engellenmesi, hangi yaşta olunursa olunsun bırakma yönünde irade beyanında bulunanların ilgili sigara bırakma merkezlerine yönlendirilmesi, dumansız olması nedeniyle herhangi bir risk içermediği gibi yanlış algıya neden olan elektronik sigara gibi ürünlerin riskinin anlatılarak toplumda bilincin yükseltilmesine yönelik eğitsel faaliyetlerin gerçekleştirilmesi olacaktır” dedi.
Kararlıyım ve Yapacağım
Hirik , “Bazı kanserlerin erken uyarı işaretlerini tanımak düşük maliyetlidir ve çoğu durumda herhangi bir özel teknoloji gerektirmez. Her birimiz vücudumuz için neyin normal olduğunu bilme ve olağandışı değişiklikleri tanıma konusunda doğru bilgileri tüm sağlık kuruluşlarımızdan özellikle birinci basamak sağlık kuruluşlarımızda (Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezleri (KETEM) , Toplum Sağlığı Merkezleri (TSM), Sağlıklı Hayat Merkezleri (SHM) ve Aile Sağlığı Merkezlerinde (ASM)) çalışan sağlık çalışanlarından alabiliriz. Artan farkındalık ve doğru bilgi ve tecrübeler, hepimize kanserin erken uyarı işaretlerini tanıma, sağlığımız hakkında bilinçli seçimler yapma ve kanser hakkındaki korku ve yanlış algılarımıza karşı koyma konusunda güç verir” diye sözlerine ekledi.
Ülkemizde yürütülen “Kanserde Erken Teşhis” Programları
Kanserde erken teşhis programlarıyla ilgili bilgiler aktaran Sağlık Müdürü Hirik, “Ülkemizde Dünya Sağlık Örgütü tarafınca taranması önerilen; meme, kalın bağırsak ve rahim ağzı kanserleri için, toplumun kaynaklarına ve hastalık yüküne uygun olarak tarama programları yürütülmektedir. Ülke genelinde kanser taramaları Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezleri (KETEM) , Toplum Sağlığı Merkezleri (TSM), Sağlıklı Hayat Merkezleri (SHM) ve Aile Sağlığı Merkezleri (ASM) de ücretsiz olarak yapılmaktadır. Erken teşhiste en önemli faktör, kişinin bu konuda bilinçlendirilmesidir. Erken tanı için aşağıdaki yöntemler uygulanmaktadır. Meme kanseri tarama programında 20-40 yaş arası kadınlara; verilen eğitimlerle ayda bir kendi kendine meme muayenesi yapmaları, meme kanseri belirtilerden biri görüldüğünde ise vakit geçirmeden doktora başvurmaları gerektiği öğretilmektedir. Ayrıca iki-üç yılda bir sağlık kuruluşlarında meme muayenesi olunmalıdır.40-69 yaş arası kadınlar ayda bir kendi kendine meme muayenesi yapılmalı yılda bir sağlık kuruluşlarında meme muayenesi olunmalı ve iki yılda bir mamografi çektirilmelidir” diye konuştu.