AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş, kara yollarında bulunan bisiklet yollarında ve şeritlerinde elektrikli bisiklet ve elektrikli scooterları kullanabilme yaşının 15 olacağını söyledi.
TBMM (AA) - AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş, kara yollarında bulunan bisiklet yollarında ve şeritlerinde elektrikli bisiklet ve elektrikli scooterları kullanabilme yaşının 15 olacağını söyledi.
Muş, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, AK Parti'li milletvekillerince hazırlanan Türkiye Çevre Ajansı Kurulması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin TBMM Başkanlığı'na sunulduğunu bildirdi.
Teklife ilişkin bilgi veren Muş, Sıfır Atık Projesi'nin daha önce başlatıldığını hatırlatarak, projenin yönetilmesi ve geri dönüşüm sistemlerinin oluşturulabilmesi için Türkiye Çevre Ajansı'nın kurulacağını belirtti.
"Çevre Ajansı hayatın her alanında olan ambalajların tekrar sisteme dönüştürülmesini organize edecek." diyen Muş, Türkiye'de yaklaşık 9 milyar plastik, 6,6 milyar cam, 4 milyardan fazla da metal ve alüminyum ambalaj kullanıldığını ifade etti.
Muş, yeni sistemle camdaki dönüşüm oranının yüzde 21'den, plastikte yüzde 57'den, alüminyumda yüde 67'den yüzde 90'a çıkacağını söyledi.
Pil, elektrikli, elektronik ürünlerin, lastiklerin, akümülatörlerin geri dönüşüm kapsamına alınacağını ve dönüşümü de Çevre Ajansı'nın organize edeceğini anlatan Muş, ham madde ihtiyacının, emisyon ve yerel yönetimlerin atık bertaraf oranlarının azalacağını aktardı.
Muş, ilk yıl 7 bin 500 kişilik istihdam beklediklerini, 20 yılda 12 bin kişilik bir istihdamın oluşacağını belirterek, "20 yıl içinde Türk ekonomisine 6 milyar avro civarında bir katkı sağlamasını bekliyoruz. Atık plastik ithalatının da yüzde 40 oranında bu düzenlemenin getireceği neticelerle azalmasını beklemekteyiz. 2022'nin ocak ayında sistem çalışmaya başlayacaktır. Kanun geçtikten sonra bir yıl sistemin kurulumu için çalışılacak." diye konuştu.
Çevreyi kirletenlere para cezasıDepozito sistemine dahil olmayan satış noktalarına, her metrekare için 100 liralık para cezası geldiğini bildiren Muş, "Yine sıfır atık yönetim sistemini kurmayanlar veya kurduğunu beyan etmeyenlere de 20 bin lira idari para cezası gelmiş olacak." bilgisini paylaştı.
Muş, benzin, naftalin depolanması, dolumu ve tankerlerle nakliyesine ilişkin bakanlıkça belirlenen esas ve kriterlere uymayanlara, terminaller ve dolum adaları için 60 bin lira, akaryakıt istasyonları için 30 bin lira, tankerler için 3 bin lira idari para cezası uygulanacağını kaydetti.
Dere yataklarından kum çekilmesiyle alakalı düzenlemeler de bulunduğunu belirten Muş, idari para cezalarını daha da artırdıklarını söyledi. Muş, şöyle konuştu:
"Kum ve çakıl çıkaranlara 100 bin liradan 300 bin liraya kadar para cezası verilecek. Faaliyetlerin dere, akarsu üzerindeki sanatsal yapılara zarar vermesi veya akış rejimini bozması halinde 300 bin, her alınan çakıl veya kumun metreküpü için 450 lira ceza uygulanacak. Çevrenin kirlenmesiyle alakalı bir düzenlememiz daha var. Umuma açık yerlerde çevreyi kirletenlere 1000 lira idari para cezası gelecektir. Her birimizin daha duyarlı olmasını istiyoruz. Cezalar kesinlikle uygulancaktır çünkü çevre ve doğa hepimizin. Aynı şekilde kapalı koy ve sit alanlarında su ürünleri kuranlara da 100 bin lira idari para cezası gelecektir."
Mehmet Muş, araç yağı değişimlerine kısıtlıma getirileceğini, ancak yetki belgesi bulunanların yağ değişimi yapacaklarını ve bu yağı depolamak zorunda olacağını belirterek, yetkisiz yağ değişimi yapalara 10 bin lira ceza verileceğini açıkladı.
Elektrikli scooter ve bisiklet kullanım yaşı belirleniyorBisiklet yolu, elektrikli scooter ve bisiklet şeridi tanımlarının kanun kapsamına alınacağını ifade eden Muş, şöyle devam etti:
"Karayolları Genel Müdürlüğüne bisiklet ve elektrikli scooterların gidebileceği alanların inşası için yetki ve görev verilmekte. Yine kara yollarında bulunan bisiklet yollarında ve şeritlerinde elektrikli bisiklet ve elektrikli scooterların kullanabilme yaşı 15 olarak belirlenmiş olacak. Yani 15 yaşından küçük olanlar bunları kullanamayacak. Sürücülerin sağa veya sola dönüşlerde elektrikli bisiklet ve scooterlara geçiş hakkı vermelerini zorunlu hale getiriyoruz. Ayrı bisiklet yolu veya şeridi varsa elektrikli scooterların buraları kullanmasını istiyoruz. Motorlu bisikletlerin bu yolları kullanmasına kısıtlar getiriyoruz. Elektrikli scooterları kullananlar herhangi bir yük taşımayacaklar, sadece sırt çantası taşıyabilecekler, onun haricinde bir yük taşımalarını yasaklamış olacağız. Büyükşehir ve ilçe belediyelerine, il özel idarelerine bisiklet ve elektrikli scooterların yol, şerit, park ve şarj istasyonlarını yapma görevini bu düzenlemeyle getirmiş olacağız. Büyükşehir belediyelerinin ulaşım ana planlarında bisikletli ulaşıma yer vermesi ya da bisikletli ulaşım ana planı hazırlaması gibi zorunluluklar getiriyoruz. İlçe belediyelerine bölge otoparkı, kapalı ve açık otopark yapma-işletme ve bunlara ruhsat verme yetkisi getirilmiş olacaktır."
SorularSokağa çekirdek kabuğu, sigara izmariti atanlara da ceza verilip verilmeyeceği sorulan Muş, çevreyi kirletenlerin zaten bir cezaya tabi olduğunu ancak düşük olan bu oranın yükseltildiğini aktardı. Muş, çevreyi kirletmekten kasıt olarak akla ne ne geliyorsa bunları yapanların dikkatli olmasını, cezaların uygulanacağını vurguladı.
Hatay'daki yangını terör örgütünün çıkardığına yönelik iddiaların hatırlatılması üzerine Muş, iki yıldır istihbarat birimlerinin elde ettiği bilgilere göre terör örgütünün yangınlarla alakalı talimat verdiğinin bilindiğini söyledi.
Muş, Hatay'daki yangınla alakalı tahkikatların devam ettiğini ve netleştikçe paylaşılacağını belirterek, bu yangınla alakalı terör örgütünün bir kolu veya onlarla hareket eden bir örgütün olayı üstlendiğini dile getirdi.
Muhalefetin, kamu mali yönetimi ve kontrolüne ilişkin hazırlanan teklifle hükümetin, bütçedeki harcamaları görünmez hale getireceğine yönelik eleştirisi olduğu hatırlatılan ve değerlendirmesi sorulan Muş, "Muhalefet kanun teklifini iyi okuyamamış. Aslında daha şeffaf hale getiriliyor ve kalem kalem yapılan harcamalar gösterilecek. Şu andan çok daha açık ve net bir şekilde bu harcamalar görülecek. Ben bu tip bir yorum yapmalarını hayretle karşıladım. Ya kanun teklifini okumamışlar ya da iyi okuyup meseleyi kavrayamamışlar diye düşünüyorum." dedi.
Muş, muhalefetin erken seçim çağrısıyla ilgili değerlendirmesinin sorulması üzerine de "İşimiz çok. Yapmamız gereken çok fazla iş var. Biz her kanun teklifi verişimizde muhalefet bunu diline pelesenk etmiş, konuşuyor. Bizim gündemimizde bir seçim olmadığını daha önce de söyledik." ifadesini kullandı.
Boş işlerle uğraşacak vakitleri bulunmadığını söyleyen Muş, "Kendilerine tavsiyem Türkiye'yi yönetmeye taliplerse milletin gönlüne girecek şekilde çalışsınlar. Türkiye'de erken seçim olmaz. Seçimlerin olacağı tarihi de kendilerine deklare ediyoruz. 2023'e hazırlansınlar, meydana çıksınlar, el mi yaman bey mi yaman göreceğiz." diye konuştu.
Kayyum atamalarıDemokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Genel Başkanı Ali Babacan'ın, kayyum atamalarına ilişkin "Seçilmiş belediye başkanları makamlarından indirilip, yerine atanmış kişiler görevlendiriliyor." sözü hatırlatılarak, değerlendirmesi sorulan Muş, kayyum atamalarının, bir zorunluluktan kaynaklandığını söyledi.
Dağa kaçırılan çocukları için HDP İl Başkanlığı binası önünde evlat nöbeti tutan Diyarbakır annelerine değinen Muş, "Bu anneler, HDP Diyarbakır İl Başkanlığının önüne gidiyorlar. Çocuklarını iş vaadiyle kandırmışlar. Bunları da belediyenin imkanlarıyla yapmışlar. 83 milyon vergi ödüyor, ödediği vergiler, bir şekilde sistem dışına çıkarılıp terörün finansmanı için kullanılıyor. Bunlar istihbarat birimlerinin tespitleri neticesinde ortaya çıkıyor." ifadelerini kullandı.
"Muhalefet konuşuyor, tabii onların sırtında yumurta küfesi yok. Terörle mücadeleyi hükümet sürdürüyor." diyen Muş, bu durumun, bir zaruretten kaynaklandığını belirtti.
Terörün belinin kırıldığını vurgulayan Muş, şunları söyledi:
"Vatandaşlarımızın vergilerinin terörün finansmanına gitmesine nasıl göz yumalım? 'Kayyum atamayın.' Ama neticesi farklı oluyor. Menfezlere bombaların nasıl yerleştirildiğini, iş makinelerinin orada nasıl kullanıldığını, belediyelerin imkanları kullanılarak gençlerin kandırılıp nasıl dağa çıkarıldığını hemen unutuyoruz. Dolayısıyla bu mücadele verilecek. HDP'ye sürekli, 'Terörle aranıza mesafe koyun. Terörle bağınızı koparın. Terör faaliyetlerine destek vermeyin. Onların propagandasını yapmayın.' dedik. Ama onlar hiç akıllanmışa benzemiyorlar. Oradan bir adım bile geri adım atmıyorlar. Peki ne yapacaksınız? Dolayısıyla bu bir zorunluluk."
"Sinsi bir plan olarak görüyoruz"Babacan'ın, "Ana dil hakkı kapsamında bütün düzenlemeleri yapacağız." sözünün hatırlatılması üzerine de Muş, "İktidara geldiğimiz günden bugüne yaklaşık 18 yıl geçti. Geldiğimiz dönemki Türkiye'nin karşı karşıya kaldığı tabloyla bugünkü tablo bambaşka. Türkiye ciddi şekilde normalleşti. Bugün devletin 24 saat Kürtçe yayın yapan kanalı var, özel okul açmaları önünde hiçbir engel yok. Bu anlamda neşriyatla, müzikle ilgili hiçbir engel yok. Bunları, isteyen istediği şekilde yapabiliyor." diye konuştu.
Türkiye'nin, bu normalleşmeyi AK Parti'yle yakaladığını belirten Muş, "Şunu gözden kaçırmayalım, Türkiye'nin resmi dili Türkçe'dir." dedi.
Bu açıklamaları sinsi bir plan olarak gördüklerini dile getiren Muş, şöyle konuştu:
"Bir şeyin altyapısı hazırlanmaya çalışılıyor. Bunlar Türkiye'nin birliğini ve beraberliğini tehlikeye atabilir. Hiç kimsenin 'Ben siyaset yapıyorum.' diye özensiz davranmak gibi bir durumu olamaz. Dikkatli davranmak zorundayız. Siyaset yapacağız, karşımızdakini eleştireceğiz diye Türkiye'nin birliğini zarara ve zaafa uğratacak işlerin için girmek Türkiye'ye büyük zarar verir. Türkiye bunu kaldırmaz. 83 milyon bu ülkenin kurucu unsurudur. Burada bir etnik grubu, Kürtleri en fazla ötekileştiren parti de HDP'dir. Kürtler de Türkler de diğer yaşayan insanlar da bu devletin asli unsurudur. Dolayısıyla Türkiye, 83 milyonun ortak devletidir. Bunu çatırdatmaya, zedelemeye, zayıflatmaya yönelik açıklama ve beyanlar bu ülkeye ve devlete fayda sağlamaz."
"Devlet, 83 milyonun yansımasıdır"Mehmet Muş, kamudaki atamalarda cemaat ve tarikat etkilerine dair iddia ve haberler hatırlatılarak, muhalefetin FETÖ örneğini gösterdiğinin belirtilmesi üzerine, FETÖ'yü devletin içinden söküp atanın, AK Parti iktidarı olduğunu vurguladı.
Muş, "Devlet içinde herhangi bir organize yapıya müsamaha edilmesine asla rıza gösteremeyiz. Bu, organize yapı tarikat olur, başka bir grup olur, ne olursa olsun devlet, 83 milyonun yansımasıdır. Belli bir grubun yansıması olmaz, olamaz. Buna en fazla dikkat eden partiyiz diye düşünüyorum. Asla göz yumamayız ve buna şimdiye kadar müsaade edilmedi. Devletin ilgili birimleri bu konuda çok hassastır. İddia edildiği gibi bir tehlike ortaya çıktığında gereken adımları atarlar." değerlendirmesinde bulundu.
Muş, baro seçimleri öncesinde İstanbul ve Ankara'daki kamu avukatlarına baskı yapıldığı iddiasının hatırlatılması üzerine, "Biz iddialarla hareket edemeyiz, iddialarla konuşamayız. Varsa bunun belgeleri, ilgililer çıkarır. Bunu yapan varsa bu hukuka aykırıdır. Savcılık gereken çalışmayı yapar." diye konuştu.