CHP Grup Başkanvekili Özkoç'un sözleri, AK Parti milletvekilleri tarafından sıra kapaklarına vurularak protesto edildi. Özkoç, laf atmalara, sıra kapaklarının vurulmasına rağmen konuşmasına ara vermedi.
TBMM (AA) - CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, 15 Temmuz gecesi gazi Mecliste, ölümü göze alan tüm partilerin, el birliğiyle güçlü parlamenter sistemi yeniden tesis etmesi gerektiğini belirterek, "15 Temmuz darbe girişimi ve ardından gelen 20 Temmuz sivil darbesinin ülkemizde yarattığı enkazı kaldırmalıyız. Yeni darbelerin oluşmasına engel olmalıyız." dedi.
Özkoç, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü dolayısıyla özel gündemle toplanan TBMM Genel Kurulunda, CHP Grubu adına söz aldı.
15 Temmuz'un, Fethullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) darbe girişimi, Cumhuriyet tarihinin en kanlı darbe girişimi olduğuna işaret eden Özkoç, milletin ve milletvekillerinin meşru direnme hakkıyla engellendiğini anımsattı.
Özkoç, bu uğurda yaşamını yitiren şehitlere Allah’tan rahmet dileyerek, gazilere minnetlerini iletti.
15 Temmuz darbe girişiminin öncesi ve sonrası bulunduğunu savunan Özkoç, öncesinde dershaneler, yurtlar, Türkçe olimpiyatları, milli eğitimde, orduda, yargıda, iş dünyasında örgütlenme, siyaseti araç olarak kullanma olduğunu öne sürdü.
Özkoç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bunu biraz daha açacak olursak; bu dönemde kim FETÖ terör örgütüne daha çok yardımcı olmuştur. Cevabını Sayın Cumhurbaşkanı vermektedir: 8 Haziran 2018’de Cumhurbaşkanı, FETÖ'nün bizim zamanımızda büyüdüğü iddiasını 'ben reddetmem' demektedir. 17 üniversite istediler, okul için yer, yurt dışında destek istediler verdik, Türkçe Olimpiyatları dediler tamam dedik. Oysa ki asıl olay bu değildi. Asıl olay, Balyoz ve Ergenekon davalarıdır, askeri casusluktur, amirallere suikast, Poyrazköy, kozmik oda ve daha niceleridir. FETÖ, uzun yıllardan beri örgütleniyor. Fakat Türkiye’yi tek başına idare eden bir kişi sayesinde hiç bu kadar güçlü duruma kavuşmamıştı. Bir kişinin denetimsiz iktidarı sayesinde, FETÖ darbe girişiminin altyapısını hazırlayan Savcı Zekeriya Öz'ün önü açılıyordu. Öz, 'Arkanda ben varım' diyen dönemin Başbakanı sayesinde darbenin bütün hazırlıklarını elini kolunu sallayarak yapıyordu."
Özkoç'un bu sözleri, AK Parti milletvekilleri tarafından sıra kapaklarına vurularak protesto edildi. Özkoç, laf atmalara, sıra kapaklarının vurulmasına rağmen konuşmasına ara vermedi.
Ankara'da bulunan CHP ve diğer partilerden milletvekillerinin, 15 Temmuz'da TBMM'ye gelerek, "Öleceksek bu çatı altında ölelim." dediğini, Meclisin demokrasiye sahip çıktığını anımsatan Özkoç, çünkü bu Meclisin, bu vatanın herkesin olduğunu söyledi.
Özkoç, halkın sokaklara çıktığını, tankların önüne geçtiğini, 251 vatandaşın şehit düştüğünü, binlercesinin yaralandığını, darbenin engellendiğini, elbirliğiyle meşru direnme haklarını kullanarak darbenin önüne geçtiklerini vurguladı.
Özkoç, Adil Öksüz'ün yakalandığını, çırılçıplak soyulup kelepçelendiğini, sonra kelepçelerin sökülüp, giydirilip, eline pasaportu verilerek bırakıldığını, Zekeriya Öz'ün, elini kolunu sallayarak yurt dışına çıktığını, halen kendisinden haber alınamadığını savundu.
Darbe girişimiyle ilgili 289 dava açıldığını, onlarca ağırlaştırılmış müebbet, binlerce hapis cezası alan kişilerin bulunduğunu ifade eden Özkoç, onbinlerce kişinin işten çıkartıldığını, bu kişilerin içinde asker, polis, öğretmen, işsiz olduğunu ancak bir tek siyasinin olmadığını belirtti.
Özkoç, sözlerini şöyle tamamladı:
"Peki ne yapacağız, çözüm güçlü parlamentodadır. 15 Temmuz gecesi gazi Meclisimizde ölümü göze alan tüm partiler, el birliğiyle güçlü parlamenter sistemi yeniden tesis etmeliyiz. 15 Temmuz darbe girişimi ve ardından gelen 20 Temmuz sivil darbesinin ülkemizde yarattığı enkazı kaldırmalıyız. Yeni darbelerin oluşmasına engel olmalıyız. Demokrasiyi iyi işleyen bir parlamenter sistem haline getirmeliyiz. Güçler ayrılığı temelinde güçlü Meclis, bağımsız yargı ve denetlenebilir bir yürütme olmalıdır. 15 Temmuz, kendi halkına kurşun sıkan FETÖ'yü de ona yol verenleri de asla unutturmayacaktır. Eğer kurucu bir lider arıyorsak onun adı Mustafa Kemal Atatürk'tür. Eğer bir rejim arıyorsak onun adı laik ve demokratik Türkiye parlamenter sistemidir. Eğer uğruna ölecek vatan arıyorsak onun adı Türkiye Cumhuriyeti'dir."
"Hedeflerinde Sayın Cumhurbaşkanı vardı"Özkoç'un konuşmasının tamamlanmasının ardından TBMM Başkanı Mustafa Şentop, özel gündemle toplandıklarını anımsatarak, bu gündemin manasına, ruhuna uygun bir toplantı olmasını temenni etti.
AK Parti Grup Başkanı Naci Bostancı, Özkoç'a sataşma gerekçesiyle yanıt verdi.
15 Temmuz'un hatırlanmasını isteyerek, o gece Marmaris'e bir suikast timi gittiğini, alçak terör örgütünün hedefinde bir numaralı ismin de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olduğunu belirten Bostancı, "Beni üzen şudur; aynı gece burada bütün partilerden milletvekilleri vardı. Onlar demokrasiye sahip çıktılar. Lütfen Marmaris'i, oradaki suikast timini, burada darbeye direnen bütün partilerden milletvekillerini hatırlayın. Sayın Engin Özkoç, sizin konuşmanız Marmaris'e paralel düşüyor." dedi.
Farklı partiler, yaklaşımlar, farklı gelecek tasavvurları olduğunu anımsatan Bostancı, ancak temel hususiyetlerinin ortak olduğunu kaydetti. Bostancı, terör örgütüne yönelik bir angajman çerçevesinde bu rekabeti yürütme haksızlık ve hadsizliğine sahip çıkılamayacağını bildirdi.
Türkiye'nin geçmişinde neler olduğunu herkesin bildiğini, milletin balık hafızalı olmadığını vurgulayan Bostancı, Özkoç'un, bahsettiği Ergenekon ve Balyoz olaylarında, onları FETÖ terör örgütünün yargıladığını belirtti.
Bostancı, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Aynı o zamanlar, yalanlarla, ihbarlarla, sahtekar yöntemlerle bu işleri yürüttüğünü söylüyordunuz. Aynı yöntemlerle bunlar 17-25 Aralık'ı gerçekleştirdiğinde sizin pozisyonunuz neydi düşünmek lazım. Mesele ilke, demokrasi mi hak ve hukuka sahip çıkmak mı yoksa her halükarda ve her şartta iktidara yönelik bir akılla davranmak ve her türlü yola müracaat etmek mi? Bu konuda kendinizi check etmeniz gerekiyor. Böyle bir günde gönül isterdi ki burada Meclis 15 Temmuz'un hatırasına sahip çıksın. Özgür Özel, Levent Gök, bizim milletvekillerimiz buradaydı. Sahip çıkılacak olan o hatıradır, sahip çıkılacak olan darbeye ortak karşı çıkıştır. Ne yazık ki farklı bir akılla, kesinlikle terör örgütünün ekmeğine yağ sürecek anlayışla, siyasi rekabetin bir unsuru yapılan bir tavır, bir konuşma sergilenmiştir. Bunun için çok üzgünüm."