Sağlık çalışanlarının Gazze’de yaşanan zulmü protesto için haftalardır sürdürdüğü tepkilerini bu haftada devam ettirdi.
Lala Paşa Cami avlusunda toplanan sağlık çalışanları yürüyüş sonrası Yakutiye medresesi önünde basın açıklaması yaptı.
Basın açıklamasını okuyan Atatürk Üniversitesi Tıp fakültesi öğrencisi Yusuf Çiftçi, "Bizler 71 haftadır zulmün karşısında olduğumuzu kendimize ve size hatırlatmak için burada toplanıyoruz. Her cumartesi hiçbir şey yapmamaktan daha iyi olan bir şeyi yapmak için, "evimde duramadım Allahım" diyebilmek için bu meydana atıyoruz kendimizi. İsrail ateşkes antlaşması yaparak vermiş olduğu sözünü bozdu. Yalanları dosta düşmana ayan olan, şantajları ve tehditleri sosyal medyaya düşen, iftiraları çarşaf çarşaf ortaya çıkan lanetli topluluğun sözünü tutmaması, bizi şaşırtmadı. Evet, kafir kafirliğini yaptı, peki Müslümanlar Müslümanlığını yapacak mı? Kendimize sormamız gereken soru bu! Bizler ilk ateşkes fırsatında çok özlediğimiz zehir dolu boykot ürünlerine koşan haysiyetsiz kişiler mi olacağız yoksa küvözdeki bebeklerin oksijen tanklarını vurarak hastane odasında onları çürümeye bırakan bu zalime para kazandırmamayı şiar edinmiş akıl sahipleri mi olacağız?" dedi.
Basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi, "Bizler ateşkes ilan edilmesiyle İsrailin yaptıklarını yok sayıp normalleşme sürecine "kaldığı yerden!" devam eden ülkelerin sessiz milletleri mi olacağız yoksa çadırda kalan yaralı insanları diri diri yakanlardan ülke mülke olamayacağını, onların yalnızca teröristler sürüsü diye adlandırılabileceğini ve onlarla asla masaya oturulamayacağını liderlerine, iş adamlarına, CEO’larına öğreten onurlu halklar mı olacağız? Ateşkesin zulmü ve işgali bitirmediğini, Mescidi Aksa’da namaz kılanların namazlarının silah dürtmeleriyle bozulduğunu, Batı Şeriada her gün evleri ellerinden alınan, mahalleleri yıkılan, keskin nişancı hedefiyle öldürülen Filistinlilerin olduğunu anlamadık mı? Kendi vatanlarını yaşanılmaz kılarak onları göçe zorlayan işgalcilerin 76 yıldır durmadığı gibi 2 aylık ateşkes süresinde de durmadığını görmedik mi? Peki ateşkesi birdenbire, tam da sahur saatinde bozduklarını ve 3 günde 1000‘den fazla kişiyi katlettiklerini görünce anladık mı zulmün bitmediğini? Bir emirle tüm yardımları engelleyebiliyor oluşları, bir emirle tüm elektriği kesebiliyor oluşları; 2 milyon suçsuz günahsızın hapishanede hem de dünyanın en zalim gardiyanının elinde olduğunu göstermiyor mu bize? Buna karşı durmak hepimizin, hapishane dışındaki tüm insanlığın görevi değil mi?"
Toplanan sağlık çalışanları duanın ardından dağıldı.
