Tarih: 13.09.2021 10:51

MHP Genel Başkan Yardımcısı Aydın: “İçeride ve dışarıda ayakları yere basan egemen bir devlet olmanın gururunu yaşıyoruz”

Facebook Twitter Linked-in

MHP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Kamil Aydın, tamamen bağcıyı dövmeye endekslemiş bir muhalefet anlayışının olduğunu ifade ederek, “İçeride ve dışarıda milli, güçlü, ayakları yere basan egemen bir devlet olmanın gururunu yaşıyoruz” dedi.


MHP Bölge İstişare Toplantısı, Erzincan’ın ev sahipliğinde Ağrı, Ardahan, Artvin, Bayburt, Bingöl, Elazığ, Erzurum, Iğdır, Kars, Muş ve Tunceli İl Başkanları, ilçe başkanları, belediye başkanları, meclis üyeleri, yönetim kurulu üyelerinin katılımıyla Merkez Spor Salonu’nda gerçekleşti. ’Güçlü Siyaset, Lider Türkiye, Hedef 2023’ temalı toplantı sonrasında İhlas Haber Ajansı’na açıklamalarda bulunan MHP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Kamil Aydın muhalefeti eleştirerek, “İçeride ve dışarıda milli, güçlü, ayakları yere basan egemen bir devlet olmanın gururunu yaşıyoruz” dedi. Aydın açıklamasında şöyle konuştu:


“Milliyetçi Harekât Partisi ülke adına ciddi bir siyaset yapan ulu çınarın adıdır. Dolayısıyla biz enine boyuna düşünüp Türkiye’nin ali menfaatine uygun bir takım projeleri gündeme getiriyoruz, söylem haline dönüştürüyoruz. Ve bunu milletimizle, teşkilatımızla paylaşıyoruz. Bugün de yine 2023 hedefleri doğrultusunda bir ‘Güçlü Siyaset, Lider Türkiye, Hedef 2023’ temalı bir bölge istişare toplantıları sürecine başladık. Başlangıcını Afyon’da, daha sonra birincisini Bursa, ikincisini dün Manisa’da, bugün üçüncüsünü de 12 ili kapsayan Doğu Anadolu’muzun güzide kenti Erzincan’da yaptık. Burada hem teşkilatlarımızla bir araya gelip hem istişare toplantısı, onları dinledik, onlarla birlikte olduk hem de genel merkezimizin 2023 hedefleri noktasındaki öngörüleri nedir bunları paylaştık. Verimli bir toplantı geçti. Teşkilatlar adına malum coğrafya çok geniş, çok sarp ama bütün 12 ilimizin de teşkilat mensupları çıkıp geldiler. Allah hepsinden razı olsun. Önümüzdeki haftalar bu program devam edecek. Ekimin 3’üne kadar devam edecek bir program. Bunları yaptıktan sonrada milletimiz zaten inşallah daha yakın bir şekilde seçmenle temasa geçmeyi planlıyoruz. Şimdi Türkiye’nin bir talihsizliği var. İnanın Türkiye’de gerçek bir muhalefet kaosu var, eksikliği var. Yani muhalefet yapmayı tamamen bağcıyı dövmeye endekslemiş bir muhalefet anlayışı. Burada Cumhur İttifakı olarak biz gerçekten 21. yüzyıla nasıl taşırız, 2053, 2071 gibi gerçekten orta ve uzun vade hedeflerimiz var. Biz buna yönelik bir takım hamleler yapmaya çalışırken muhalefet hala sokakta dolaşıp tezvirat yaymakta, domatesle, soğanla, sarımsakla uğraşmakta. Halbuki millet gerçekten ülke adına yapılanları duymak istiyor. Bu kadar doğal afet yaşıyoruz ama Allah’a şükür hala büyüyen bir ülkeyiz. Uluslararası kuruluşlar deklare ediyor. Yani iki ülkeden biri biziz, gelişen ülkeyiz. Sıkıntılarımız da var, biz onun farkındayız. Bir taraftan da Allah korusun içeride ve dışarıda milli, güçlü, ayakları yere basan egemen bir devlet olmanın gururunu yaşıyoruz. Bunu devam ettirmek istiyoruz. Ama maalesef birilerine inisiyatifini ipotek etmiş yapıların, muhalefetin bundan pek bir şey anladığının kanaatinde değiliz. Sürekli galebe çalıyorlar. Yani dış siyasette işte İdlib’de şehitlerimiz var. Şimdi İdlib’de ne işimiz var diyor yada Suriye’de ne işimiz var diyor. Allah aşkına Ankara’nın merkezinde patlayan bombaları ne çabuk unuttuk. Eğer bizim savunmamız İdlib’den başlıyor ise genel başkan öyle derdi, bugün de Afganistan için aynı şeyi söylüyoruz. Türkiye’nin güvenliği artık Türkiye sınırları içerisinde değil inanın. Türkiye’nin dışındaki ülkelerde başlıyor. Afganistan’da olmamız gerekir miydi, gerekirdi. Niye çünkü göçü orada tutmak lazım. Orada önlem almak lazım. Orada hamle yapmak lazım. Biz İdlib’de Rusya ile ortak bir devriye programı yaptık. İnanın bir anda göç durdu. Yoksa şu an İdlib’den 1 milyon daha insan gelmişti. Bunları anlayamayan bir muhalefet. Bir taraftan dışarıda, öte taraftan terörle mücadelede çok büyük mesafe katettik. İnsanlarımız sokakta, okulunda, hastanede, caddesinde, kafede oturuyor rahat güvenli bir şekilde gününü gün ediyor. Bunun bir bedeli var mı, var. Mücadele ediliyor büyük masraflar söz konusu. Buna rağmen millet hep İHA, SİHA olarak biliyor ama savunma sanayinde o kadar büyük atılımlar var ki. Helikopter yapımından pilotsuz savaş uçağına varana kadar şu anda 500’ün üzerinde proje büyük bir gizlilikle çok net bir şekilde devam ediyor. Bunlar ülkemiz adına gurur duyulacak şeyler. Peki neden oldu güçlü bir iktidar. Yani pazarlığa açık olmayan. Yani Allah korusun onlar diyorlar ya güçlü parlamenter sistem. Güçlü parlamenter sistem olmaz. Denendi parlamenter sistemle yürümedi. İşte bir takım yapılar sızıyor, transferler oluyor, kandırmalar oluyor, tehditler, şantajlar oluyor ve ülke bir yerlere gidiyor. Bakınız meclis yasamasını yapıyor çok net. Milletvekili, bakan olsaydı işte milletvekili şantajla, tehditle bak bir sonraki seçimde hayır bakanların öyle bir endişesi yok, icraatını yapsın, ülke için ne doğruysa onu yapsın. Şimdi böyle bir erkler ayrımına doğru gittik, güzel şeyler oldu. Pandemiye rağmen, yaşadığımız afetlere rağmen ülke hala büyüyorsa inşallah 2022’de bu ülke ben inanıyorum ki büyük sıçrama yapacak ve 2023’e çok net en büyük sıkıntımız bizim istihdam, gençlerimiz işsiz. Biz bunun farkındayız Cumhur İttifakı olarak ve inanın mesela 15 bin ek öğretmen kadrosu verince ilk tweet’i ben attım. Ben eğitimciyim, o evlatlarımızın sıkıntılarını biliyorum. Dolayısıyla yani ülkenin imkanları biran önce çoğalsın ki çocuklarımıza istihdam olsun, ticaret yapan erbabımıza kredi olsun, yardım olsun, fakir vatandaşa bir katkı olsun, enflasyon düşsün. Bunlar bizim çok ısrarla üzerinde durduğumuz, dile getirdiğimiz şeyler partimizde. Ama maalesef geldiğimiz nokta itibarıyla ne dışarıdaki ne içerideki başarılara bir defa tebrik ederiz, iyi olmuş diyen bir muhalefet anlayışı söz konusu değil. Tam tersine olabildiğince yelpazeyi genişletip, siyasi partilerin sayısını çoğaltıp acaba biz Cumhur İttifakı’nı yüzde 49’lara, yüzde 48’lere çekip de akamete nasıl uğratırızın hesabını yapıyorlar. Ama bu milletin siyasi feraseti çok yüksek, bu tuzağa yüce Türk milleti düşmez Allah’ın izniyle. Görüyor kimin ne kadar samimi olduğunu biliyor, gerekli cevabı da 2023’te verecektir.”




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —