CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, referandum sürecinin adil bir şekilde gitmediğini iddia ederek, “Her seçimin adilliği ya da güvenilirliği tartışılıyor. Seçimin güvenilirliği, adilliği sadece sandıkta kullandığınız oyun sayılması ya da sandık değil, seçimin adil olmasını her yönden değerlendirmek gerekiyor. Basında taraflar eşit şekilde yer alabiliyor mu, hayır ve eveti savunanlar eşit şekilde dertlerini anlatabiliyorlar mı, imkanlardan eşit şekilde faydalanabiliyorlar mı?” diye sordu.
12 Eylül 2010’da gerçekleştirilen anayasa değişikliği referandumunun 15 Temmuz’daki darbe girişiminin önünü açtığını iddia eden Ağbaba, şunları söyledi: “2010 referandumunda ‘evet’ çıkmasaydı, 15 Temmuz darbesi olmazdı. 12 Eylül 2010’da evet çıkması neticesinde yargı bir cemaatin eline teslim edildi, o cemaat Türkiye’deki bütün özel yetkili mahkemelere kendi hakim ve savcıları atayarak, darbenin önünü açtı. Balyoz, Ergenekon, Askeri Casusluk gibi davalarda TSK’daki yurtsever, vatanına, bayrağına, milletine bağlı bütün subaylar tasfiye edilerek, yerlerine 15 Temmuz’da darbe yapan insanlar getirildi. O gün hayır çıksaydı darbe olmazdı. 15 Temmuz’da meclise atılan bomba, 12 Eylül 2010 akşamı konuldu. Boğaz köprüsünde sivil insanların üzerine kurşun sıkan mermi, 12 Eylül 2010 akşamı sürüldü. Sivil insanları çiğneyen tanklara mazot, 12 Eylül 2010 akşamı konuldu. Biz o zaman ‘hayır’ dedik.”