Milletvekili Arvas: “Su, öncelikli ve stratejik bir konudur”
AK Parti Van Milletvekili Abdulahat Arvas, suyun öncelikli ve stratejik bir konu olduğunu belirterek, “Türkiye pazarının ihtiyacı olan tarım ürünlerinde büyük bir potansiyele sahip olan ilimizde, elverişli topraklara rağmen sulama konusunda yaşanan sıkıntılar çiftçilerimizi önemli ölçüde olumsuz etkilemektedir” dedi.
Açıklamalarda bulunan Abdulahat Arvas, küresel ısınmaya bağlı olarak dünyada ve ülkemizde oluşan kuraklık nedeniyle Van Gölü’nde dahi suların çekildiğini ve yaşanan iklim değişikliğinin birçok alanda etkisini göstermeye başladığını söyledi. Arvas, “Özellikle insan hayatının olmazsa olmazı olan su, daha da önem kazanmıştır. İçilebilir su kadar, tarımda kullanılan su kaynakları da bir o kadar hassas ve stratejiktir. Nitekim ülkemizde su kaynaklarının yaklaşık yüzde 70’i tarımsal maksatla kullanılmaktadır. Tarımın ve dolayısıyla tarımsal sulamanın bu denli önemli olduğu ülkemizde, su kaynaklarının planlanması, yönetilmesi, geliştirilmesi ve işletilmesi büyük bir mesuliyettir. Tarım ve Orman Bakanlığı DSİ Genel Müdürlüğü özellikle son yıllarda başarılı bir şekilde ortaya koyduğu tarımsal sulama politikaları, sağladığı imkanlar ve yaptığı yatırımlar üretimi artıracaktır” dedi.
Van genelinde sulanabilir 2 milyon 31 bin 231 dekar alan olduğunu ifade eden Arvas, “Sulanan arazi miktarı 1 milyon 53 bin 24 dekardır. Sulanan arazilerimizin yüzde 45’lik kısmı devlet tarafından sulanmaktadır. Yapılacak yeni yatırımlar ve çiftçilerimize sağlanacak imkânlarla yaklaşık 74 bin hektar arazi daha ekonomiye kazandırılabilir. Bizde bu verilere ve potansiyelimize istinaden Cumhurbaşkanımız ve bakanlarımızın desteği ile bu anlamda ciddi bir çalışma başlatarak yapılan ve yapılacak yatırımlarla 9 bin 722 hektar araziyi su ile buluşturacağız. 1955 yılında şube olarak kurulan, 1969 yılında bölge müdürlüğü statüsü kazanan Van DSİ 17. Bölge Müdürlüğü tarafından 2020 yılına kadar 6 adet gölet ve sulaması işletmedeyken, milletvekili olarak hizmet ettiğimiz bu dönemde bölge müdürlüğümüzün gayretleri ile son iki yılda bir baraj ve 14 adet gölet Van’a kazandırılmış olup, son üç yılda gölet ve sulamalarda yüzde 200’lük bir artış gerçekleştirilmiştir” ifadelerini kullandı.
2018-2023 döneminde Özalp Yeni Emek Göleti ve Sulması, İpekyolu Beyaztaş Göleti ve Sulması, Saray Sırımlı Göleti ve Sulması, 2023 Yılı Yatırım Programında olan Baraj ve Göletler, Çaldıran Çubuklu Barajı, İpekyolu Karagündüz Göleti ve Sulması, İpekyolu Barkaçlı Göleti ve Sulması, Gevaş Kuşluk Göleti ve Sulması Gürpınar Elaçmaz Göleti ve Sulması, Saray Örenburç Göleti ve Sulması’nın işletmeye alındığını kaydeden Arvas, “İhale edilen ve inşaatına başlanacak göletler ise İpekyolu Ağzıkara Göleti ve Sulması, Tuşba Yemlice Göleti ve Sulması, yapımı devam eden göletler ise Erçek Baklatepe Göleti ve Sulması, İpekyolu Ortanca Göleti ve Sulması, Gevaş İkizler Göleti ve Sulması, Özalp Gültepe Göleti ve Sulması’dır. Daha öncede ifade etmiş olduğum üzere su, tüm üretim süreçlerinin ana girdilerinden birini oluşturuyor. Ulaştığı her alanda adeta zincirleme bir reaksiyona sebep oluyor, sektörler arası hareketliliği tetikliyor. Bu nedenle suyun tarım ve sanayide oluşturduğu güçlü etki, geniş iş sahalarının doğmasına vesile oluyor. Bu dönem suyun gücünü toprakla birleştirmek için yoğun çaba harcadık. İnşallah bundan sonra da bu hassas konuda çalışmalar aralıksız devam eder” diye konuştu.
“Sulama yatırımları, barajların inşa edilmesi, göletlerin yapılması bizim bölgemizde çok önemlidir” diyen Arvas, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Öncelikli ve stratejik bir konudur. Tabi bütün bunlar ile birlikte baraj ve göletlerde tutulan suyun araziye en az kayıpla ulaştırılması gerekmektedir. Bu yönde de bu dönem ciddi uğraşlar verdik. Suyun şuurlu ve verimli kullanılması çiftçilerimiz açısından çok önemlidir. Suyun taşınması, sulamada kullanılan yöntem doğru olmazsa ülke kaynakları heba edilmiş olur. Bölgemizin ekonomik, coğrafi ve iklim şartları göz önünde bulundurularak Van’ın geçim kaynağı olan tarım alanları için düşük maliyetli ve verimli sulama imkânları sağlanmalıdır. Mevcut açık sulama kanallarındaki çatlaklar ile artan kayıp-kaçak oranları verimi düşürmekte üreticileri zor durumda bırakmaktadır. Sulanacak arazilerde su dağıtımının kapalı boru iletim sistemiyle yapılması çözümü kolaylaştıracaktır. Geçmişe oranla sulu tarım üretiminin azaldığı ilimizde geç kalınmış ve ihmal edilmiş sulama kanallarının kapalı sisteme dönüştürülmesi elzemdir. Türkiye pazarının ihtiyacı olan tarım ürünlerinde büyük bir potansiyele sahip olan ilimizde, elverişli topraklara rağmen sulama konusunda yaşanan sıkıntılar, çiftçilerimizi önemli ölçüde olumsuz etkilemektedir. Üretim yapan çiftçilerimizin suya erişimini kolaylaştırmak ve kırsalda yaşayan vatandaşlarımızın refah seviyesini artırmak için sulama birlikleri ile ilgili yaşanan sorunlarda yapısal bir reformun yapılması önemlidir.”