Tarih: 06.03.2017 13:28
İçişleri Bakan Yardımcısı Öztürk: 'Halkımızın hür iradesinin sandığa yansımasını isteriz'
İçişleri Bakan Yardımcısı Sebahattin Öztürk, "Anayasa değişikliği referandumunda, halkımızın hür iradesinin sandığa yansımasını isteriz. Hiçbir baskı, tehdit, korku, yıldırma, korkutma olmaksızın insanlarımızın değerlendirmelerini doğru yaparak ülkemizin, huzuru, refahı, istikrarı, geleceği ile ilgili adam akıllı vatanperver değerlendirmelerde bulunarak, reyini, oyunu, kanaatini sandığa yansıtsın istiyoruz" dedi.
Jandarma Genel Komutanlığı Asayiş Başkanı Tümgeneral Ali Çardakçı ve Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Akdeniz ile Ardahan’a gelen İçişleri Bakan Yardımcısı Sebahattin Öztürk, Vali İbrahim Özefe’yi ziyaret etti. Burada kurum amirleri, emniyet ve jandarma yetkilileriyle de görüşen Öztürk, güvenlik toplantısının ardından kanaat önderleri, muhtarlar, sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle Ardahan Polis Evinde bir araya geldi.
Bakan Yardımcısı Sebahattin Öztürk, halkın hür iradesinin sandığa yansımasını istediklerini ve bunun için Nisan ayında yapılacak halk oylamasına ilişkin gerekli bütün tedbirlerin alındığını aktardı. Öztürk, "Ülkemizde, daha önceden planlanmış olmayan ve aniden Türkiye gündeminde yer alan bir Anayasa değişikliği ile ilgili önümüzde bir süreç başladı. Şu an itibari ile 2017’nin 16 Nisanında sandık hepimizin önüne gelecek. Bizim burada en büyük iddiamız, biz halkımızın hür iradesinin sandığa yansımasını isteriz. Hiçbir baskı, tehdit, korku, yıldırma, korkutma olmaksızın insanlarımızın değerlendirmelerini doğru yaparak ülkemizin, huzuru, refahı, istikrarı, geleceği ile ilgili adam akıllı vatanperver değerlendirmelerde bulunarak, reyini, oyunu, kanaatini sandığa yansıtsın istiyoruz. Biz bunu niye söylüyoruz? Belki her ilçesinde değil ama birkaç ilçesinde de Ardahan’da böyle şeylerin olduğunu biliyoruz. Korkutmalar, yıldırmalar, sandıkları tehdit etmeler, sandık kurulu üyeleri ile sandık başkanlarını korkutmalar Türkiye’nin bir çok yerinde olduğu gibi buralarda da oldu. Biz buna artık asla ve katta izin vermeyeceğiz. Böyle bir ihtimali düşünmek bile istemiyorum onu yapanlar için ve yaptıkları takdirde bunun şiddetli bir şekilde cezasının karşılığını göreceklerdir. Ne Referandum öncesi, ne sırasında, ne sonrasında böyle bir şeye fırsat verilmeyecektir. Şüphesiz kendinize göre kanaatleriniz farklı olanlar olabilir. İki türlü seçenek var zaten ya öyle ya böyle denecek. Tabi ki bizim kendimize göre tercihlerimiz var. Biz Ülkemizin selametinin, ,istikrarının, güvenliğinin, geleceğinin nasıl olması gerektiği ile ilgili düşüncelerimiz var ve bunları biliyorsunuz. Ama sonuç itibari ile insanlarımızın isteyerek, hür bir şekilde, özgür bir şekilde düşüncelerini sandığa götürmelerini sağlamaktır. Türkiye’nin iyi yaptığı bir şeyden bahsetmek isterim. Türkiye 1950 seçimlerinden beri, çok partili hayata geçtiğimiz günden beri yaptığı seçimleri uluslararası kamuoyunun takdirle karşıladığı ciddi anlamda seçimler yapmıştır. Biz seçimleri iyi yapan bir halkız, iyi yapan bir ülkeyiz. Bu referandum da bir çeşit bir seçimdir. Dolayısıyla hakkı ile ve başarılı bir şekilde Jandarmamızla, polisimizle, korucumuzla ve yetmezse eğer askeri birliklerimizle o gün itibari ile ve ondan önce alacağımız tedbirlerle son noktasına kadar adil bir şekilde yapıp bitireceğiz. Ve sizin, bizim, halkımızın iradesinin olduğu 16 Nisan akşamı saat 7-8 civarlarında herkes görecek. Ben bunu taahhüt ediyorum size. Olan bitenleri görüyorsunuz, terör örgütlerini görüyorsunuz, sadece PKK değil DAEŞ’i görüyorsunuz, DHKP-C’yi görüyorsunuz ve FETÖ’yü görüyorsunuz. Bu örgütlerin ülke ilgili hesaplarını iyice bir değerlendirmek lazım, neden böyle yapıyor olabilirler, neyi kastetmiş olabilirler. Bunları enine boyuna değerlendirmek ve buna göre değerlendirmelerde bulunmak gerektiğine şahsen inanıyorum. Biz daha önemlisi sizin hür iradenize, güvenliğinize, huzurunuza yönelecek elleri kırmayı taahhüt ediyoruz. Ve böyle bir şeyin yapılmasına asla izin vermeyeceğiz" şeklinde konuştu.
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —