Elazığ’da yaklaşık 5 yıl önce edebiyata meraklı 10 arkadaşın destekleri ile çıkmaya başlayan Telmih dergisi, 23’üncü sayısına ulaştı. Kentte edebiyat ile uğraşan vatandaşları etrafında toplayan dergi, uluslararası bir düzeye u
Elazığ’da yaklaşık 5 yıl önce edebiyata meraklı 10 arkadaşın destekleri ile çıkmaya başlayan Telmih dergisi, 23’üncü sayısına ulaştı. Kentte edebiyat ile uğraşan vatandaşları etrafında toplayan dergi, uluslararası bir düzeye ulaşmayı başardı.
Elazığ’da 2016 yılında farklı meslek gruplarına mensup 10 arkadaş bir araya gelerek Servet-i Fünun, Fecr-i Ati, Sebilürreşad, Yedi Meşalecileri örnek alarak kültür, sanat ve tarih yayınlarını içerisinde bulunduran ’Telmih’ adında bir dergi çıkardı. İlk başlarda ulusal olarak yayın yapan ve daha sonra uluslararası yayın haline gelen derginin 23’üncü baskısının hazırlıklarına başlandı. Dergi bünyesinde yazar buluşmaları, metin yazarlığı atölyesi ve söyleşiler düzenleniyor. Bununla beraber Telmih Kitap da yayınevi olarak 20 kitaba ulaşmış durumda.
Geçmişten ilham alarak bu işe başladıklarını ifade eden Telmih Kültür Sanat Tarih ve Edebiyat Dergisi imtiyaz sahibi, Genel Yayın Yönetmeni Talat Özer, "Hayatımızın içerisinde her zaman edebiyata ve kültüre yer olmuştur. Benim edebiyat sahnesindeki başlangıcım dedemin bana okuduğu şiirlerle oldu. Ben bu şiirlerle ahenk yapısını sağladım. Yazmak ve okumak içerisinde gidip kendisini bulmaya amaçlayan bir insan olarak Telmih dergisini geçmişteki Sebilürreşad, Fecr-i Ati, Yedi Meşaleciler öyle bir azimle ve inançla kurmayı hayal ettik. Dergimiz üniversite yıllarında idealist insanların bir araya gelmesiyle oluşan bir dergi. İlk önce ulusal olarak yayın yaparken daha sonra uluslararası bir düzeye kavuştuk, bu bizi mutlu ediyor. Türkiye’den, Türk dünyasından dünyanın her yerinden yazarlarımızı ağırlıyoruz" dedi.
"Dergi çıkarmak karanlığa ıslık çalmak gibidir"
İlk başlarda hayal olarak başladıkları yolda zaman somut adımlar attıklarını ifade eden Özer, "İnanç ve azmin ışığı içerisinde hayallerimizi gerçeğe dönüştürdüğümüz için çok mutluyuz, bu yolda bize destek olan arkadaşlarıma kıymetli büyüklerime teşekkür ediyorum. Dergi çıkarmak karanlığa ıslık çalmak gibiydi, ilk başlarda hayal olarak başladığımız yolda somut adımlar attık. Türkiye’deki diğer dergiler gibi bizimde zaman zaman sıkıntılarımız oldu. İlk başta mutfağımızın oluşması üniversiteden mezun olan insanların biraya gelmesi. Fikir atölyeleriyle fikrin temayülünün oluşmasıyla gerçeklik buldu. İnsanlar bizlere inandıkları için bizimle yol yürüdüler ve ekip arkadaşlarımız çeşitli ödüllere layık görüldüler, Cumhurbaşkanlığı ödülü gibi. Anadolu’dan dergicilik yapmak ve dünyaya seslenmek onur duyulacak bir olay. Mehmet Akif Ersoy’un Sebilürreşad’ta, Sırat-ı Müstakim’de kaleme aldığı ülkemizin içinde bulunduğu durumlardan, insanımızdan, doğamızdan, dünyamızdan kültür ve dilimizden hareketle bugüne kadar biz dergimizi inşa ettik. Servet-i Fünun, Fecr-i Ati, Yedi Meşaleciler ve Diriliş gibi bir ekole dönüşmeyi canı gönülden istiyoruz. Biz bu yükü Türk dünyası ve Türk kültürü açısından sırtlamaya ve bu yolda yürümeye razıyız. Geçmişte nasıl Marmara Kıraathanesi varsa şairler kültürel olarak orada birleşip fikirlerini ortaya koyuyorsa tartışmalarını yerine getirebiliyorsa bir konu üzerine konuşuyorlarsa bizde de aynı şekilde Telmihane’de devam ediyor. Yazar, şair ve ekip arkadaşlarımızla birlikte belirli zaman dilimlerinde yan yana geliyoruz. Genç kalemlerimizi burada ağırlıyoruz. Metin yazarlığı derslerimiz devam ediyor. Atölyesi olan bir dergiyiz. Yazmakla birlikte yazarda yetiştirmenin de yükümlülüğünü modern dünya içerisinde kendimize bir görev olarak belirledik. Bu görevi yerine getirmek insanlığın sesine ulaşmak ve İsmail Gaspıralı, Yunus Emre ve Mevlana gibi diğer yazarların izinden gitmek görevimiz" diye konuştu.
