Elazığ Valisi Çetin Oktay Kaldırım, doğunun gizli denizi olarak bilinen Hazar Gölü’nde bulunan ve tarihi tam olarak bilinmeyen batık şehrin olduğu yerde yaklaşık 1,5 kilometrelik surlara ve kaleye ulaşıldığını açıkladı.
Elazığ’ın Sivrice ilçesindeki Hazar Gölü’nde rivayetlere göre 4 bin yıl önce sular altında kaldığı tahmin edilen batık şehrin bulunduğu yerde Valilik ve Fırat Üniversitesi ile birlikte heyecanlandıran bir çalışma yapıldı. Vali Çetin Oktay Kaldırım, yapılan çalışmada, Hazar Gölü’nde batık şehrin olduğu yerde yaklaşık 1,5 kilometrelik surlara ve su altı kalesine ulaştıklarını söyledi. Dünya Mirası Geçici Listesi’ne kabulü için UNESCO’ya başvurulan batık şehir, kale ve surlarının olduğu bölgede su altında arkeolojik kazı çalışması yapılması için de gerekli yazışmaların yapıldığı bildirildi.
Son gelişmenin kendilerini fevkalade heyecanlandırdığını belirten Vali Kaldırım, "Elazığ’da zaten turizmin gelişmesi ve çeşitlendirilmesi için yoğun mesailer yapıyoruz. Elazığ’ın var olan varlıklarını ve değerlerini ortaya çıkarma, bunları çeşitlendirme, hem de yurt içi ve yurt dışına tanıtarak buraya olabildiğince turist çekme noktasında çalışmalarımız var. Harput gibi Hazar Gölümüz de çok önemli bir destinasyon. Türkiye’nin 2’nci krater gölü ve önemli bir doğal merkez. Doğa turizmine hitap eden önemli bir merkez. Burada yaz kış turizm yapabiliyoruz. Kışın kayak gezimiz var, yazın da yoğun yaz turizm aktivitesi var. Yıllık 2 milyonu aşan bir turizm hareketliliği var. Biz orayı biraz daha çeşitlendirme arzusu ve isteğindeyiz" dedi.
"Kalenin de şehir içi yerleşimi çevrelediği bir bulguya ulaştık"
Hazar Gölü’nde aynı zamanda batık şehir olduğunu vurgulayan Vali Kaldırım, "Bizim için önemli bir değer. Bunun üzerinde son dönemlerde çalışmalarımızı yoğunlaştırdık. Burada amatör olarak dalgıçlık yapılıyordu ama biz daha profesyonel hale getirilmesi için uğraşıyoruz. Burada efsaneler ve hikayeler var. Hatta kayıtlara geçen ve bunlara konu olan bir yer. Hem yerli hem de yabancı seyyahların gelip orayı ziyaret ettiği kayıtlarına geçtiği bir yer. Su altında kalmış önemli bir yerleşim yeri ve bazı kayıtlarda 4 bin yıla kadar geçmişe giden bir yer. Dolayısıyla burada yapılacak çalışmalar bizim için önemliydi. Ama son olarak su altında yapılan çalışmalara ek olarak havadan çalışma yaptık. Çalışmada surların varlığı ve surların bir kale kalıntısı olduğu şeklinde hatta bu kalenin de şehir içi yerleşimi çevrelediği bir bulguya ulaştık. Fırat Üniversitemizle birlikte yaptığımız çalışmada bunu gördük. Bunun daha detaylandırılması gerek. Ama bunun varlığı bizi çok heyecanlandırdı. Var olan bilgilerimiz üzerine yeni bir bulguya ulaştık. İnşallah bunu gerek üniversite, Kültür Turizm Bakanlığı ve diğer üniversitelerle, uzmanlarla yapılacak bilimsel çalışmalarda biz bunu detaylandırmayı istiyoruz" diye konuştu.
"Dünyada çok önemli bir merkez haline gelecek"
Gerekli görüşmelerin yapıldığını dile getiren Kaldırım, "Arkeolojik ve bilimsel çalışmalar yapılacak. O bölgede özellikle tarihi kalıntılar olduğu için değişik dinlere ait yapılar olduğu için tarihi derinliği açısından ciddi bir arkeolojik çalışmada gerektiriyor. Türkiye’nin değişik yerlerinde bu çalışmalar yapıldı. Üniversiteler ve Kültür Turizm Bakanlığımız orada da bizim talebimiz doğrultusunda, normal bir kalede yapılan arkeolojik kazı gibi kazılar yapılıp, burada var olan kalıntılar ve buluntuların ortaya çıkarılıp buranın hem su altı, dalış turizmi açısında önemli bir destinasyon haline getirilmesi hem de çıkacak eserlerin yapıların varlıkların değerlendirilerek kültür turizmi alanı olmasını hedefliyoruz. Son bulgu ve keşiflerimizden sonra dünyada çok önemli bir kültür turizmi merkezi olacağını düşünüyorum. Bizim bu alandaki hedeflediğimiz turizmi çeşitlendirme hedefimize de de hizmet edecektir" şeklinde konuştu.
"Uzak Doğu, Avrupa ve ABD gibi pazarları bize açabilecek değerler"
Şu anda yurt içinden bölgeye çok turist geldiğine dikkat çeken Vali Kaldırım, "Bununla birlikte Uzak Doğu, Avrupa ve Amerika gibi pazarları bize açabilecek değerler olduğunu düşünüyorum. Bu çalışmalar neticesinde orayı da turizm açısından en iyi şekilde değerlendireceğimizi düşünüyorum. Yapılan çalışmalar kıymetli. Hem yerelde yapılan çalışmalar hem de yurt dışı tanıtımlar bu sene 3 kat artan bir turist ilgisi var. Bu sadece Elazığ’a yansımıyor bölgeye de yansıyor. Buraya gelen insanlar Pertek’e Malatya’ya ve Diyarbakır’a gidiyor. Dolayısıyla bölgeye de katkısı var. Hizmet sektörü için de önemli bir girdi" diyerek sözlerini tamamladı.