AK Parti Elazığ Milletvekili ve TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu (İHİD) Başkanı Ömer Serdar,” Dünyanın birçok bölgesinde ve insanlığın gözlerinin önünde en temel insan hakkı olan yaşama hakkı başta olmak üzere her türlü insan hakkı ihlali yaşanmaktadır. Ancak yine ne yazık ki bu trajediye ülkemiz ile beraber birkaç ülke haricinde seyirci kalınmaktadır” dedi.
AK Parti Elazığ Milletvekili ve İHİD Başkanı Ömer Serdar, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü nedeniyle açıklama yaptı.
Serdar açıklamasında,” Temel insan haklarının korunmasına dair birçok uluslararası sözleşmenin kaynağını teşkil eden, insanlık tarihinin önemli kilometre taşlarından biri olan Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin kabul edilişinin 70. yıldönümünü kutluyoruz. İnsan hakları kavramı, uluslararası sözleşmelerde yer alan ve korunması gerektiği hususunda tüm dünyanın fikir birliğinde olduğu değerler bütünüdür. Etnik kökenine, inancına, dünya görüşüne ve cinsiyetine bakılmaksızın, insanın sadece insan olduğu için sahip olduğu bu değerler ihlal edilemez, dokunulamaz, devredilemez ve gasp edilemez niteliktedir. İnsan hakları, bütün bir insanlığı ilgilendirdiği için evrensellik taşımaktadır” şeklinde dile getirdi.
Serdar açıklamasının devamında,” Geçmişi, insanlığın var olmasıyla yaşıt olan bu düşüncenin evrensel ölçekte ilk örneği, İslam peygamberi Hz. Muhammed (SAV) tarafından ortaya konulmuş ve Veda Hutbesi’nde vücut bulmuştur. Müslüman, Hristiyan ya da Musevi ayrımı yapmadan ‘ey insanlar’ diye başlayan hutbede, ’Sizin kadınlar üzerinde hakkınız olduğu gibi kadınların da sizin üzerinizde hakkı vardır’ denilerek kadın haklarına ‘Arap’ın Arap olmayana üstünlüğü yoktur’ denilerek ırk ve renk farklılığı gözetmeksizin eşitlik ilkesine ‘herkesin canı, malı ve namusu kutsaldır’ denilerek bütün bir insanlığı kapsayan değerlere vurgu yapılmıştır.Aralarında Türkiye’nin de olduğu 50 ülke tarafından kurulan BM’nin oluşturduğu bir komisyonun hazırladığı “İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi” ülkemiz tarafından 1949 yılında kabul edilmiştir. Bu bildirgenin Türkiye Cumhuriyeti tarafından kabul edilişinden itibaren yasama yürütme ve yargı organlarımız, temel hak ve hürriyetlere saygı perspektifi ile çalışmalarını yürütmüş, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinin ana ilkeleri ile örtüşür politikalar geliştirmiştir” ifadelerine yer verdi.
"Ülkemizle beraber birkaç ülke haricinde seyirci kalınmaktadır"
21. yüzyılda yerkürenin bazı bölgelerinde insan haklarının acımasızca çiğnenmeye devam edildiğine de dikkat çeken Serdar,” Suriye, Arakan, Filistin, Afganistan, Somali, Doğu Türkistan gibi ülkelerde ağır hak ihlalleri yaşanmakta ve o bölgelerde yaşayanlar, insanlık dramlarıyla karşı karşıya kalmaktadır. Buna ilaveten ırk temelli politikaların, yabancı düşmanlığının, İslamofobinin ve hoşgörüsüzlüğün Kıta Avrupa’sında yükselişe geçtiği gözlemlenmektedir. Dünyanın birçok bölgesinde ve insanlığın gözlerinin önünde en temel insan hakkı olan yaşama hakkı başta olmak üzere her türlü insan hakkı ihlali yaşanmaktadır. Ancak yine ne yazık ki bu trajediye ülkemiz ile beraber birkaç ülke haricinde seyirci kalınmaktadır. Ülkemiz, hak ve özgürlüklerin korunup geliştirilmesine yönelik uluslararası çalışmalarda her zaman öncü ülke olmuştur. İnsan haklarının evrenselliğinin muhafazası ülkemizin ulusal ve uluslararası alanda konuya bakışının vazgeçilmez temel unsurudur. Türkiye Cumhuriyeti bu anlayışla, geçmişte olduğu gibi bugün de, demokrasi, insan hakları, şeffaflık, kadın erkek eşitliği gibi ortak değerlerimizin güçlendirilmesi ve yaygınlaştırılmasına, ırkçılık, hoşgörüsüzlük, yabancı düşmanlığı ile her türlü etnik dini ayrımcılık ve aşırılıkla mücadele edilmesine yönelik çalışmalarını kararlılıkla sürdürecektir. Bu düşüncelerle, milletimizin ve ayrılmaz bir parçası olduğumuz tüm insanlık ailesinin İnsan Hakları Günü’nü en içten duygularla kutluyor, insan haklarına saygı temelinde aydınlık yarınlar diliyorum” diyerek sözlerini tamamladı.