AK Parti Erzurum Milletvekili Aydemir, ‘Biz millet olarak tarihî seyir içerisinde, “Lawrence”leri, “Lawrence”lerin ahfadını, geleceğini, geçmişini, hepsini tanıyan, bilen bir milletiz. ‘ dedi.
Milletvekili Aydemir’in Değerlendirmesi
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Kültür ve Turizm Bakanlığı 2021 yılı Bütçesi görüşmelerinde söz alan Komisyon üyesi, AK Parti Erzurum Milletvekili İbrahim Aydemir, Ayasofya Camisinin ibadete açılmasını eleştirenlere tepki göstererek, ‘ Sözünüzün hüküm ifade edebilmesi için ya da muhkem hâle gelebilmesi için bir özel metot var, bunu daha ziyade kurnazlık güdenler yaparlar. Nedir o? Sizdenmiş gibi görünüp meramını aktarabilmek. Burada öyle bir şey yapıldı. Bir arkadaşımız “Efendim, ben namaz kılıyorum ama buna rağmen kiliselerin camiye çevrilmesine karşıyım.” dedi ve Ayasofya’yı özellikle açtı. Biz millet olarak tarihî seyir içerisinde, “Lawrence”leri, “Lawrence”lerin
ahfadını, geleceğini, geçmişini, hepsini tanıyan, bilen bir milletiz. Dolayısıyla, bunu özel not düşüyorum. Yapılan, Müslüman mahallesinde salyangoz satmaktır; Ayasofya’ya dönük düşüncelerini izhar etmek, aşikâr etmektir. Bunu kınıyorum. ‘ diye konuştu.
‘Herkese simasına layık sille vurulur’
Fransa’da Bir Yayın organı tarafından Hz. Peygambere yönelik çirkin ve şerefsiz yaklaşıma sert tepki veren Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Serdar Çam’ı gösterdiği dirayetten dolayı tebrik eden Milletvekili Aydemir, ‘Değerli Bakan Yardımcımız Serdar Bey bir paylaşım yaptı. Paylaşımına on binler, yüz binler, milyonlar yürekleriyle iştirak ettiler, bunlardan birisi de benim. Bir yüksek isim “Herkese simasına layık sille vurulur.” diye not düşüyor. Aynen bunu yapmıştır Değerli Bakanımız, hak
edene hak ettiği şekliyle cevap vermiştir. Ondan dolayı biz ona minnettarız, onu kınayanları kınıyoruz biz. Niye bunu yapmıştır Değerli Bakanımız? Efendiler efendisine sebdeden, hakaret eden bir yayın organına bu karşılığı vermiştir. Eğer bunu vermiyor isek imanın en düşük derecesinde bile sabitkadem etmemişiz demektir. Dolayısıyla, Bakanımızı istifaya davet etmek değil, onu teşyii etmek, onu her vesile onore etmek bu milletimizin yüreğinden geçen ifadelerdir. Ben de milleti temsil eden, milletin içinden gelen birisi olarak, hak teslimi bağlamında özellikle burada not düşüyorum. Değerli
Bakanım, size çok teşekkür ediyorum, sizi tebrik ediyorum ve o paylaşımınıza sonuna kadar iştirak ediyorum. Anladıkları lisan budur ve anladıkları lisanla cevap verilmiştir. ‘ diye konuştu.
Aydemir: Böyle bir şey olur mu?
Bakanlık bütçesi görüşmelerinde RTÜK’e yönelik değerlendirmeler kapsamında terör yandaşı gazetecilerin adalet önüne çıkarılması sürecini eleştirenlere cevap veren Milletvekili Aydemir, ‘ “Efendim, yazarlar, gazeteciler hapse atılıyor.” Kim tarafından? “Hükûmet tarafından.” Açık açık böyle söyleniyor. Yahu arkadaş, bu ülkede adalet mekanizması yok mu, hâkimler yok mu, mahkemeler yok mu? Ayıptır. İftira, bühtan, yalan Bunları yapmayınız. Burada ehlivicdan davranmak lazım. Kaldı ki -bir şey daha söyleyeyim, bir vesile ben gene söyledim burada bir kanun görüşmesinde, gazeteciyim ben- gazeteci suç işleyecek, o cezadan muaf olacak, vareste olacak. Böyle bir şey olur mu ya! ‘ ifadeleriyle tepki verdi.
Aydemir: ‘Olması gereken budur’
Milletvekili Aydemir, ‘Her türlü melaneti yapacak, terörü teşvik edecek, terörün yanında duracak, kalemiyle, silahlı dağa çıkıp millete yönelenlere destek verecek, efendim hukuk buna sükût edecek. Yok böyle bir şey kardeşim. Dolayısıyla, yazarlara, gazetecilere ceza veren hukuk sistemidir, hükûmetin hiçbir alakası yoktur ve verilmesi de çok yerindedir, olması gereken de budur. Hakkıyla gazetecilik yapan kimseye, bir başkasının dokunduğu yok. Bakın, burada ısrarla bir televizyonun adını veriyorsunuz ve RTÜK’ü bu anlamda tenkit ediyorsunuz. Oysa o televizyonda çok yakın zamanda bir yayın Ben denk geldim. Bu Fransa Cumhurbaşkanı Macron ile Sayın Cumhurbaşkanımızın muhaveresi, karşılıklı atışmasına çok açık bir biçimde Macron’un yanında saf tutarak cevap veren, konu açan yazarlar, gazeteciler vardı, kimse bir şey demiyor, RTÜK’ün böyle bir uygulaması yok. Dolayısıyla burada algı oluşturmaya dönük bir yaklaşım doğru değildir. Bir şey de söyleyeyim: Bunlar vatandaş tarafında, halk tarafında bir aksülamel, bir yankı da bulmuyor, bunu çok net bilin. Kendi kendinize bunları söyleyip tatmin oluyorsunuz ya da sizin cenahta olanlara bir mesaj verme bağlamında yapıyorsunuz. ‘ dedi.
Av Turizmine Tepki
Av turizmi konusunda görüşlerini dile getiren Milletvekili Aydemir, bu turizm yaklaşımını desteklemediğini belirterek, ‘ Abdüllatif Şener Bey bir şey söyledi, ona sonuna kadar katılıyorum. Şu av mevsimiyle ilgili, avlanmayla ilgili. Ben de bigünah varlıklara yönelmeyi, hele hele böyle o çok modern silahlarla tuzak kurup da onları avlamayı insani bulmuyorum, onu da özellikle not düşüyorum ben burada.’ kaydına yer verdi.
Kuzu ve Yılmaz İçin Başsağlığı
Sunumu içinde AK Parti eski Milletvekili Burhan Kuzu ve eski Başbakanlardan Mesut Yılmaz’ın vefatları dolayısıyla taziyelerini sunan Milletvekili Aydemir, ‘İçimizden birini Rahmeti Rahman’a uğurladık. Özel bir isimdi, ara ara Plan ve Bütçe Komisyonumuza gelirdi, bütçe görüşmelerinde takipçi olurdu, izlerdi, takip ederdi ve bize özellikle hukuki anlamda çok desteği olmuştur, çok ciddi yardımları olurdu, ufkumuzu açan ifadeleri olurdu; Burhan Kuzu Hocamız, Allah gani gani rahmet eylesin. Güzel insandı, iyi insandı ve mert insandı, bir de bağrı geniş de bir insandı, paylaşımlarının altına yazılan envai türden hakaretamiz ifadelere bile sükût eden bir yaklaşımı vardı, çelebiydi; Allah gani gani rahmet eylesin. Ve bu ülkede Başbakanlık yapmış bir başka isim, ülkemize, vatanımıza hizmet etmiş, bulunduğu konumda çok ciddi sevenleri olmuş, saygın bir pozisyonu olmuş Mesut Yılmaz Beyefendi, onu da rahmete uğurladık. Ona da Cenab-ı Hak’tan gani gani rahmet diliyorum. ‘ dedi.
Aydemir: Cumhurbaşkanımız, Yüreği Merhametle Kuşatılmış Bir Büyük Lider
İzmir’de yaşanan deprem sonrasında Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan önderliğinde tek yürek halinde seferber olduğuna işaret eden Milletvekili Aydemir, ‘ Ve İzmir’de yaşanan dram. Şimdi, arkadaşlar, tam bunu söylemişken bir mesajı özellikle sizinle paylaşmak istiyorum. Biraz önce yüreğimi kabarttığı için buraya aldım sizinle paylaşmak istiyorum. Altmış küsur saat sonra çıkarılan 3 yaşındaki Elif için yazıyor bunu, bunu sosyal mecrada paylaşıyor, ifade aynen şöyle: “Seni, kardeşlerin Elzem ve Ezel’i, İdil’i, İnci’yi ve daha birçok evladımızı bizlere bağışlayan Allah’a şükürler olsun. Geçmiş olsun canım yavrum.” Kim söylüyor bunu? Yüreği merhametle kuşatılmış bir büyük lider, Sayın Cumhurbaşkanımız. O, bu kaydı düşerken, o, her türlü riske rağmen gidip depremzedelerle beraber olurken, bir cenazeden çıkıyor bir kongreye gidiyor, kongreden çıkıyor oraya gidiyor. Nedir? Milletinin acısını paylaşmaya. Buna karşın muhalif muarız not düşme adına, “vicdansızca” çok açık söylüyorum, ne diyorlar sosyal medyada? Efendim, güya Cumhurbaşkanımız gitmiş de aracında müzik çalıyormuş. İnsan Allah’tan korkar. İşte bunu yaptıkları için Değerli Bakanım, bunlar bunu yaptıkları için milletten karşılık asla bulamıyorlar ve ilahi inayet de, nusret de bunlarla birlikte olmuyor, bunu özellikle burada söylemek lazım. Efendim “Biz sükût edelim, duralım, karşı taraf her şeyi” Yok böyle bir şey.’