Bitlis’in Ahlat ilçesindeki Madavans Vadisi’nde çeşitli kültür ve medeniyetlere ev sahipliği yapmış yüzlerce mağara bulunuyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından imzalanan Cumhurbaşkanı kararı ile 3 ildeki 6 bölgenin kesin korunacak hassas alan ilan edildiği duyuruldu. Resmi Gazete’de yayımlanan 2630 karar sayısında da, Ahlat ilçesi sınırları içerisinde bulunan Madavans Vadisi de kesin korunacak hassas alan olarak ilan edildi. Neolotik çağdan kalma ve mağara turizmi açısından önem taşıyan mağara kümelerinin olduğu 17 kilometre uzunluğundaki Madavans Vadisi’nin kesin korunacak hassas alan ilan edilmesi ilçe halkı tarafından sevinçle karşılandı.
İlçenin Kulaksız ve Tahtısüleyman mahallelerinin üst kısmında yer alan mağara ve kiliselerle bir dönemin en önemli inanç merkezlerinden biri olan çeşitli kültür ve medeniyetlere ev sahipliği yapan Madavans Vadisi, kilometrelerce uzunluğunda muhteşem bir bitki örtüsü ile dikkat çekiyor.
Bitlis Eren Üniversitesi (BEÜ) Rektör Yardımcısı ve Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Demirtaş, ‘Mağara Kent’ olarak adlandırılan kilometrelerce uzunluğundaki Madavans Vadisi’nde yüzlerce mağaranın yanı sıra kaya oyuklarına yapılmış kiliseler de bulunduğunu söyledi.
“Burası insanlığın ortak mirasıdır”
Bitlis Eren Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Demirtaş, “Burası binlerce yıllık insan yerleşmesine sahne olmuş Madavans Vadisi. Bu vadinin şöyle bir özelliği var, çeşitli medeniyet dönemlerine ait insan yerleşmelerine dair çok çeşitli yapılar var. Kilometrelerce uzunluğunda dar derin bir vadinin her iki tarafına yerleştirilmiş bulunan kayaları oyulmuş bulunan çok sayıda mağara evleri ve ibadethaneler mevcuttur. Bu tabi milattan önceki dönemlerden çok önceki dönemlerden bu yana insan yerleşmesi olarak kullanılmış durumda. Miladi çağlardan bu yana da gerek gayri Müslimlere gerekse Müslümanlara ait ibadethanelerin de içinde olduğu bir yerleşme alanı olarak değerlendirilmiş durumdadır. Şimdi burada vadinin her iki tarafında yüzlerce mağara bu mağaraların çeşitli amaçlarla kullanıldığına dair işaretler var. Örneğin mesken olarak kullanıldığı, depo olarak kullanıldığı, belki hayvan barınağı olarak kullanıldığı mağaralar var. Bunun yanı sıra korunaklı bir alan olması nedeniyle insanlar tarafından tercih edildiği çok açık ortada. Ama bu daha fazla ben aslında bu vadinin insanlığın ortak kültür mirası boyutuna değinmek istiyorum. Çünkü burası aslında arkeologların eski çağ tarihçilerinin belli oranda sanat tarihi tarihçilerinin ilgi gösterdiği bir alandır. Ama dediğim gibi insanlığın kültür mirası olması nedeniyle işi o yönüne dikkat çekmek suretiyle buranın korunmasının insanlık için ne anlama geldiğine vurgu yapmak istiyorum. Çünkü buraların yeterince korunamadığı zaman insanlık kültür mirasının bir bölümünü kaybediyor ve her sene ne yazık ki böyle şeylere ülkemizde ve dünyada çokça şahit oluyoruz. Madavans Vadisi’ne ben yıllar önce geldiğimde, örneğin şu anda arkamızda görmüş olduğunuz mekanın son derece güzel süslemelerle rengarenk olduğunu ben görmüştüm. Çeşitli motiflerle bütün yapı yerli yerinde duruyorken ikinci defa geldiğimde burada aşınmalar olduğunu gördüm. Şimdi ise ne yazık ki durumu içler acısı. Biz buraya bir kere kilise olarak bir gayri Müslim tapınağı olarak bakamayız. Burası insanlığın ortak kültür mirasıdır. Burası hepimize aittir. Burası hiçbir dine hiçbir ırka hasredilemez” dedi.
“Kesin korunacak hassas alan ilanı sevindirici bir haber”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından imzalanan Cumhurbaşkanı kararı Madavans Vadisi’nin kesin korunacak hassas alan olarak ilan edilmesinin sevindirici bir haber olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Demirtaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Dediğim gibi burası hepimize aittir ve şuanda tabi ki ülkemizin sınırları içerisinde yer alması münasebetiyle burası bize aittir. Bize emanettir yani bizim burayı kesinlikle her açıdan korumamız gerekiyor. İnançlara saygı açısında korumamız gerekiyor kültürümüzün korunması açısından muhafaza etmemiz gerekiyor gelecek nesillere karşı olan borcumuzun edası noktasında korumamız gerekiyor yani neresinden bakarsanız bakın bizim bu tür mekanları çok iyi bir biçimde korumamız gerekiyor. Eğer tabi dün sevindirici bir gelişme olmuş Cumhurbaşkanlığı kararı ile hassas koruma alanı ilan edilmiş. Türkiye’de altı yer böyle, bunların iki tanesi bizim Ahlat’ta bulunuyor. Zaten Ahlat, Bitlis ve Bitlis’in diğer bütün ilçeleri aslında böyle yerlerle dolu. Yani Bitlis merkezden başladığınız zaman bütün ilçelerinde medeniyet eserlerine şahit olabilirsiniz. Yani kalelerinden antik kentlerine, Madavans Vadisi’nden olduğu gibi tarihi mezarlıklarına kadar insanların belki on bin yıllık bütün hayatını ortaya koyan, delillendiren mekanlar var. Bu mekanda onlardan bir tanesidir.”
“Üniversite olarak Madavans Vadisi’yle ilgili projeler yapmayı planlıyoruz”
Madavans Vadisi’ni gelecek nesillere mutlaka sağlam bir biçimde ulaştırılması gereken mekanlardan biri olduğunu ifade eden Prof. Dr. Mehmet Demirtaş, “Şehrimize karşı olan borcumuzu ülkemize karşı olan borcumuzu eğer gerçekten layığıyla ödemek istiyorsak bu yerleri korumamız lazım. Bitlis Eren Üniversitesinin bir yöneticisi sıfatıyla söylüyorum buranın korunmasına yönelik üniversitemizin çeşitli bölümlerinde arkeoloji ve sanat tarihi bölümünde sanat tarihi bölümünde öğretim üyelerimizin çabalarıyla yeni projeler yapmayı planlıyoruz. Önümüzde ki dönem inşallah bu projeler hayat geçtiğinde hiç olmazsa belki kamuoyunun dikkatini çekebilir diye ümit ediyoruz. O zaman nispeten korunması daha kolay hale gelir diye düşünüyorum” şeklinde konuştu.
(ÖO-MSA-Y)