Malatya’nın Battalgazi Belediyesi tarafından ölümünün yıldönümünde Gazeteci Yazar Ahmet Kekeç paneli düzenlendi. Merhum Ahmet Kekeç’in oğlu Mehmet Hakan Kekeç’in konuşmacı olduğu panelde Ahmet Kekeç’in hayatı anlatıldı.
Malatya’nın Battalgazi Belediyesi tarafından ölümünün yıldönümünde Gazeteci Yazar Ahmet Kekeç paneli düzenlendi. Merhum Ahmet Kekeç’in oğlu Mehmet Hakan Kekeç’in konuşmacı olduğu panelde Ahmet Kekeç’in hayatı anlatıldı.
Gazeteci Yazar Ahmet Kekeç’i anma, anlamak ve hayatını anlatmak için Battalgazi Belediyesi tarafından ‘Ahmet Kekeç Paneli’ düzenlendi. Battalgazi Belediyesi Konferans Salonunda düzenlenen panele, Ahmet Kekeç Semt Kütüphanesi’nin açılışına katılmak üzere Malatya’ya gelen Merhum Ahmet Kekeç’in oğlu Mehmet Hakan Kekeç ve eşi Sibel Kekeç de katıldı.
Ahmet Kekeç’in ölümünün 1. yıldönümünde düzenlenen panelin moderatörlüğünü Naci Eroğlu yaparken, konuşmacı olarak Mehmet Hakan Kekeç ve Prof. Dr. Mustafa Alican katıldı. Moderatör Naci Eroğlu, Battalgazi Belediyesi’nin bu vefasından dolayı teşekkür ederek, “Battalgazi Belediyesi rahmetli Ahmet Kekeç’in adını verdiği bir kütüphane açtı. Bu çok önemli bir faaliyet. Burada gençlerin yetişecek. Çalışma sahaları olarak kültür faaliyetleri içerisinde Ahmet Kekeç’in adının verildiği bir mekanda gerek okul gerek başka faaliyetlerinin bu çalışmaları yapmaları çok önemliydi. Belediyemizi buradan herkesin huzurunda tebrik etmek gerekiyor” ifadelerini kullandı.
“Sabahlara kadar kitap okurdu”
Babasını anlatan Mehmet Hakan Kekeç ise “Herhangi birini çok iyi tanımak için yapılması gereken şey yazdıklarını okumaktır. Babam Ahmet Kekeç de edebiyattan geliyor. Malatya’da doğdu 20 yaşına kadar Malatya’da yaşadı. Malatya’da yaşayan babaannem geçen sene verdiği röportajda şöyle diyordu: ‘Kimseye dokunmaz odasına geçer okurdu.’ Babaannemin böyle bir ifadesi vardı. Bunu 59 yaşına kadar sürdürdü. Bu kadar çok kitap okuyan birisini ben görmedim, tanışmadım. Bana 40 bin kitaplık bir kütüphane bıraktı miras olarak ve bunu da kimse keyif için yapmaz. Keyif için 40 bin kitap biriktireyim, kitap okuyayım demez. Çünkü kolay bir iş değil sabah 5’lere 6’lara kadar okurdu bir şeyler anlamaya çalışırdı. İnsanın bir süre sonra beyni iflas eder. Hakikaten o kadar hayatının içine almıştı okumayı. Bunu mücadele için yapıyordu” dedi.
Prof. Dr. Mustafa Alican da, “Ahmet Kekeç’i ilk tanıdığımız günde olduğu gibi kendisine veda ettiğimiz günde de aynı anlama tekabül eden bir kişilik olması benim gözümde onu bir simge yapmıştı her zaman. Ben Ahmet Kekeç ile 90’lı yıllarda tanıştım. Ahmet Kekeç’in yol gösterici bir tarafı var. Ahmet Kekeç benim açımdan vefanın simgesi. Yani 90’lı yılların ortasında yazılarını açıp okuduğumda oradan takip ettiğim temaları ben 2010’lu yıllarda da yine Star Gazetesi’ndeki yazılarından takip edebiliyordum. Üniversitede ilk çalıştığım yıllarda o zamanlar İzmir’deydim. Haftalık birkaç gün yazıyordu. Star gazetesini alıp yazısını okuyup o şekilde güne başlardım. Tekrar söylüyorum politik olan bir insan falan değil sadece o yazının lezzeti o edebi lezzeti o köşe yazılarında bile yaşatabilmiş bir insan” şeklinde konuştu.