Gümrük Kanunu'nda değişiklik içeren teklif TBMM Başkanlığına sunuldu

TBMM (AA) - AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş, Gümrük Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin detaylarını gazetecilerle paylaştı.

Gümrük Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin 20 maddeden oluştuğunu söyleyen Muş, "1 Ekim'de yasama faaliyetleri başlayacağı için toplumda ihtiyaç duyulan meselelerle ilgili kanun tekliflerimizi vermeye devam edeceğiz." diye konuştu.

Teklifin öne çıkan maddelerini paylaşan Muş, Gümrük Kanununun idari para cezalarına ilişkin usul hükümleri ile ceza miktarlarının, günümüz ekonomik koşulları dikkate alınarak güncelleneceğini bildirdi.

Gümrük mevzuatına aykırı fiillere ilişkin mükerrer ceza uygulamaları olabildiğini hatırlatan Muş, "Bunlar sadeleştiriliyor, dolayısıyla mükerrer bir ceza uygulamasının önüne geçilecek." dedi.

Muş, teklifle, gümrük mevzuatına aykırı hareket edenlerin, idare tarafından tespit edilmeden gelmeleri halinde uygulanacak cezalarda bazı indirimlerin söz konusu olacağını aktardı.

Tasfiye edilecek malzemeler ya da ürünlerle ilgili 30 günlük süre verildiğini anımsatan Muş, ithalatçı firmanın bu ürünleri 30 gün içinde başka bir ülkeye ihraç etmesi durumunda tasfiyeden vazgeçileceğini söyledi. Muş, "Eğer 30 günlük süre içinde bu yapılamazsa devlet eliyle bunlar tasfiye edilecek. Burada amaçlanan hem ithalatçının bu anlamdaki mağduriyetini gidermek hem de kamunun bunun tasfiye edilmesiyle oluşacak maliyetten kurtulmasını sağlamak." diye konuştu.

Gümrük işlemlerinden doğan vergilerin alınabilmesi için tahakkuk edebilecek verginin yüzde 20 fazlası oranında teminat alındığını hatırlatan Muş, teklifle fazladan alınan yüzde 20'lik dilimin ortadan kaldırılmasını öngördüklerini kaydetti.

Muş, teklifle, gümrük cezalarına yönelik yapılacak uzlaşma başvuru süresinin de genişletileceğini bildirdi.

Mehmet Muş, gümrük müşavir yardımcısı olabilmek için aranan şartlar arasına terör suçundan ceza almamanın ekleneceğini belirtti.

Teklifle, gümrük muhafaza memurlarının emekli olduktan sonra zati silah edinmelerinin önünün açılacağını dile getiren Muş, "Aynı emniyet teşkilatında, jandarma ya da Sahil Güvenlik Komutanlığında olduğu gibi gümrük muhafaza memurları da adli kolluktur. Dolayısıyla emekli olduktan sonra bedelini ödemek kaydıyla zati silah edinmelerinin önünü açmış oluyoruz." dedi.

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Muş, CHP ve İYİ Parti'li bazı milletvekillerinin Uluslararası Para Fonu (IMF) yetkilileriyle görüştüğü haberlerine ilişkin soru üzerine, "Biz de basından takip ettik. Bir otel odasında gizli bir görüşme yapılmış, bu görüşme basından gizlenmiş." dedi.

"CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, hükümeti defalarca 'IMF ile gizli kapaklı görüşmeler yapıyor' diye suçladığını" söyleyen Muş, şöyle konuştu:

"Bugün geldiğimiz noktada aslında gizli kapaklı görüşmeyi CHP'nin yaptığı ortaya çıktı. IMF, uluslararası bir kuruluş. Türkiye bunun bir üyesi. CHP tabii ki görüşme yapabilir ama neden bunu otel odalarında gizli kapaklı yapıyor ve bu vatandaştan saklanıyor? Yine aynı şekilde burada neler konuşuldu? Türkiye'nin önümüzdeki süreçleriyle alakalı CHP ya da İYİ Parti'ye bir rol mü biçiliyor? Bu, toplumdan bilinçli olarak saklandı.

Yine Kemal (Kılıçdaroğlu) Bey'in geçenlerde yaptığı bir açıklama söz konusu; 'Türkiye ekonomik nedenlerden dolayı erken seçime girecek' diye bir iddiası var. Bizim böyle bir gündemimiz yok fakat bu açıklamaları yaptığı süreçte IMF ile gizli bir görüşme organize ediliyor. Acaba bu süreçte kendilerine bir rol mü biçiliyor? IMF ile mi ortak hareket edecekler? Bunları çıkıp kamuoyuna izah etmeleri gerekiyor. Milletimizden gizli kapaklı hangi işlerin içine IMF ile girdiklerini topluma izah etmek zorundalar."

AK Parti'nin, yargı paketi taslağını MHP'ye sunduğu, bugün de CHP ile paylaştığı hatırlatılarak "Yargı paketi taslağı İYİ Parti'ye de iletilecek. Görüşmeler bu hafta tamamlanacak mı?" sorusu üzerine Muş, şunları söyledi:

"Sabahleyin CHP ile görüştüm. Engin Özkoç ile görüştük. Kendilerine teklifimizi, taslağımızı verdik. İYİ Parti ile de görüşeceğiz, akabinde en hızlı şekilde teklifi nihai haline getirip Meclis Başkanlığına sunacağız. Sunduktan sonra teklifin içeriğiyle alakalı detayları sizlerle paylaşacağız. Dolayısıyla bu, bu hafta içinde mi olur ya da sarkar mı, onu bilemiyorum ama amacımız diğer partilerin de görüşlerini alıp, teklife son halini verip bu hafta içinde Meclis Başkanlığına sunmak şeklinde olacaktır."

"Yargı paketinde ceza indirimi öngörülmüyor mu, KHK'lilerle ilgili bir düzenleme olacak mı?" sorusuna Muş, "Yargı reformu paketi birden fazla olabilir. Bu paketin içinde infazlarla alakalı herhangi bir düzenleme yoktur. İnfaz yasasıyla alakalı ayrı bir düzenlememiz olacaktır. Onun üzerinde de şu an çalışıyoruz. Onu da en kısa süre içinde tamamlayıp kamuoyuyla paylaşacağız." karşılığını verdi.

"Görüşmelere ilişkin bir takvim var mı?" sorusunu Muş, "Zaten teklif iyi hazırlanmış bir çalışma. Mutlaka diğer partiler de teklife bakacaklar. Diğer partilerin görüşlerini bekliyoruz. Amacımız, bu hafta içinde yetiştirebilirsek Meclis Başkanlığına teslim etmek şeklinde olacaktır." diye yanıtladı.

"TBMM Genel Kuruluna önce Gümrük Kanunu'nda bazı değişiklikleri öngören ilişkin kanun teklifi mi yoksa yargı reformu paketi mi gelecek?" sorusu üzerine Muş, "İki teklif farklı farklı komisyonlarda görüşülecektir. Geldiği zaman yargıya öncelik veririz. Bu süreç içinde başka teklifler de vereceğiz ama dediğim gibi yargı paketine öncelik vereceğiz." ifadesini kullandı.

"FETÖ borsası" iddialarının yeniden gündeme geldiği dile getirilerek değerlendirmesi sorulan Muş, şunları kaydetti:

"Abdulhamit Bey, Adalet Bakanımız, hükümet içinde hükümetle uyumlu bir bakanımız. Partimizde önemli görevler yapmış biri. Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı ve Genel Sekreterlik yapmıştır ve Adalet Bakanlığında da büyük bir özveriyle görev yapmaktadır, çaba sarf etmektedir. Pek çok tartışma yapılıyor fakat bu tartışmaları ortaya atanın daha çok CHP ile ortak hareket eden bazı gazeteler ve yazarlar olduğunu görüyoruz. Abdulhamit Bey'in konuştukları, söyledikleri bağlamından koparılmak suretiyle farklı mecralara çekiliyor. Tartışma oluşturan aslında Abdulhamit Bey değil, CHP'ye yakın medya organları ve belli yazarların yaptığı tartışmalar.

Bakanımızın ne kabinedeki ne partimiz içindeki ne de toplumdaki herhangi birine kastı vardır, dolayısıyla bağlamından koparılıp başka yerlere çekildiğini görüyoruz. Sanki hükümetin yargı içinde belli problemleri, sorunları varmış gibi lanse etmeye çalışan da az önce söylediğim gibi CHP'nin adeta basın bülteni gibi hareket eden yayın organları. Burada ne yargı sisteminde ne hükümetle Abdulhamit Bey arasında ne de partiyle herhangi bir sorun söz konusu değildir."