Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Vurmalı Çalgılar Şefi Özer, 13 yıldır çocukların ve gençlerin müzikle yetişmeleri için büyük gayretle düzenlenen uluslararası vurmalı çalgılar festivali ile 12 binin üzerinde çocuğu sahne ort
ANKARA (AA) - Yurt içinde ve yurt dışında yıllardır sayısız konser veren ve Türk motiflerini klavyeli vurmalı çalgılara uyarlayarak bir ilke imza atan Özer, iyi nesillerin yetişmesi, çocukların, gençlerin müzik eğitiminde başarılı olması için büyük gayretlerle 13 yıldır vurmalı çalgılar festivali düzenliyor.
Bu yıl 13'üncüsü düzenlenen "Dinçer Özer ile Uluslararası Vurmalı Çalgılar Festivali" ve gelecek projelerine ilişkin AA muhabirine açıklama yapan sanatçı, festivalde bir öğretmen ile önder rolü üstlendiğini, sahneyi çoğunlukla çocuklara ve gençlere bıraktığını söyledi.
Festivallerin bütün bir sene devam ettiğini, bu yılki festivalde konserden çok eğitim programları düzenlediklerini anlatan Özer, yeni nesilleri yetiştiren öğretmenler başta olmak üzere çocuklar, gençler ve engelliler için Türkiye'nin her yerinde eğitimlere gittiğini belirtti.
Özer, bu yıl Niğde, Marmaris, Adıyaman başta olmak üzere birçok il ve ilçeye öğretmenler, sporcular ile engelli çocuklara eğitim ve konserler vermek için gitmeyi planladıklarını kaydetti.
Okullara müzik odaları açan festivalFestival kapsamındaki konserleri yıllardır CSO konser salonunda yaptıklarını ve keyifli anılar biriktirdiklerini dile getiren Özer, şunları ifade etti:
"13 yılda çok öğrenciyle buluştuk. Sayı vermem çok doğru olmaz çünkü çok çocukla buluştuk ama başlangıcından bugüne kadar sadece CSO sahnesine çıkardığımız öğrenci sayısı 12 binin üzerinde. Gittiğimiz illerde de konserler yapıyoruz çocuklarımızla. Türkiye'nin birçok okulunda vurmalı çalgılar müzik odaları açtık ve açmaya da devam ediyoruz. Geçen yıl Adıyaman'da iki imam hatip lisesine vurmalı çalgılar odası açtık. Yine aynı ilde 5 okulda müzik odası açtık. Türkiye'nin her yerinde benim açılışlarına gittiğim ya da gidemediğim Türkiye'nin hemen hemen her yerinde bu festivale de katılmak doğrultusunda çok fazla müzik odaları açılmaya başlandı."
Okullardaki müzik faaliyetlerine her zaman destek olmak istediklerini belirten Özer, yerel sistemleri harekete geçirerek, illerde, ilçelerde veya daha küçük yerlerdeki okullarda müzik odaları açtıklarını söyledi.
Özer, festivali büyük çabalarla yaptıklarını belirterek, "İnşallah, Türkiye'de bütün okullarda vurmalı çalgılar müzik odaları açmak istiyoruz. Çocukların müzik ve sanatla yetişmesini ve kötü alışkanlardan uzak kalmalarını ve müziğin diğer derslerindeki başarılarına çok büyük oranda da katkı sağlamasını amaçlıyoruz. Öğretmenlerimizle sürekli diyalog halindeyiz. Yetişebildiğim kadar herkese yardımcı oluyorum." dedi.
14'üncü festivalde 23 Nisan büyük konseriMilli Eğitim Bakanlığının teklifi, Ankara İl Milli Eğitim Müdürlüğü iş birliğiyle festival kapsamında bu yıl 23 Nisan'da MEB Şura Salonu'nda bir gösteri yaptıklarını anlatan Özer, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü'nde büyük bir konser planladıklarını, 14'üncü festival kapsamında da eğitim programları düzenleyerek, müzik odası olmayan okullara destek olmak istediklerini belirtti.
23 Nisan 2020'de, 23 Nisan 1920'nin 100. yılı için büyük bir konser planladıklarını da aktaran sanatçı, her festivalde yeni bir etkinliği çocuklarla buluşturacaklarını ifade etti.
"Ritim, çocuğun kendi bedenini keşfetmesini sağlıyor"Dinçer Özer, yıllarını müziğe adamış bir sanatçı olarak, Türkiye'de müzik eğitiminde eksikten çok eklenmesi gereken unsurların bulunduğunu belirterek, ailelere müziğe ilgisi olan çocuklarını ritim eğitimi aldırması tavsiyesinde bulundu.
Özer, şöyle devam etti:
"Her geçen süre zarfında yenilikler yapılıyor eğitimde. Ritim eğitimine okul öncesinde başlaması gerekiyor. Ritim çocuğun kendi bedenini keşfetmesini sağlıyor, hafızayı geliştirme bakımından çok büyük faydası var. Diğer derslerine de faydası olacaktır. Öz güven gelişimi, bireysel duruşlarının oturması, kendilerini daha iyi ifade etmeleri, hayata daha renkli ve geniş pencereden bakmaları anlamında çocuklara çok büyük faydası var ritimle ilgilenmenin. Dolayısıyla ailelerin bulundukları illerde bu imkanları araştırarak en doğru yerlerde çocuklarını müziğe, ritimle başlatmalarını tavsiye ediyorum."
"Ülkemizde inanılmaz yetenekli çocuklar var"Müzik öğretmeni yetiştiren fakültelerde de vurmalı çalgılar dersinin verilmesi gerektiğine dikkati çeken sanatçı Özer, güzel sanatlar fakültelerinde yıllarca dersler verdiğini ama bu gayretin tek başına yapabilecek bir iş olmadığını söyledi.
Dinçer Özer, şunları ifade etti:
"Bu festivalde biz şunu fark ettik, ülkemizde inanılmaz yetenekli çocuklar var ve onları yetiştiren inanılmaz başarılı öğretmenleri var. Ayrıca müzik öğretmeni olmayıp bu işe gönül vermiş hocalar var. O kadar gurur duydum ki kendi adıma. Ülkemiz adına da büyük bir ümittir bu. Öğrencilere ve öğretmenlere ışık olmak adına çıktığım bu yolda bana destek veren Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası, Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığına teşekkürlerimi sunmak istiyorum. Bu ilginin ve desteğin devamını rica ediyorum."
İlk festivale katılan öğrenciler sanatçı olduÖzer, 13 yıl boyunca festivalde çok güzel anılar biriktirdiklerini, ilk festivalde sahneye çıkan bir öğrencinin müzik eğitimini devam ettirerek, bugün yurt dışında kariyerine devam eden vurmalı çalgılar sanatçısı olduğunu aktardı.
Eylül'de yeni başvurular varÖzer, Milli Eğitim Bakanlığı ile her sene eylül ayında yapılan iş birliği ile bir başvuru formu oluşturduklarını ve bunu anaokullarından üniversitelere kadar bütün okullara gönderdiklerini dile getirdi.
Festivale katılmak isteyen okulların ritim, vurmalı çalgılar toplulukları oluşturduklarını, kendilerine gönderilen başvurulardan seçtikleri okulları Ankara'ya davet ettiklerini belirten Özer, festivallerde yurt içi ve yurt dışından gelen profesyonel sanatçılarla öğrencileri buluşturduklarını söyledi.
Dinçer Özer, bu yıl eylül-ekim aylarında bütün okullara 14'üncü festival için yeni duyuruların gönderileceğini belirtti.