Erzurum’un tarihine ışık tutan ve 6 bin yıllık tarihe dayanan Pulur Höyükte yapılan kazı çalışmaları devam ediyor. Höyükte tarihi kalıntılara rastlandı.
Erzurum’un tarihine ışık tutan ve 6 bin yıllık tarihe dayanan Pulur Höyükte yapılan kazı çalışmaları devam ediyor. Höyükte tarihi kalıntılara rastlandı.
Erzurum’un Aziziye İlçesine bağlı Ömertepe Mahallesi’nde karbon-14 testiyle 6 bin yıllık olduğu belirlenen Pulur Höyük’te kazı çalışmaları devam ediyor. Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Protohistorya ve Önasya Arkeolojisi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Rabia Akarsu’nun önderliğinde 7 kişilik lisans ve lisansüstü öğrenci ile 4 işçinin görev aldığı kazı, höyüğün en tepe noktasından başlanarak sürdürüldü.
İlk olarak 1960 yılında Dr. Hamit Zübeyir Koşay ve Macar arkeolog Hermann Vary başkanlığında yapılan kazıdan sonra Kültür ve Turizm Bakanlığından kazı için ikinci kez onay çıkmış oldu.
Yapılan çalışmalarda tarihi kalıntılara da rastlantı. Daha çok tarım alanlarında kullanılan ve günlük hayatta kullanılan ürünlere rastlanırken höyükteki çalışmanın Erzurum’un tarihine de ışık tutacağı düşünülüyor.
“Çalışmalarımızda M.Ö. 4 bininci yıllara ulaştık”
Akarsu, çalışmalarda M.Ö. 4 bininci yıllara ulaştıklarını ifade ederek, “61 yıl aradan sonra kazılarımızı başlattık. Ağustos ayından berri kazılarımız devam etmekte. Bu yıl kazılarımızı özellikle tabakalanmaya yönelik planladık. Höyüğün batı kısmında en tepeden aşağıya kadar basamaklı açma yöntemiyle yaptık. Çalışmalarımızda M.Ö. 4 bininci yıllara ulaştık. O dönemlerde özellikle Erzurum’un da içerisinde olduğu Kuzey Doğu Anadolu Bölgesinde Karaz kültürünün hakim olduğunu biliyoruz. Kara Höyükte bu höyüğe çok yakın bir konumda bulunuyor. Pulur Höyükte de bu döneme uygun kalıntılar var. Seramik, tapınma ve günlük kullanıma ait buluntular var” dedi.
“Karaz kültürüne ait izler var”
Dr. Akarsu, izlerin Karaz kültürüne ait olduğunu belirterek, “Karaz kültürü Geç Kalkolitik ve Erken Tunç Çağlarını kapsayan bir dönem. Bu da M.Ö. 4 bininci yıllarda başlayıp 2 binli yıllara kadar devam eden uzun soluklu bir kültür diyebiliriz. Hem dönemsel olarak uzun hem de Trans Kafkasya’dan Doğu Akdeniz kıyılarına kadar ilerleyen geniş yayılım gören bir kültür. Bu kültüre dair en erken buluntuları elde ettik” şeklinde konuştu.
