Türkiye Maarif Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. Birol Akgün, AK Parti Ankara Milletvekili Emrullah İşler başkanlığında toplanan TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonuna vakfın çalışmaları hakkında sunum yaptı.
Vakfın, 17 Haziran 2016'da kabul edilen kanunla kurulduğunu, kar amacı gütmediğini, örgün ve yaygın eğitim hizmeti verdiğini anlatan Akgün, nihai hedeflerinin iyi insan yetiştirmek olduğunu söyledi.
Kanuna göre eğitim faaliyetlerinin yurt dışı ile sınırlandırıldığına, yurt içinde herhangi bir faaliyette bulunmadıklarına işaret eden Akgün, vakfın Türkiye'de gerçekleştirilebileceği tek eğitim faaliyetinin, kurumlarda görev alabilecek eğitmenleri yetiştirmek olduğunu bildirdi.
Akgün, tüm insanlığı kuşatıcı bir eğitim vizyonuyla hareket ettiklerini dile getirerek, vakfın okullarındaki müfredatın, ülkelerin milli eğitim kanunlarına dayalı olarak uygulandığını ve yerel müfredatı temel aldıklarını, vakfın kendi müfredatını da geliştirmeye çalıştığını belirtti.
Okullarda, ilgili ülkenin dilinin yanı sıra Türkçe eğitimin de verildiğini belirten Akgün, "Türkçe'nin çok iyi öğretilmesi bizim temel hedefimizdir. Son 3 yıldır Türkçe'nin kademeli olarak anaokulundan üniversiteye kadar örgün eğitimde kullanılmasına yönelik Türkçe eğitim müfredatı hazırlama çabamız var. Müfredatın içeriği bitti, Milli Eğitim Bakanlığımızla da ortak çalışıyoruz." diye konuştu.
Akgün, yerel kültür ve değerlerine de önem verdiklerini dile getirerek, iyi dil bilen, teknoloji becerileri olan, iyi eğitimli kişilerin, ülkelerinin gelişmesine katkıda bulunmasını istediklerini, bu kapsamda ilgili ülkelerin bakanlıklarıyla çalıştıklarını dile getirdi.
FETÖ okullarıyla ilgili çalışmalarYurt dışı eğitim konusunda yaygın bir eğitim ağı oluşturan FETÖ okullarının, Türkiye'ye kazandırılması konusunda Dışişleri Bakanlığı öncülüğünde yoğun bir çaba sürdürüldüğünü anlatan Akgün, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biz de bu anlamda Maarif Vakfı olarak Bakanlığımızla yakın temas halinde çalışıyoruz. Yaptığımız her bir faaliyet, raporlar, ilgili ülkelerle imzalanan her bir anlaşma ve görüşme tutanakları, devletimizin arşivindedir. Bakanlığımızla bu anlamda yakın temas içinde çalışıyoruz.
104 ülkeyle konusu eğitim olan iş birliğini geliştirmeye çalışıyoruz. Bunların 58'i ile bizim vakfımızın tescili ve tanınmasını öngören protokoller imzaladık. Bazen doğrudan uluslararası anlaşmalarla da faaliyetlerimizi düzenleme imkanı doğabiliyor. Halen 66 ülkede faaliyetimiz bulunuyor. 51 ülkede bizi temsil eden, eğitim işlerimizi yürüten, anlaşmayla kurulmuş olan ülke temsilcimiz var. Biz bunlara direktör, temsilci diyoruz. Ama yakın ülkeleri takip etmesi için akreditasyon sistemi uyguluyoruz. Resmi olarak 43 ülkede bizim eğitim birimlerimiz, okullarımız var. Toplam 323 okul müdürlüğü bazında okulumuz var, 199 ayrı bina ama bir katında bazen anaokulu, ikinci katında ilkokul, üçüncü katında ortaokul gibi. 42 ülkede eğitim süreçlerinin parçası olan yurtlarımız var. Bugün itibariyle 39 bin 157 öğrencimiz var. Bunların içinde yine Dışişleri Bakanlığımızla yürüterek nihayete erdirdiğimiz 19 ülkedeki FETÖ iltisaklı 213 okulu devraldık, şu anda bunları biz işletiyoruz."
Bu okulların Afganistan'dan Çad'a, Tunus'tan Venezuela'ya kadar geniş bir yelpazeyi kapsadığını belirten Akgün, Pakistan Anayasa Mahkemesinin de FETÖ'yü terör örgütü olarak ilan edip okulların tamamının Türkiye Maarif Vakfına verilmesine hükmettiğini kaydetti.
"100 okul açtık"Akgün, devralınan okullar dışında Türkiye'nin, okullar açmasına izin verilen yerler olduğunu da belirterek, 100 yeni okul açtıklarını bildirdi.
Avrupa'da Türklerin yoğun olarak bulunduğu yerlerde örgün eğitim yapılmayan ancak Türk çocuklarının dil, kültür ve aidiyetlerinin güçlendirildiği eğitim merkezleri bulunduğunu da vurgulayan Akgün, bu eğitim merkezlerinin Almanya, Avusturya, Fransa ve Belçika'da olduğunu dile getirdi. Akgün, bu merkezleri de büyükelçilerin talepleri doğrultusunda açtıkların ifade etti.
Akgün, FETÖ'nün, Türk çocuklarına ulaşma aracı olarak etüt merkezlerini kullandığını ifade etti.
6 bin 700 çalışanYurt içinde yaklaşık 200, yurt dışında ise yaklaşık 6 bin 700 çalışanlarının bulunduğunu kaydeden Akgün, bunlardan 434'ünün Türkiye'den gönderildiğini, bunların arasında okul müdürleri, eğitimci, destek hizmetleri personeli olduğunu söyledi. Akgün, şunları kaydetti:
"Bir okul açtığımızda mutlaka okul müdürünün, müdür yardımcısının, yeteri kadar Türkçe öğretmenin, belletmenin, muhasebecinin Türkiye'den gitmesini istiyoruz. Buradakiler içinde ağırlıklı Türkçe öğretmenlerimizdir. Bunun dışında kalan öğretmenleri yerelden almaya çalışıyoruz. Maddi imkanlar itibarıyla bu daha sürdürülebilir. 2 bin 500 civarında da destek personeliyle yürütüyoruz. 2019 yılı sonu itibarıyla 104 ülkeyle temas, 51 ülkede ofis ve resmi temasların devam ettiği 38 ülke... Toplam 43 ülkede 323 okulla devam ediyoruz."
Vakfa devredilmeyen ve görüşmelerin sürdüğü FETÖ iltisaklı okullar da bulunduğunu bildiren Akgün, Orta Asya Türk Cumhuriyetleri ve G20 ülkesi, Türkiye'nin ortakları olan ülkelerle eğitim iş birliğini geliştirmek istediklerini dile getirdi.
"Devraldığımız okullarda öğrenci sayısı artıyor"Komisyon Başkanı İşler, sunumunun ardından Akgün'e, hangi ülkelerdeki okulların devralınamadığını ve devralınan okullardaki öğrenci sayısında artış olup olmadığını sordu.
Akgün, FETÖ iltisaklı okulların bulunduğu ülkelerin yaklaşımlarının farklı gerçekleştiğini, onların tek seçeneğinin Maarif Vakfı olmadığını söyledi.
Bazı ülkelerin bu okulları kapattığını, bazılarının millileştirildiğini, bazı okulların yerel kuruluşlara, bazılarının da üçüncü ülkelere devredildiğini dile getiren Akgün, darbe girişimi öncesi örgütün 115 ülkede okul, etüt ve diyalog merkezi şeklinde birimleri bulunduğunu kaydetti.
"ABD'de devredilen okul yok"Akgün, ABD'deki yaklaşık 200 eğitim biriminden şu ana kadar devredilen olmadığını, batı ülkelerinde de benzer durum görüldüğünü belirterek, "Kabaca söylemem gerekirse, FETÖ'ye ait eğitim birimlerinin dörte üçü örgütün kontrolünden çıktı. Batı ülkelerinde de ya iflas etti, finansal anlamda Türkiye'den de destek gitmediği için ya da Türkiye'deki hadiselerin oraya aksetmesinden kaynaklı, ailelerin tedirginliği nedeniyle çok ciddi bir küçülme var." dedi.
Akgün, Maarif Vakfının devraldığı okullarda, öğrenci sayısında artış olduğunu bildirdi.
Komisyon üyelerinin soruları üzerine Akgün, yurt dışına gönderilen öğretmenlerin genellikle Türkçe öğretmeni olduğunu ve bunların da çoğunlukla Milli Eğitim Bakanlığı üzerinden karşılandığını söyledi. Akgün, ayrıca Marmara Üniversitesi ile imzaladıkları protokol kapsamında, uluslararası eğitici yetiştirme konusunda bir yüksek lisans programı açıldığını ifade etti.
Akgün, vakfın şeffaf ve objektif bir yapısı bulunduğunu sözlerine ekledi.