Tarih: 06.11.2020 14:36

CHP İzmir depremi için rapor hazırladı

Facebook Twitter Linked-in

ANKARA (AA) - CHP Basın Biriminden yapılan açıklamaya göre, CHP, 30 Ekim'de İzmir'in Seferihisar ilçesi açıklarında meydana gelen depremin ardından rapor hazırladı. Raporda, CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke, Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, Doğa Hakları ve Çevre Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ali Öztunç, Enerji ve Altyapıdan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın ve CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel ile bölge milletvekillerinin yer aldığı heyetin depremin ardından İzmir'e ulaştığı, depremin ikinci gününden itibaren ise 8 genel başkan yardımcısı ve 91 milletvekili, İzmir il ve ilçe örgüt yöneticileri, CHP'li belediye başkanlarının da katılım sağladığı bir ekip ile kriz yönetimine katkı sağlanmaya çalışıldığı belirtildi.

Acil durumlara müdahale, normal yaşama dönme ve rehabilitasyon çalışmalarına yer verilen raporda, depremin hemen ardından bölgeye ilk olarak İzmir Büyükşehir Belediyesi İtfaiye ve Arama Kurtarma ekiplerinin ulaştığı ve ilk müdahalede enkaz altındaki 55 yurttaşın İzmir Büyükşehir Belediyesi ekipleri tarafından sağ olarak çıkartıldığı ifade edildi. Raporda, İzmir Büyükşehir Belediyesi ile ilçe belediyelerinin İzmir'de yaşamın normale dönüşmesine yönelik çabalarının sürdüğü anlatıldı.

İzmir Büyükşehir Belediyesi hariç toplam 55 belediyenin İzmir için çeşitli yardımlarda bulunduğu belirtilen raporda, İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından başlatılan "Bir Kira Bir Yuva Kampanyası"nda dün itibarıyla 20 milyon 75 bin lira toplandığı, bu rakam ile 2 binin üzerinde ailenin 5 aylık kirasının ödenebileceği aktarıldı.

Yıkılan binalarla ilgili raporlar

İzmir depreminde yıkılan Rıza Bey Apartmanı için, Bayraklı Belediyesi Deprem Etüt Merkezi tarafından düzenlenen 25 Nisan 2012 tarihli rapor, Doğanlar Apartmanı için de yine Bayraklı Belediyesi Deprem Etüt Merkezi tarafından düzenlenen 27 Şubat 2018 tarihli raporlar bulunduğu kaydedildi.

Rıza Bey, Doğanlar ve Karagül apartmanları hakkında Bayraklı Belediyesi Deprem Etüt Merkezi tarafından hazırlanan raporlarda, bu binaların çürük oldukları, güçlendirilmeleri gerektiği yönünde görüş bildirildiği, binaların zemin yapısındaki sorunlara da işaret edildiği ifade edildi.

CHP'nin İzmir Depremi Raporunda, "Bu binaların riski yapı statüsüne kavuşabilmeleri için illa ki yurttaşlar tarafından bir başvuru yapılmasını beklemek ihmalleri ortaya koymaktadır. Uygulamada, yapı denetimin özelleştirilmiş olması da denetimsizliğin boyutunu artırmaktadır. Son yıllarda sık sık deprem yaşayan İzmir'de, Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca resen araştırma yapılmamış olması, önleyici tedbirlere başvurulmaması ihmaldir." değerlendirmesi yapıldı.

İmar Barışı eleştirisi

Raporda, İzmir'in imar barışından en fazla faydalanan ikinci şehir olduğu, İzmir'de 672 bin 211 bağımsız birimin imar barışından yararlandığı ifade edildi.

Mevzuata göre, imar barışı kapsamında yapı kayıt belgesi verilen yapılarda, afete karşı dayanıklı olup olmadığı konusunda bir inceleme yapılmadığı, imar barışından faydalanan yapı sahibinin beyanlarının esas alınarak kayıt altına alma işleminin düzenlendiği belirtilen Raporda, şu görüşe yer verildi:

"Önemle belirtmek gerekir ki yapı kayıt belgesi, ilgili yapıya 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Yapılar Hakkındaki Kanun'dan muaf olma hakkı vermemektedir. Ancak Kamu, imar barışı ile 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Yapılar Hakkındaki Kanun'dan kaynaklı yükümlülüklerini yerine getirme hakkını saklı tutarak, ruhsatlı ya da ruhsatsız yapılarda afete karşı dayanıklılıkla ilgili denetim ve tedbir görevlerini belirsiz bir şekilde ertelemektedir."

Afete müdahale eden ekiplerin durumu

Türkiye'de AFAD ve itfaiye birimlerine bağlı personelin, AKUT gibi sivil toplum örgütleri ve yurttaşların katılımıyla afete müdahale yapıldığı ve enkaz çalışmalarının yürütüldüğü anlatılan raporda, bu konuda özel eğitim gören personel sayısının artması ve personelin özlük haklarının güçlendirilmesi gerektiği vurgulandı.

Çözüm önerileri sıralandı

Depreme dirençli kentlerin inşası için afetlerin fiziki, doğal, tarihi ve kültürel ve ekonomik zararlarının azaltılmasına ilişkin önleyici tedbirlerin güçlendirilmesi, afet riski azaltma politikalarının belirlenmesi, imar uygulamaları gibi öncelikli uygulamalarda Afet Riskini Azaltma politikalarına göre hareket edilmesi önerilerinin yer aldığı raporun son bölümünde, çözüm önerileri 11 maddede şöyle sıralandı:

- Fay Kanunu Teklifi bir an önce kanunlaştırılmalıdır.

- Bağımsız bir deprem kurulu oluşturulmalıdır.

- Toplanan deprem vergileri depremin zararlarını azaltacak tedbirler ve deprem sonrasındaki normale dönüş ile rehabilitasyon çalışmaları için harcanmalıdır.

- Öntedbirlilik ilkesi gereğince, Afet Riskini Azaltma politikaları belirlenmeli, imar uygulamaları gibi öncelikli uygulamalarda Afet Riskini Azaltma politikalarına göre hareket edilmelidir.

- Büyükşehir belediyeleri bünyesinde Deprem ve Aşırı Doğa Olayları ile Mücadele Daire Başkanlıkları, il ve ilçe belediyeleri bünyesinde Deprem ve Aşırı Doğa Olayları İle Mücadele Müdürlükleri kurulmalıdır.

- Afetlere karşı dayanıksız yapı stokunun iyileştirilmesi ve kentsel dönüşüm uygulamaları yapılırken, soylulaştırma, zorla tahliye, mülkiyet hakkı ihlali, borçlandırma gibi davranışlardan kaçınılmalı, yurttaşların sağlık ve konut haklarını tesis edecek adil uygulamalar geliştirilmelidir.

- Afet riski tespitlerinin bilimsel ve objektif verilere göre hazırlanan raporlarla yapılması, bu raporların neticelerine göre iyileştirme ya da kentsel dönüşüm uygulamalarının yapılıp yapılmamasına karar verilmelidir. Bu kapsamda fay hattı üzerindeki tüm yerleşim birimlerinde bulunan yapı stokunun risk analizi bir an evvel yapılmalıdır.

- Kamusal müşterek alanlar, afet durumlarında kullanılabilecek mekanlar olarak kurgulanmalıdır.

- Arama kurtarma ekiplerinin personel sayıları artırılmalı, afetle mücadele sırasındaki temel ihtiyaçlarını gidermeye yönelik koşullar iyileştirilmelidir.

- İzmir Seferihisar merkezli deprem nedeniyle oluşan mağduriyetlerin giderilmesi zarar gören yerleşim alanları ve yurttaşlara herhangi bir ayrım gözetmeksizin eşit hizmet sunulmalı, mağduriyetleri oranında eşit koşullarda kamu hizmetlerinden yararlandırılmaları sağlanmalıdır.

- Deprem sonrasında evleri oturulmaz hale gelen mülkiyet sahibi ve kiracı yurttaşlara barınma imkanları sunulmalı, zararları tazmin edilmeli, eşya ve kira yardımı yapılmalıdır.





Orjinal Habere Git
— HABER SONU —