Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), milli iradenin ve bağımsızlığın sembolü olarak 105 yıldır ayakta duruyor. Kurtuluş Savaşı'nı yöneten, Cumhuriyetimizin temellerini atan bu önemli kurum, bugün de demokrasimizin kalbi olmaya devam ediyor.
İŞGAL ALTINDAKİ ANADOLU’DAN DOĞAN UMUT
Osmanlı İmparatorluğu'nun 1. Dünya Savaşı yenilgisiyle birlikte başlayan işgal süreci, Anadolu halkı için karanlık bir dönemdi. Ancak bu zorlu zamanlarda, Mustafa Kemal Paşa önderliğinde milli bir direniş hareketi başladı. Amasya Tamimi ve Erzurum-Sivas Kongreleri ile şekillenen bu hareketin temelinde, "ulusun egemenliğini ulusun sağlayacağı" fikri yer alıyordu.
MECLİS’E GİDEN YOL: MİSAK-I MİLLÎ VE ANKARA'YA ÇAĞRI
1919 sonbaharında toplanan Osmanlı Mebusan Meclisi, Misak-ı Milli'yi kabul ederek önemli bir adım attı. Ancak İstanbul’un işgali ve milli mücadele yanlılarının tutuklanmasıyla birlikte meclis kararı bozuldu. Bu gelişmeler üzerine milletvekilleri ve aydınlar Ankara’ya akın etmeye başladı.
ANKARA’DA YENİDEN DOĞUŞ: OLAĞANÜSTÜ YETKİLİ MECLİS
Mustafa Kemal Atatürk, 19 Mart 1920'de yayımladığı genelgeyle Ankara'da "olağanüstü yetkili bir Meclis"in toplanacağını duyurdu. Bu çağrıya cevap veren milletvekilleri ve dağılan Osmanlı Mebusan Meclisi üyelerinden oluşan heyet, 23 Nisan 1920’de ilk TBMM’yi topladı.
23 NİSAN: BAĞIMSIZLIĞIN İLANI VE ÇOCUK BAYRAMI'NIN DOĞUŞU
Hacıbayram Camii'nde kılınan cuma namazı ve kurbanların kesilmesinin ardından, TBMM İttihat ve Terakki Kulübü binasında açıldı. Bu tarihi an, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurtuluş mücadelesinin en önemli dönüm noktalarından biriydi.
ATATÜRK'TEN ÖLÜMSÜZ VİZYON: “MİLLETİN İRADE VE AMAÇLARINA UYMAYANLARIN TALİHİ HÜSRANDIR”
TBMM’nin açılışıyla birlikte milli iradenin simgesi haline gelen Meclis, Atatürk'ün önderliğinde büyük başarılara imza attı. TBMM’nin 4. toplantı yılının açılışında yaptığı konuşmada Atatürk, "Millet önünde, onun hak ettiği bağımsızlığın önünde, onun layık olduğu gelişme ve yenileme arzusu önünde, her kuvvet ancak milletin irade ve amaçlarına uymak şartıyla yaşayabilir." diyerek milli iradenin önemini vurguladı.
98 YILDIR SÜREN ÇOCUK BAYRAMI GELENEĞİ
23 Nisan 1921’de milli bayram olarak ilan edilen bu anlamlı gün, 1927'de Atatürk’ün himayesinde ilk kez Çocuk Bayramı olarak kutlandı. Türkiye, çocuklarına bayram hediye eden ve bu bayramı tüm dünya ile paylaşan eşsiz bir ülke olmayı sürdürüyor.
TBMM, 105 yıllık geçmişi boyunca Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığı ve gelişimi için yılmaz bir mücadele vermeye devam ediyor. Milli iradenin temsilcisi olan bu önemli kurum, geleceğe umutla bakmamızı sağlıyor.