AK Parti Milletvekili İbrahim Aydemir, ‘Türk Milleti törelidir..Kürdüyle, Türküyle, Çerkeziyle.. O sebepten Türk töredir derler.. Ya da Türk demek töre demektir. Şehirlerimiz, mahallelerimiz ve sokaklarımız.. Evlerimiz, yollarımız töre
AK Parti Milletvekili İbrahim Aydemir, ‘Türk Milleti törelidir..Kürdüyle, Türküyle, Çerkeziyle.. O sebepten Türk töredir derler.. Ya da Türk demek töre demektir. Şehirlerimiz, mahallelerimiz ve sokaklarımız.. Evlerimiz, yollarımız töremizi yansıtır bizim. ‘ değerlendirmesinde bulundu.
Milletvekili Aydemir Tespitlerini Paylaştı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, ‘Ecdadımız, ‘vaz-ı cedid değil, keşf-i kadim lazım’ derlerdi. Biz de modern mimarinin imkanlarıyla kadim ve kalıcı olanı sentezlemek için ne yapacağız? Çalışacağız.’ tespitini paylaşan Milletvekili Aydemir, Vaz-ı cedid değil, Keşf-i Kadim üzere olmanın ehemmiyetine vurgu yaptı.
Çevre ve Şehircilik Hassasiyeti
TBMM Plan Bütçe Komisyonu 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçesi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı etabında tespit, öngörü ve değerlendirmelerde bulunan Milletvekili Aydemir, Mahalle Kültürünün önemini aktardı, Türk Milletinin inanç temelleri üzerinde çevre ve şehircilik hassasiyetini ‘töre’ kaydında dile getirdi.
Çevreye Ak Yaklaşım
Çevre ve Şehircilik kavramı ve bu iki hayati medeniyet ölçütlerine çizilen vizyon çerçevesinde Bakan Murat Kurum ve Hükümetin hassasiyetlerine minnettar bulunduklarını ifade eden Milletvekili Aydemir, ‘Siz Bakan olarak ve Bakan Yardımcıları, ekibinizin tamamı, nerede görüntü verseniz, en azından yüreklere bir ferahlık geliyor. Deprem varsa, sel varsa, siz görünüyorsanız orada bir kolaylık, bir ferahlık çıkıyor orta yere. Bunu sadece biz değil, muhalefete mensup milletvekillerinden de duyuyoruz, dolayısıyla da iftihar ediyoruz. AK Parti’nin bir milletvekili olarak, mensubiyet duyan, davasına mensubiyet duyan herkes adına iftihar ediyoruz. ‘ diye konuştu.
1999 Depremi
Sunumunda 1999 yılı depremini hatırlatan Milletvekili Aydemir, Cumhur İttifakında yer alan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin o dönemde ortaya koyduğu hassasiyete kayıt düşerek, ‘ Bir kayıt düşmek istiyorum, ara ara konuşuyoruz biz, haksızlık olmasın diye çünkü biz hakkı adaleti üstün bir yapıyı ifade ediyoruz. 1999 depreminde, Milliyetçi Hareket Partisinin tavrını yakından bilen birisiyim, Sayın Bahçeli’nin gayretlerini bilen birisiyim.’ dedi.
Çevre Değeri ve Milli Hassasiyet
Türk Milletinin çevre hassasiyetine dikkat çeken Milletvekili Aydemir, ‘Bizim muhayyilemizde Efendimiz’in tarzı var, o bir yerden içeri girdiğinde velev ki kimse olmasa da eşyaya dahi selam veren bir yükseklikti. Onun izinde gidenler olarak çevreye böyle bakıyoruz ve “Hangi yöne baksan benim veçhimi görürsün.” buyuran Cenab-ı Hakk’ın tembihatına kulak asıyoruz biz. Dolayısıyla bırakın insanı mahlukat, canlı, cansız hepsine saygıyla yaklaşıyoruz ve bu tarzımız Sayın Cumhurbaşkanımızın hayatına yansımıştır. Her gün bu hâl üzere davrandığı için ekibine de bunu enjekte etmiştir, elhamdülillah böyle de yürüyoruz. ‘ vurgusunda bulundu.
Aydemir’den ‘Vaz-I Cedit’ Ve ‘Keşf-İ Kadim’ Yorumu
Milletvekili Aydemir, ‘Biz, çevre mevzu edildiğinde iki kavramı yan yana çok kullanıyoruz, Sayın Cumhurbaşkanımız kullanıyor, bize ait, bizim mahalleye ait, bizim tefekkür dünyamıza ait bu kavramlar. ‘Vaz-ı cedit’ ve ‘keşf-i kadim’, yani yeniyi ortaya çıkarmanın gayretinde olmanın bir anlamı yoktur çevre mevzusunda. Özellikle eskiye ait güzellikleri keşif noktasına taşımak çok daha lezzet verir diye bu kavramları kullanıyoruz ve biz bunu zaten hayata geçiriyoruz çevreye duyduğumuz duyarlılıktan dolayı. ‘ kaydını düştü.
Mahalle Kültürü ve Töremiz
Türk Milletinin tarihlere geçen çevre ve şehircilik duyarlılığının inanç ve töresi gereği olduğunu belirten Milletvekili Aydemir, ‘ Bütün renkleriyle, Kürt’üyle, Türkmen’iyle, Çerkez’iyle yahut diğer unsurlarıyla Türk milleti töreli bir millettir. Türk, töre demektir zaten. Bizim töremizde de çevreye riayet esastır. Mahalle kültürü -ara ara ben konuşmalarımda bunun altını özellikle çiziyorum- mahalle bizi ifade ediyor, bizi tanımlıyor. Herkesin mahallesi Biz ara ara biz kavramını, yani bizim kavramını daha doğrusu, bir zamir olarak mülkiyetin önüne asla koymayız. yani “bizim arabamız” bizim efendim makam olarak varsayalım ki işte “bizim pozisyonumuz” demeyiz ama “bizim mahallemiz” deriz biz. Ondan bir büyük haz duyarız çünkü mahalle bütünüyle bizi tarif eder. Öyleyse mahallelerin mevcut hâllerine öteden beri, kadimden beri getirdiğimiz hâllerine çok ciddi bir duyarlılık koymak lazım. Biz de hep bunu yaptık zaten bugüne kadar, bundan sonra da Allah’ın izniyle bu hâl üzere yürüyeceğiz.’ dedi.