Cumhuriyet Halk Partisi'nde cumhurbaşkanlığı adaylığı için kulisler hareketli. CHP lideri Özgür Özel'in geçtiğimiz hafta grup toplantısında aday belirleme süreçlerinin başladığını duyurmasıyla birlikte, parti içinde rekabet kızıştı.
Ankara ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanları Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu arasında başlayan yarış, parti kulislerinde heyecan yarattı. İddialara göre, CHP lideri Özgür Özel İmamoğlu'nu desteklerken, Mansur Yavaş'a destek ise eski lider Kemal Kılıçdaroğlu'ndan geldi.
Yavaş'ın, aday belirleme sürecindeki rahatsızlığını dillendirirken, bu süreçte Kılıçdaroğlu ile sık sık bir araya geldiği ve akıl danıştığı bilgisi de ortaya çıktı.
"ADAYLIK KONUSU ERKEN" DİYEN YAVAŞ
Gazeteci Özlem Gürses'in konuştuğu Kılıçdaroğlu, Yavaş'ın, CHP içindeki cumhurbaşkanlığı adaylığı belirleme sürecinden duyduğu rahatsızlığı paylaştı. Öte yandan, Yavaş da bugün Kılıçdaroğlu'nun sözlerini destekleyen bir açıklama yaparak, "Aday belirlemenin çok erken olduğunu düşünüyorum. Seçim tarihi dahi netleşmedi." dedi.
KILIÇDAROĞLU'NDAN ÖNEMLİ KRİTİKLER
Kemal Kılıçdaroğlu, partideki adaylık süreciyle ilgili dikkat çeken 9 öneri sundu. Kılıçdaroğlu, adaylık yarışının partiyi içten içe yıpratacağını ve iktidarın işine yarayacağını, ayrıca partinin bölünmesine neden olabilecek bir 'el bombası' etkisi yaratabileceğini belirtti.
Kılıçdaroğlu ayrıca önerilerinde 50+1 oyun önemini vurgulayarak, aday belirleme sürecinin tüm bu tehlikeleri göz önünde bulundurarak yapılması gerektiğini ifade etti ve önerileriyle, şimdiden cumhurbaşkanlığına kimin aday olacağı tartışmalarının sonlandırılması gerektiğini savundu.
Cumhuriyet Halk Partisi'nde bu seçim süreci nasıl şekillenecek ve aday kim olacak? Bu soruların yanıtları ilerleyen günlerde parti kulislerinden sızacak haberlerle netlik kazanacak.
KILIÇDAROĞLU'NDAN 9 ÖNERİ
Hatırlanacağı üzerine Kılıçdaroğlu, Mansur Yavaş'ın açıklamalarına paralel olarak partideki adaylık sürecinin bir an önce durdurulması gerektiğini söyleyerek şu önerileri sıralamıştı;
ERKEN DOĞUM RİSKİ
Cumhurbaşkanlığı adaylığının sanki tek gündemimiz ve sorunumuzmuş gibi gündemde tutulması, muhalefet bloğunun ve partimizin motivasyonu düşürürken, iktidarı rahatlatmaktadır. Önceliğimizin erken seçim talebi olması gerekirken, enerjimizi farklı alanlara harcamamalıyız. Bunu bir 'erken doğum' olarak tanımlayabiliriz. Erken doğumların riskini ise hepimiz biliyoruz.
PARTİNİN İÇİNE EL BOMBASI KOYMUŞ OLURSUNUZ
Bugünden Cumhurbaşkanlığı seçimleri için parti içinde bir yarışı başlatmak, tarafları kutuplaştırır ve sonuçta bu Erdoğan'ın işine gelir. Daha açık söylemek gerekirse, böyle bir süreç, ‘pimi çekilmiş el bombasının partinin içine konması demektir.'
İL İLÇE ÖRGÜTLERİNİ DİKKATE ALIN
Türkiye bir yarı açık cezaevine dönmüşken, işsizler, emekliler, çiftçiler, esnaf yani toplumun her kesimi kan ağlarken partinin enerjisi içe dönük bir tartışmaya, kutuplaşmaya evrilmemelidir. Bu kutuplaşma sadece adaylar düzeyinde değil, il - ilçe örgütleri düzeyinde de oluşur. Bu siyasetin doğasında vardır. Bu gerçeği görmezden gelemezsiniz.
PARTİYE ZARAR VERİR
Bugünden bir Cumhurbaşkanlığı tartışması başlatırsak, seçmenin gündemi ile partinin gündemi ayrışacaktır. Bu en çok partiye zarar verir. Yani 'koyun can derdinde kasap da et derdinde' algısı toplumun belleğine yerleşir.
AK PARTİ'NİN İŞİNE GELİR
Haydi diyelim bu sürece devam edilecek. Birden fazla cumhurbaşkanı adayı parti üyelerine 'beni seçin' ya da 'bana oy verin' derken neyi vaat edecek? Ne söyleyecekler? Daha partinin görüşü bile netleşmemişken, ya da yokken!.. Sosyal medyadaki kirliliği, trol ordularının görevlerini düşünürsek parti içi bir karalama süreci en çok Erdoğan'ın işine yaramayacak mıdır?
AYRIŞMALAR TETİKLENECEK
Böyle bir sürecin başlaması, partinin birliğine ve bütünlüğüne zarar vermeyecek midir? Parti içinde ayrışmayı tetiklemeyecek midir?
YASA VAR
Cumhurbaşkanı adayının nasıl belirleneceği konusunda bir yasa var. Meclis'teki CHP grubunun iradesi bir anlamda ipotek altına alınmayacak mıdır?
50+1 OYA İHTİYACIMIZ VAR
Hiç unutulmaması gereken bir gerçek var. Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanmak için yüzde 50+1 oya ihtiyacımız var. CHP'nin oy oranı belli. Aday belirlenirken bu gerçeği hiçbir zaman göz ardı edemezsiniz. Cumhurbaşkanlığı seçim süreci, sadece kendimizin çalıp, kendimizin oynayacağı bir süreç değildir. Bu gerçeği hiçbir CHP'li yöneticinin unutmaması gerekir.
DERHAL SON VERİN
CHP yönetiminin bugün için yapması gereken ilk iş, 'kim cumhurbaşkanı olacak?' tartışmalarına derhal son vermektir. Parti yetkilileri, 'zamanı geldiğinde partinin yetkili organları adayımızı belirleyecektir' açıklaması tüm bu gereksiz tartışmaların önünü kesecektir."
Kaynak: Enson Haber