Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şakir Gözütok’a atılan iftira ile yapılmak istenen itibar suikasti girişiminin düzmece ve kumpas olduğu Danıştay tarafından tescil edildi.
VAN POSTASI GAZETESİ ÖZEL / Ziya Türk'ün Haberi
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şakir Gözütok hakkında, geçtiğimiz aylarda PKK/KCK üyesi ve propagandası yapmaktan yargılananlar tarafından karalama kampanyası ve itibar suikasti girişimleri olmuştu.
PKK’YA GEÇİT VERMEYENLER İTİBARSIZLAŞTIRILIYOR
PKK/KCK terör örgütünün algı operasyonlarını yürütenler tarafından, örgüt propagandalarına ve faaliyetlerine karşı duruş sergileyen, öğretim üyeleri, kanaat önderleri, sivil toplum temsilcileri, iş insanları, bürokratlar ve gazeteciler atılan iftiralar ile itibar suikastleri ile karşı karşıya kalıyor.
PROF. DR. ŞAKİR GÖZÜTOK’A İTİBAR SUAKSTİ YAPMAK İSTEDİLER
Prof. Dr. Şakir Gözütok aleyhinde, Adnan Bilen ve ekibi tarafından, asılsız iddia ve iftiralarla dolu haberler yapılmıştı. Haberler ile Öğretim Üyesi Gözütok, kamuoyunda itibarsızlaştırılmak ve mesleğini yapamaz hale getirilmek istenmişti.
MEZOPOTAMYA YAPILANMASININ HEDEFİ OLMUŞTU
Prof. Dr. Şakir Gözütok hakkında asılsız iftiralarla dolu haberleri yapan Adnan Bilen ve ekibi, PKK/KCK üyesi ve propagandası yapmaktan, terör örgütünün “Mezopotamya yapılanması” kapsamında gözaltına alınıp, bir süre tutuklu yargılandıktan sonra tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı.
DANIŞTAY, İDDİALARIN DÜZMECE VE KUMPAS OLDUĞUNU TESCİL ETTİ
Hakkında yapılan asılsız haberlerin ve atılan iftiraların yoğun bir kampanya şeklinde yapıldığını, ancak bu iftira kampanyasının düzmece ve kumpas olduğunun Danıştay tarafından tespit edildiğini söyleyen Prof. Dr. Şakir Gözütok, bir kamuoyu bilgilendirme duyurusu yayımladı.
Gözütok yayımladığı bilgilendirme duyurusunda şu ifadelere yer verdi;
KAMUOYUNA SAYGIYLA
"2019 yılının sonlarında bazı yıkıcı-bölücü çevreler ile kripto kimselerce şahsım hedef alınarak kişilik haklarıma saldırıldı, itibar cellatlığına soyunuldu, hakkımda bir iftira kampanyası başlatıldı ve organize bir kumpas kuruldu. Beni imha etmek üzere yola çıkanlar, asılsız iddialar ve maşaları, istedikleri sonucu elde edemediler.
Bu arada defalarca telefonuma ve sosyal medya hesaplarıma ABD üzerinden giriş yapıldı ve Van Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan incelemede telefonuma izinsiz giriş yapanlar maalesef tespit edilemedi. Üstelik telefonuma girişler, İPhone kimliğim ve şifrem üzerinden değil, doğrudan mail adresim kullanılarak yapılmış olması, çok profesyonel bir örgüt ve organizasyonla karşı karşıya olduğumu göstermektedir. Ayrıca Van Cumhuriyet Başsavcılığı’nca, benim ve müfterilerin telefonlarında yapılan incelemelerde, karşılıklı olarak hiçbir şekilde mesaj alışverişi olmadığı ve iletişim kurulmadığı tespit edilmiştir. Üstelik telefon rehberi arşivlerinde de, keza karşılıklı olarak telefonların kayıtlı olmadığı da belirlenmiştir. Dolayısıyla bu araştırmalar ve belgelerin incelenmesi sonucunda, bütün iddiaların iftira ve kurgu olduğu ortaya çıkmıştır.
Bu iftira kampanyası esnasında memleketin en namussuz insanlarının namus bekçiliğine soyunmaları, kendi namussuzluklarını örtme gayretinin bir neticesiydi. Hiçbir dini esası, ahlaki kuralı, vicdani ilkeyi ve insani hakkı tanımayan iftiracı azgın güruh ile onlara maşalık yapanlar, bugün kirli elleri ve çirkin yüzleriyle ortada kalmışlardır.
Bu süreçte ağızları ve kalemleri lağım kuyusu gibi pislik akan bazı medya kuruluşları kirli sayfalarında, sosyal medya ve TBMM kürsülerinden şahsımı hedef almışlardı.
Bu dönemde sağduyulu medyamızın bu iftira kampanyasına itibar etmediklerini de memnuniyetle müşahede ettik.
İftiracıların unuttukları bir şey vardı ki, gerçeklerin er veya geç mutlaka ortaya çıkma gibi bir alışkanlıkları olduğudur. Çünkü doğruluk sonsuzluğun güneşidir, her şeye rağmen doğacaktır.
Nihayet bu iftira kampanyasının düzmece ve kumpas olduğu en yüksek mahkeme olan Danıştay tarafından da tespit edilmiştir.
Bu süreçte yanımda olan ve desteklerini esirgemeyen eşime, evlatlarıma, bütün Gözütok ailesine, akrabalarıma, gerçek arkadaşlarıma ve dostlarıma teşekkür ederim. Yüzümü ak çıkaran ve mahçup etmeyen Rabbime sonsuz hamdu senalar ederim.
Bedeli ne olursun olsun, inandığım yolda sapmadan ve yılmadan devam edeceğimi; müfterilerden, onlara alet olanlardan ve organize edenlerden hukuk önünde hesap soracağımı kamuoyuna saygıyla duyururum.”
Kaynak: Van Postası Gazetesi