Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, “Bakanlar Kurulu toplantımızda MGK’nın tavsiye kararı ele alınarak 19 Nisan 2017 günü saat 01.00’den itibaren Olağanüstü Hal’in 3 ay süreyle uzatılmasına ilişkin TBMM’ye konunun arz edilmesiyle ilgili yazı kaleme alındı. OHAL, Türkiye için bir fantezi ya da hükümetin elini rahatlatsın diye yapılan bir uygulama değildir. Türkiye 15 Temmuz’da darbenin kıyısından dönmüştür, Türkiye uçurumun kenarından kurtarılmıştır” dedi.
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından basın mensuplarına değerlendirmelerde bulundu. Referandumda yakalanan yüksek katılım oranına değinen Kurtulmuş, “Yüzde 85’in üzerinde katılımın olması bu referandumda en çok üzerinde durulması gereken hususlardan birisidir. Oylarıyla bu referandum sürecine katılan bütün yurttaşlarımıza teşekkürlerimizi iletmek isteriz. Ayrıca katılamayan ama bir şekilde bu süreci takip eden bütün vatandaşlarımıza da bu anayasa değişikliğinin hayırlı uğurlu olmasını temenni ederiz” diye konuştu.
“Türkiye’de şuana kadar anayasa yapma meselesi ya askerlerin dipçiklerinin gölgesinde gerçekleşmiştir”
Kurtulmuş, 339 milletvekilinin onayıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden (TBMM) geçen, 16 Nisan’da 25 milyonu aşkın vatandaşın ‘evet’ oyu ile kabul edilen 18 maddelik anayasa değişikliğinin, YSK’nın nihai kararı vermesinden sonra Resmi Gazete’de yayınlanmasıyla birlikte yürürlüğe gireceğini dile getirdi. Son derece barışçıl bir referandum kampanyası yürütüldüğünü belirten Kurtulmuş, seçim güvenliğinin sağlanmış olması ve vatandaşların seçime yüksek katılım oranına vurgu yaptı. En çok altının çizilmesi gereken konunun, böylesine önemli ve kapsamlı bir yönetim sistemi reformunun millet iradesiyle gerçekleşmesi olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, “Türkiye’de şuana kadar anayasa yapma meselesi maalesef hep ya askerlerin dipçiklerinin gölgesinde, ya tankların gölgesinde gerçekleşmiştir. Maalesef anayasa dediğimiz zaman eski dönemlerde sivil siyasetçilerin çoğunda anayasa yapma fikri çok gelişmiş değildi. Şimdi Allah’a şükür Türkiye’de yönetim sistemi değiştirildi. Yönetim sisteminin değiştirilmesi konusunda da bütünüyle sivil iradenin hakim olduğu bir süreç geride bırakılmış oldu. Hiçbir dış etkinin, hiçbir baskının, hiçbir şekilde dipçik, darbe vesaire olmadığı son derece temiz bir millet iradesiyle Türkiye belki de 100-150 yıllık tarihimiz bakımından en önemli yönetim sistemi değişikliğini ortaya koydu. Bu referandum sonucunda bu açılardan ve diğer birçok açıdan baktığınız zaman kazanan millettir. Allah’a şükür bundan sonraki süreçte de hem milletimiz, hem demokrasimiz kazanmaya devam edecektir” ifadelerini kullandı.
OHAL 3 ay süreyle uzatıldı
Bakanlar Kurulu toplantısı öncesinde yapılan Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısına değinen Kurtulmuş, Olağan Üstü Hal’in (OHAL) uzatılması yönünde karar alındığını söyledi. Kararın TBMM’ye iletildiğini dile getiren Kurtulmuş, şöyle konuştu:
“MGK, Olağanüstü Hal’in uzatılmasıyla ilgili konuda Bakanlar Kurulumuza tavsiye kararında bulundu. Bakanlar Kurulu toplantımızda da MGK’nın tavsiye kararı ele alınarak 19 Nisan 2017 günü saat 01.00’den itibaren Olağanüstü Hal’in 3 ay süreyle uzatılmasına ilişkin TBMM’ye konunun arz edilmesiyle ilgili yazı kaleme alındı ve Bakanlar Kurulu kararı imzaladı. Böylece konu bundan sonra TBMM’ye gelecektir. Ümit ediyorum ki TBMM’nin onayıyla OHAL 3 ay daha uzatılacaktır. OHAL, Türkiye için bir fantezi ya da hükümetin elini rahatlatsın diye yapılan bir uygulama değildir. Türkiye 15 Temmuz’da darbenin kıyısından dönmüştür, Türkiye uçurumun kenarından kurtarılmıştır ve ondan sonraki süreçte bu darbe teşebbüsünde bulunan terör örgütü başta olmak üzere devletin içerisine sızmış olan, kamu kurum ve kuruluşlarının içerisine gizlenmiş olan FETÖ’cü eşkıyalar başta olmak üzere, terör örgütüyle irtibatlı olanlarla çok amansız bir mücadele sürdürülmektedir. Bu mücadelede ne gerekiyorsa o yapılıyor. Hem FETÖ’nün, hem diğer terör örgütlerinin; hem insan kaynakları bakımından devletin içine sızmış unsurlarının temizlenmesi, hem finans ayaklarının sonlandırılması, hem diğer kurumlaşmış olan yapılarının dağıtılması için OHAL uygulamasına ihtiyaç vardı ve bu anlamda OHAL sürdürüldü.”
Mühürsüz oy pusulası tartışmaları
Kurtulmuş, mühürsüz oy pusulalarıyla ilgili yaşanan tartışmalarla ilgili soruya, “Bununla ilgili konunun muhatabı biz değiliz, YSK’dır. YSK, hem seçim günü yaptığı açıklama ile hem sayın başkanın bu sabah yaptığı açıklamayla konuyla ilgili olarak YSK’nın görüşlerini açık şekilde ortaya koydu. Dolayısıyla biz bu konunun bir tarafı değiliz. Tarafı olmadığımız bir konuda açıklama yapmamız doğru değildir” diye cevap verdi.
“Karar Resmi Gazete’de yayımlandığı an Cumhurbaşkanı AK Parti’ye üye olabilir”
Kurutlmuş, Anayasa değişikliğinin Resmi Gazete’de yayımlanmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın siyasi bir partiye üye olabileceğini belirtti. AK Parti’nin Cumhurbaşkanı Erdoğan’a davette bulunacağını kaydeden Kurtulmuş, “Öncelikle YSK’ya itirazlar olacak. Bu itirazların tamamlanması belli bir süre alır. Bütün itirazlar bitirildikten sonra YSK resmen seçim sonuçlarını ilan edecek. Resmi Gazete’den yayımlandığı andan itibaren 18 maddenin tamamı yürürlüğe girecek. Bu mesele Resmi Gazete’de yayımlandıktan sonra Sayın Cumhurbaşkanımızın partisiyle olan ilişkisini yeniden tesis etmek tamamıyla kendi taktirindedir. Cumhurbaşkanımız isterse karar yayınlandığı andan itibaren AK Parti’nin üyesi olabilir. Ondan sonra da herhalde AK Parti’nin kurucu genel başkanı olan, kurucu lideri olan Sayın Cumhurbaşkanımızı partiye davet edecek bir açıklama resmi olarak AK Parti’den de gelir. Sayın Cumhurbaşkanımız istediği an üye olabilir” şeklinde konuştu.
“Bu siyasi parti seçimi değil”
Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, bu süreçten sonra birçok önemli konuda referanduma gidilebileceğini işaret etti. Bundan sonra sistemin hakiminin milletin kendisi olduğunu dile getiren Kurtulmuş, 17 büyükşehirde ‘hayır’ oyu çıkmasıyla ilgili soruya, “Bu yapılan seçim bir parti seçimi değildir. ‘Şu oy şu partinin oyu, bu oy bu partinin oyu’ diyemeyiz. Dolayısıyla herhangi bir şekilde bu sonuçlarla, herhangi bir partinin herhangi bir seçimde aldığı oyların kıyaslanması siyasi mantık bakımından doğru değildir. Ancak her şehirle ilgili oylar kombinasyonlu olarak müzakere ediliyor” cevabını verdi.
“Mayıs ayında AB ile son görüşmeler yapılacak”
Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) ilişkilerine de değinen Kurtulmuş, şu ifadeleri kullandı:
“Türkiye AB ile ilişkiler konusunda iki anlaşmayı eş zamanlı olarak yürütmüştür. Bunlardan birisi Geri Kabul Anlaşması, bir diğeri de Türkiye’nin vatandaşlarının vizesiz olarak Avrupa’da dolaşması. Bunlarla ilgili müzakereler yapıldı. Bu müzakereler sonucu AB, 5 konuda Türkiye’ye ‘bu konudaki uygulamalarınız gözden geçirin’ dedi. Bunlardan bir tanesi Terörle Mücadele Yasasıdır. Bunlarla ilgili biz görüşlerimizi mayıs ayı içerisinde AB ile paylaşacağız, bundan sonra bu konuda nasıl hareket edeceğimizi AB ile konuşacağız. Sonuçta Türkiye bu sürçte 70 küsur maddede üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmiştir. Geri Kabul Anlaşması’nın ana maddelerine bire bir sadık kalmıştır. Bütün bunların sonucu olarak her gün binlerle ifade edilen Türkiye’den Avrupa Kıtası’na geçen göçmenler, bu günlerde nerdeyse sıfır noktasına inmiştir. Türkiye en hayati konuda üzerine düşen sorumluluğu yerine getirdi. Buna mukabil AB ülkeleri, Türk vatandaşlarına serbest dolaşım hakkı verilmesi konusunda ipe un serdi. Mayıs ayında AB ile bu konuda son görüşmeler yapılacak. Türk tarafı olarak biz tekliflerimizi AB’ye sunacağız.”