Muş’un Malazgirt ilçesine bağlı Bilala köyünde dünyaya gelen Yakup Yalçınkaya, dünyada yaşanan talihsizlikleri ve olumsuzlukları modern ve yalın bir dille şiirleştirerek ‘Kırlangıç’ adını verdiği bir kitap çıkarttı.
Muş’un Malazgirt ilçesine bağlı Bilala köyünde dünyaya gelen Yakup Yalçınkaya, dünyada yaşanan talihsizlikleri ve olumsuzlukları modern ve yalın bir dille şiirleştirerek ‘Kırlangıç’ adını verdiği bir kitap çıkarttı.
Edebiyat dünyasına ‘Kırlangıç’ adındaki şiir kitabını kazandıran Yakup Yalçınkaya; edebiyatı, kitapları, şiir yazmayı çok sevdiğini ve yazılı kaynakların kişilerin ve toplumların yaşamında izler bıraktığını belirtti. Okuma yazma alışkanlığının çocukluk döneminde yaşadığı Bilala köyündeki kanaat önderi babasının yaşam biçimi ile şekillendiğine dikkat çeken Yalçınkaya, dünya üzerinde yaşanan olumsuzlukları sade ve akıcı bir üslupla kaleme alıp şiirleştirerek ‘Kırlangıç’ ile çocukluk hayalini gerçekleştirdiğini kaydetti. Edebiyata öteden beri ilgisi olduğunu anlatan yazar Yakup Yalçınkaya, “Küçüklüğümden beri kitaplara olan ilgim ve çok gezgin biri olduğum için bu yönlerim beni yazarlığa teşvik etti. Kırlangıç kitabım ilk sayısı çok beğenildi, çok yakında ‘Kırlangıç’ kitabımın ikinci baskısı çıkacak. 1982 yılında Muş’un tarihi ilçesi Malazgirt’in Bilala köyünde doğdum. Hayata gözlerimi toplumsal sorunların çözümüne, toplumun barışına kendini adamış babamın sayesinde açtım. Babam bir aşiret reisi olduğu için evimiz her zaman tıklım tıklım dolu olurdu. Toplumdaki aşiret kavgalar ile aralarında husumet bulunan aileler gibi sorunlar bizim evde konuşulur tartışılır ve çözüm aranırdı. Bunun yanında farklı görüşlerden siyasetçiler, bürokratlar, uzak şehirlerden gelen aile dostları, çoğu zaman adım atmakta zorlandığımız evde farklı dinlere mensup farklı dilleri konuşan her sınıftan her görüşten insanları tanıma şansına sahip oldum. Öyle anlatılacak gibi değildi, bazen Kürtçe konuşmayı bilmeyen misafirlerimiz olurdu. Bizim de Türkçeyi bilmeyen kadınlarımız vardı. Gelen misafirlerimize ara ara biz çocuklar tercümanlık yapardık. Çoğu zaman bize ihtiyaç duymadan da anlaşabiliyorlardı. Kadınlar birbirlerinin dillerini bilmemelerine rağmen birlikte vakit geçirirler, birbirlerine saygı duyarlar ve ayrılırken birbirlerine hediyeler verirlerdi. Bu kadar farklı kültürlerin yaşandığı bir evde doğmam, bu kitabı yazmanda öncü oldu. İyi niyetli insanların buluştuğu konuştuğu bir ortamda ve 12 yaşında Pir Sultan Abdal’dan etkilenerek şiir yazmaya başladım” dedi.
“Kitabım toplumsal barışı anlatan bir kitaptır” diyen Yalçınkaya, “Kırlangıç şiir kitabım benim işin saflıktır, güzelliktir ve doğal bir aşktır. Bu kadar asil, zarif ve ince bir varlık olan ‘Kırlangıç’ kuşu varken benim yırtıcı bir kartalın ismini kitabıma vermem ilkelerimle bağdaşmazdı. Benim Kırlangıç kitabım ise toplumun bütün katmanlarına iniyor. Yükselen, toplumu salt bir şekilde ele alan, eleştiren ve eleştirirken kesinlikle bir insanın inançlarını, görüşlerini, yaşayış tarzlarını ve düşüncelerini incitmekten kaçınan bir kitaptır. Kırlangıç kitabımı yazmaktaki en temel amacım duyulmayan seslerin sesi olmak istememdir. Şiirlerimi okuyunca beni daha iyi anlayacağınızı düşünüyorum” dedi.
Yazar Yalçınkaya, kitabında yeri geldiğinde tekneleri batan mültecilerin, yeri geldiğinde madende çalışanların, yeri geldiğinde Filistin’de vurulan bir çocuk ve Halep’çe de katledilen bir mazlum Kürdün sesi olmaya çalıştığını dile getirerek, “Kırlangıç şiir kitabımda sevgiyi, umudu, barışı ve kardeşliği yazıyorum. İkinci kitabımda yazmaya devam edeceğim. Kırlangıç kitabımın hak ettiği değere ulaşması işin eleştirmenlerin, edebiyatçıların eleştirisine ve önerilerine ihtiyacım vardır. Ben inanıyorum ki sonunda hak ettiği başarıya ulaşacaktır” ifadeleri kullandı.
Yalçınkaya, köyde doğmuş biri olarak kendini toplumsal olayların çözümüne adadığını da dile getirerek, “Malazgirtli gençlerimize Kırlangıç kitabının örnek olacağını düşünüyorum. Ben şiir kitabı yazdım, sizlerde şiir kitabı ve roman yazın. İlk Pir Sultan Abdal’dan ve aile ortamından etkilenerek yazmaya başladım. Şu an yazdıklarıma yön ya da ilham veren kişinin de benim özelim olarak kalmasını istiyorum. Yeri gelince ismini de açıklayacağım. Bu kitabı yazarken örnek aldığım çok kıymetli yazarlar ve şairler var. Yazar Ümit Varlık’a teşekkür etmek istiyorum. Kitabın oluşmasında çok emek sarf etti. Şu an üzerinde çalıştığım ve yılsonunda piyasaya çıkarmayı düşündüğüm bir kitabım var. Aksi bir durum yaşanmaz ise yılsonuna kadar hazırlamış olurum. Gençlerimize buradan seslenmek istiyorum. Mafya dizilerine özenmeyin şiir yazın şair olun yazar olun. Benim gibi yazarlara sponsor olun, gençlerimize destek olun. Şiir yazan bir kişi ‘katil’ olmaz, olamaz. Şiir sevgidir, şiir aştır, güzelliktir. Kısa zamanda ikinci kitabımı yayınlatmak için sponsor arıyorum. Ancak, bu kitabımda çok adet bastırmak istediğim için bana sponsor olacak kurum ve hayırsever arıyorum” şeklinde konuştu.