Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, İstanbul Sanayi Odası'nın kasım ayı olağan toplantısında ekonomi politikaları ve enflasyon üzerine önemli açıklamalarda bulundu. "Merkez Bankası Politikalarının Sanayimiz, Üretim Hayatımız ve Finansal İstikrar Açısından Önemi" ana gündemiyle düzenlenen toplantıda konuşan Karahan, para politikasındaki sıkı duruşun dezenflasyon sürecini destekleyecek şekilde devam edeceğini belirtti.
KARAHAN: “POLİTİKA FAİZİ 8 AYDIR KORUNUYOR”
TCMB Başkanı Fatih Karahan, Mart ayında politika faizini yüzde 50'ye çıkardıklarını hatırlatarak 8 aydır bu oranın korunduğunu ve dezenflasyonist süreci desteklemek amacıyla para politikasındaki mevcut sıkı duruşun devam ettirileceğini ifade etti.
AYLIK KİRA ARTIŞLARI YAVAŞLIYOR
Toplantıda kira enflasyonuna da değinen Karahan, kira hizmetlerinin ayrı ele alınması gerektiğini ve perakende ödeme sisteminden elde edilen öncü verilerin aylık kira enflasyonunun yavaşlayacağına işaret ettiğini söyledi.
YURT İÇİ TALEPTE ISTIKRARLI GELİŞME
Ayrıca yurt içi talebin ılımlı bir şekilde seyrettiğini ve perakende satışların arttığını dile getiren Karahan, iç talepteki dengelenmenin devam edeceğini belirtti.
ENFLASYON BEKLENTİLERİ İYİLEŞİYOR
Enflasyon hedefine ilişkin değerlendirmelerde bulunan TCMB Başkanı, yıl sonu enflasyon hedefinin yüzde 44 olduğunu, ancak piyasa katılımcıları, hanehalkı ve reel sektörün beklentilerinin daha düşük seviyelerde seyrettiğini, bu iyileşmenin para politikasındaki kararlı duruş ve manşet enflasyondaki düşüşle devam etmesini beklediklerini ifade etti.
RİSK PRİMİ VE DIŞ FİNANSMAN
Fatih Karahan konuşmasının devamında ekonomideki genel göstergelere de değindi. Brüt rezervlerin 156 milyar dolara çıktığını, risk primindeki düşüşün dış finansmana erişimi kolaylaştırdığını, ihracatın arttığını ve ithalatın ılımlı bir seyir izlediğini kaydetti. Ayrıca, dezenflasyon sürecine dair hedeflerini, 2025 yılı sonunda enflasyonu yüzde 21'e indirmek olarak belirlediklerini açıkladı.
KARAHAN'IN VURGULADIĞI DİĞER NOKTALAR
Karahan, kira dışı hizmetlerdeki fiyat artışlarının zayıflamakta olduğunu ve ticari kredi büyümesinde KOBİ kredilerinin öne çıktığını belirtti. Türk lirası mevduatların payının arttığını ve Türkiye'ye yönelik sermaye hareketlerinin ılımlı seyrini sürdürdüğünü söyleyerek, sıkı para politikası duruşunun rezervlere pozitif yansıdığını işaret etti. Risk primindeki düşüşün dış finansmana erişimi kolaylaştıracağını da sözlerine ekledi.