Urartu Kralı II. Rusa tarafından Van Gölü’ne hakim bir tepe üzerinde yaptırılan, süslemeleri, mimari yapısı ve kalıntılarıyla o döneme ait önemli bilgilerin elde edilmesini sağlayan Ayanis Kalesi’ndeki kazı çalışmalarının bu yılki çalışmalarının sonuna gelindi.
Dünya üzerindeki en önemli ve özel Urartu tapınaklarından biri olan Haldi tapınağının bulunduğu Ayanis Kalesi’nde, bu yılki restorasyon ve konservasyon çalışmaları devam ediyor. Kalede 27 yıl önce kazı çalışmalarını başlatan ve Urartular dönemine ait sayısız eseri envantere kazandıran Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Altan Çilingiroğlu’nun emekliye ayrılmasının ardından görevi 4 yıl önce Erzurum Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Işıklı başkanlığındaki kazı ekibi devraldı. Taş ve kerpiç işçiliğinin yanı sıra tapınak bölümündeki süsleme ve surlardaki kabartmalarla dünya üzerindeki en önemli ve özel Urartu tapınaklarından biri olan Ayanis Kalesi’ndeki bu yılki kazı çalışmalarında çok önemli bir buluntu gün yüzüne çıtı. Prof. Dr. Mehmet Işıklı, “Bu sene Ayanis Kalesi’ndeki kazı ve onarım çalışmaları Temmuz ayı ortalarında başladık. Yaklaşık 45 gündür çalışmalarımız devam ediyor. Oldukça yoğun ve yorucu ama bir o kadar verimli bir sezon oldu bizim için. Bu sene özellikle tapınak alanının doğu kesiminde geçen yıl başladığımız sella çatısı içinde kazılması zaruri olan bir alan söz konusu suydu. Geçen yıl yaptığımız çalışmalarda şuan içerisinde bulunduğumuz büyük anıtsal bir odanın köşesini tespit etmiştik. Bu sene bu anıtsal odanın kalan kısmı kazıldı. Özellikle şu an görmekte olduğunuz kuzey duvarını, kuzey doğu ve kuzey batı köşelerini bulduk. Ve hemen bunun ortasında büyükçe anıtsal boyutlarda yine Urartu sanatı için önemli bir mekan ortaya çıkardık” dedi.
Bu sene kalabalık bir ekiple çalışma yaptıklarını ifade eden Prof. Dr. Mehmet Işıklı, “Ekibimiz oldukça kalabalık. Yine dediğim gibi Van Valiliği başta olmak üzere yerel yönetimleri desteği ile İŞKUR’dan bir işçi desteği söz konusu oldu. Bu işçilerle birlikte kendi öğrencilerimden arkeolog, restoratör ve diğer uzmanlık alanlarından öğrencilerle birlikte yaklaşık 40 kişilik bir ekiple çalışma olanağımız oldu. Ödeneğimiz bu sene oldukça sınırlı olduğu için bu işçi desteği sayesinde büyük mekanı açma şansımız oldu. Yoksa bunu başarmamız mümkün olmayacaktı. Şu anda kazı çalışmalarımız fiili olarak bitmek üze. Bir iki günümüz kaldı ondan sonra kalan bir hafta içerisinde ise diğer yapılması gereken bürokratik işlemleri ve onun dışındaki bu alanın çatısının hayata geçirmesi ile ilgili çalışmalarımız devam edecek ve yaklaşık bir hafta 10 gün sonra kazımızı kapatacağız” şeklinde konuştu.