CHP Tunceli il yönetimine Mesut Coşkun başkanlığında 7 kişilik kayyum heyetinin atanmasına tepki gösteren partililer basın açıklamasıyla durumu protesto etti.
CHP Tunceli İl Başkanlığı’na vekaleten atanan İrfan Bozkurt’un istifasının ardından il yönetim kurulu toplanarak Murat İl’i il başkanı olarak seçti. Ancak CHP Genel Merkezi Mesut Coşkun başkanlığında 7 kişilik kayyum heyeti atadı.
Bu duruma tepki gösteren ve yerine kayyum atanan Murat İl ile partililer il başkanlığında açıklama yaptı.
Yerlerine kayyum atanmasına ilişkin imza kampanyası başlattıklarını ifade eden Murat İl, “CHP İl yönetimine antidemokratik ve hukuksuz bir şekilde kayyum atandı. Kayyumu siyasi prensip olarak reddeden partimizin bu temel anlayışına aykırı gerçekleşen bu gelişmeyi partimizin başta sayın genel başkanımızın bilgisi dahilinde gerçekleşmediğinin; kendisini doğru bilgilendirilmeden manipülasyonlarla gerçekleştiği kanaatinde olduğumuzu belirtmek isteriz” dedi.
Yerel yönetim seçimlerinde de yanlış yöntemle aday belirlendiğini ve il merkezinde başarısız olunduğunu vurgulayan İl, “Partimizin organların tamamı eğilim yoklaması istemesine rağmen tepeden aday belirleme yönteminin yanlış bir yöntem olduğunu ve seçimi kaybetmemize neden olacağını izah etmemize rağmen ki bununla ilgili iki genel başkan yardımcımıza 17.12.2018 tarihinde yazarak bildirmemize rağmen yanlışlıkta ısrar edildi. Sonuçta da maalesef beklenen kayıpta gerçekleşmiş oldu” diye konuştu.
CHP Milletvekili Polat Şaroğlu’na eleştiri
CHP Tunceli Milletvekili Polat Şaroğlu’nun “genel merkez bana yetki verdi, yetkili benim” yönündeki sözlerini eleştiren İl, “Yine istifa eden önceki il başkanlarının yerine her defasında tüzüğümüzün 24. maddesinin gereği olan il başkanın seçimle belirlenmesi ve buna göre yeni il başkanının belirlenmesi gerekir dememize rağmen tüzüğümüz yok sayılıp her defasında vekilin istediği doğrultuda seçim değil hep atama yapılarak tayin edildi” şeklinde konuştu.
Kayyum atanmasını derin bir tutarsızlık, senaryo ve planlı bir girişim olarak nitelendiren İl, “Amacı kendi kişisel hırs ve amaçları uğruna seçimle gelen yönetimi darbeyle uzaklaştırıp bizleri yaklaşan kongrede seçim hakkımızı elimizden almaktır. Açıklanmış kongre takvimine rağmen bu acele görevden alınma son derece manidardır. Bizler partimiz için ciddi emek sarf etmiş ve partili olmanın, dava adamı olmanın ne demek olduğunu bilen ve ilimizde bunun gereğini yapan kişiler olarak bizlere yapılan haksızlığın mücadelesini onur borcu olarak kabul ediyoruz. Uğradığımız bu hukuksuzluğun giderilmesi için sayın genel başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’na buradan açık bir çağrıda bulunarak görevimize iade edilmemizi istiyoruz” ifadesini kullandı.