Cumhurbaşkanı Erdoğan, Esad ile zamanında görüştüğünü, ancak kendisinin adam olmadığını gördüğünü söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında önemli açıklamalarda bulundu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun ısrarla Esad ile görüşülmesi gerektiği yönündeki çıkışlarına cevap veren Erdoğan, Esad'ın adam olmadığını söyledi.
BUNLARI KATİL ESAD'IN İNSAFINA MI BIRAKACAĞIZ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İdlib'de adam kendi toprağını savunuyor diyerek kahraman askerlerimizin mücadelesine zarar veren bir kişi, asla bu milletin evladı olamaz. İnsanda vicdan önemli bir sestir.
Bu İdlib'deki o yavruları televizyonda izlemiyor musun? 3-5 yaşındaki yavruların ayakları çamur içinde nasıl sığınacak yer aradıklarını görmüyor musun? O yavruların ahı sana yeter. Çamur deryası içinde başlarını sokacak bir çadır dahi bulamıyorlar. Bunları katil Esad'ın insafına mı bırakacağız.
ESAD İLE GÖRÜŞ DİYOR
Esad ile görüş diyor. Sen onu görmeden biz onunla görüşüyorduk.
ADAM OLMADIĞINI GÖRDÜK
Biz ona ne teklif yapsak geri çevirdi, adam olmadığını gördük. Bunlara rağmen ana muhalefetin başındaki zat, Esad ile görüşmeyi teklif ediyor. Adamlarının görüşmesi yeter zaten. Bizim adımıza görüşme. Apo'nun ortaklarıyla da görüşüyorlar."
DEPREM FELAKETİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları;
"Deprem felaketi kendini bize sürekli hatırlatıyor. Bilim insanları yeni depremler olabileceğini söylüyor. Bu ikazlara hak vermemek mümkün değil. Ülkemizin yapı stoğunun büyük bir bölümü depremlere ve doğal afetlere dayanıksızdır. Yapılan değerlendirmelere göre ilk etapta 6.7 milyon konut dönüştürülmesi gerekiyor. Bütün kaynakları bu işe ayırsak bile bu dönüşüm yıllarca sürer.
En riskli olan yapılardan başlayarak bu süreci yürütmek zorundayız. Hedefimiz her yıl 300 bin konut inşa ederek 5 yılda 1.5 milyon konutu dönüştürmektir. Marmara depreminin ardından 43 bine yakın konutu tamamlayıp vatandaşlarımıza teslim ettik. Kanal İstanbul'da tek başına diğer işlevlerinin yanında 500 bin konutluk kentsel dönüşüm projesidir.
Bugüne kadar 22 milyon milyon vatandaşımızın oturduğu konutların depreme dayanıklılığı teyit edildi. Amacımız kısa sürede sayıyı 35 milyona çıkarmak. Devlet, elbette felakete uğrayan vatandaşların yanındadır. Ama devletle vatandaş birlikte çalışmalıdır. Vatandaşlarımızdan, sahibi oldukları yapıların risk seviyesini tespit edip depreme dayanıksız olanları dönüştürmelerini bekliyoruz.
LİBYA'DA TÜRK AŞİRETLERİ VAR, SORUN BİLMEZ
Gazi Mustafa Kemal'in Trablusgarp'ta ne işi vardı? Biz tarihimizle geleceğe yürüyen bir siyasi partiyiz. Bugün Libya'da Türk aşiretleri var, sorun bilmez. CHP'nin geçmişini de bilmez. Libya'da ülkemizin ne yapmaya çalıştığını anlayamayan bir kişinin söyledikleri deryada damla bile değildir.
Bu zatın zaten dönüp dolaşıp saman konusunu açması zihin çapıyla ilgili fikir vermeye yeterlidir. Kendisinin anlamayacağını bilsek de saman konusunu bu zatın zihin çapına uygun şekilde izah edelim. Türkiye 2019 yılında 24 milyon ton saman üretmiştir. Bunun bir bölümünü de ihraç etmiştir. Türkiye tarım ürünlerinde ithalatçı bir ülke değil net ihracatçı bir ülkedir. Tarım ürünleri ihracatı 3.8 milyar dolarken 2019'da 18 milyar dolara yükseldi. Dünya un ihracatında birinci, makarna ihracatında ikinci sıradayız. Türkiye dünyanın en önemli gıda ve üretici ihracatçılarından biridir.
CHP'DE, HDP'NİN TAYİN ETTİĞİ KİŞİLER VAR
Siyasette ittifaklar vardır ve meşrudur. Ama bu işi gizli saklı yapanlar bölücü örgütün güdümünde yapanlar siyaset değil, kirli ittifak yapar, mızrak çuvala sığmıyor. Bölücü terör örgütü güdümündeki partinin eş başkanı, CHP'ye ittifak ilişkilerini alenileştirme çağrısı yaptı. Terör örgütüyle gizli saklı yol yürürsen gün gelir bunun bedelini senden isterler. Terör örgütleriyle ittifak kuranlar için yolun sonu gözükmüştür. Pek çok CHP belediyesinin yönetiminde, terör örgütünün güdümündeki parti tarafından tayin edilmiş kişiler var.
EN BÜYÜK SIKINTIMIZ HAVA SAHASI
İdlib'de ortaya çıkan büyük insani krizi önlemek için sahada aktif müdahale dahil her yolu deniyoruz. Talebimiz rejimin saldırılarını sona erdirip gözlem noktalarımızın gerisine çekilmesidir. Rusya insani hassasiyeti kabul etmek istemiyor. Gözlem kulelerimizi kuşatanlara verdiğimiz süre doluyor. Şu anda en büyük sıkıntımız hava sahasını kullanamıyor oluşumuzdur. İnşallah yakında buna da bir hal çaresi bulacağız. İdlib'de en küçük bir geri adım atmayacak, rejimi mutlaka belirlediğimiz sınırların dışına çıkartacak, halkın evlerine dönüşünü sağlayacağız."
