Cumhurbaşkanı Erdoğan, Isparta’da General Alper İhsan Kışlası’nda düzenlenen 20018/8. Dönem Uzman Erbaş Komando Temel Kursiyerlerine Böreve Takma ve Mezuniyet Törenine katıldı. 4 bini aşkın uzman erbaş komandoların yemin törenine aileler büyük ilgi gösterdi. Sancak geçişiyle başlayan törende Dağ Komando Okulu ve Eğitim Merkez Komutanı Tuğgeneral Aydoğan Budakçı’nın konuşmasının ardından dönem birincisi Piyade Uzman Onbaşı Halil Ertürk tarafından yaş kütüğüne plaket çakıldı. Atış, eğitim, spor birincilerine diplomalarını Cumhurbaşkanı Erdoğan takdim etti. Dönem ikincilerine ise brövelerini Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar taktı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, uzman erbaş komandoların her birini tebrik ederek, komandolara Kara ve Deniz Kuvvetleri Komutanlığındaki görevlerinde başarılar diledi.
"Bu gençleri vatana, millete, orduya değerli bir evlat olarak yetiştiren ailelerine şahsım ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum" diyen Erdoğan, "Rabbimden bu evlatlarımızı görev yapacakları her yerde korumasını muzaffer eylemesini niyaz ediyorum. Bu merkez sınır ve sınırlarımız içi ve dışında nice kahramanlıklara imza atan komandolar yetiştirmiş müstesna bir kurumdur. Teröristlere ve onlarla işbirliği yapan yerli yabancı adeta dünyayı dar eden komandolarımız her zaman olduğu gibi bugün de bizim gururumuzdur. Dünyada savaşların klasik düzenden asimetrik bir düzene geçtiği dönemde en büyük görev komandolarımıza düşüyor. Komando demek her hal ve şart altında düşmanın üstesinden gelen, bunun için ihtiyaç duyulan tüm eğitim ve donanımlara sahip kişi demektir" diye konuştu.
Bu yıl Kara Kuvvetleri Komutanlığının kuruluşunun 2227'nci yılını geride bıraktıklarını kaydeden Erdoğan, "Dünyanın en eski düzenli ordusunun sahibi bir ülke olarak her gencimizi potansiyel bir komando adayı olarak görüyorum. Tarih boyunca milletimizin başı ne zaman sıkışsa erkeğiyle kadınıyla 7’den 70’e mücadeleye katılmış bir halkız. Çanakkale’den, Doğu ve Güney Doğu Anadolu bölgelerimize işgal hareketlerine Kurtuluş Savaşımıza kadar bunun pek çok örneğini gördük. En son 15 Temmuz’da millet olarak topyekün kıyama kalktık. Bağımsızlığımıza, bayrağımıza, ezanımıza, geleceğimize göz diken FETÖ ihanet çetesi mensuplarını, darbeye kalkıştıkları gecenin karalığına hep birlikte gömdük. İçindeki hainleri temizleyen kahraman ordumuz o günden beri zaferden zafere koşuyor. Yurt içinde terör örgütü mensuplarına tarihlerinde görmedikleri darbeler, vuruyoruz. Aynı şekilde sınırlarımız dışındaki hiçbir terörist kendini güvende hmiyor. Çünkü biliyorlar ki bir gece ansızın gelebiliriz" ifadelerine yer verdi.
"Fırat’ın doğusundaki terör yuvalarını da darmadağın edeceğiz"
Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bununla kalmadık Irak’ta, yanı başımızda oynanan oyunu bozduk. Suriye’de sınırlarımız boyunca kurulmaya çalışılan terör koridorunu, Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, İdlib operasyonlarıyla bozduk. İnşallah çok yakında burada brövelerini takan komandolarımızın da desteğiyle Fırat’ın doğusundaki terör yuvalarını da darmadağın edeceğiz. İşte şu göklerde dalgalanan bayrağımızın destanını okuyarak büyüdük. Şimdi de yine onun destanını yazmak için tüm gücümüzle çalışıyoruz. Ecdadımızın mirasına sahip çıkarak bu kutlu bayrağın dalgalandığı her yeri zulümden, kederden, acıdan, korkudan uzak bir eman yurdu haline getirene kadar durmayacağız. Bu konuda en büyük güvencemiz sizlerin cesareti ve kahramanlarıdır."
"Nüfus kağıtlarınızda isimleriniz farklı bile olsa milletin gönlünde sizler Mehmetçiksiniz" diye seslenen Erdoğan, "En rütbeli subaydan, rütbesiz erine kadar tamının adı Mehmetçik’tir. Yani küçük Muhammed. Mehmetçik demek vatan demektir, bayrak demektir, ezan demektir, şanlı mazimiz ve aydınlık geleceğimiz demektir. Sizlerin bu şuurla görev yapacağınıza inanıyorum. Değerli anneler, babalar elbette her görev önemlidir, her vazife kutsaldır ama milletimizin nezdinde askerlik, polislik jandarmalık görevlerinin ayrı bir yeri vardır. Kendi canını ülke ve milletin bekasının üzerinde tutan bu mesleklere talip olmak öyle her baba yiğidin harcı değildir. Bedelli ya da başka yöntemlerle askerlik yapamayan bu süreci geride bırakanlar çok büyük kayıptadırlar. Nüfusumuzun arttığı buna karşılık ordumuzun mevcudunun sabit kaldığı hatta azaldığı bir dönemde elbette yığılmaları önlemek için bu tarz uygulamalara ihtiyaç vardır. Önemli olan milletin ruhundaki o askerlik sevgisini ve kabiliyetini canlı tutmaktır. Bizim çocukluğumuzda mazeretsiz yere askerliğini yapmayanlar adam yerine konulmaz, toplumdan dışlanırlardı. Savaş dönemlerinde asker kaçakları hainler olarak görülürdü" diye konuştu.
Günümüzde askerlik mesleğinin giderek karmaşık bir uzmanlık alanı haline geldiğinin altını çizen Erdoğan, "Bir, bir buçuk aylık eğitimle bu uzmanlığı edinebilmek, tecrübeyi kazanmak pek mümkün değildi. Kabiliyetli gençlerimiz hızlı bir şekilde bu seviyeye gelseler bile bir süre sonra terhis olup gittikleri için özellikle operasyonların yoğunlaştığı dönemde sıkıntı çekilebiliyordu. TSK’nın hızla profesyonel bir yapıya kavuşturmaya çalışıyoruz. Şuanda TSK’da jandarma ayrıldıktan sonra yüzde 60 yükümlü, yüzde 40 kadrolu şekilde bir oran oluştu. Hedefimiz ordumuzu günümüzün ihtiyaçlarına uygun şekilde her alanda, en ileri uzmanlık vasıflarına sahip personel yapısına ulaştırmaktır. Bugün göreve başlayan 4 binin üzerindeki uzman erbaşımızla profesyonelleşme adına önemli bir adım daha atmış oluyoruz" ifadelerini kaydetti.