Elazığ’da 50 yıl sonra ilk defa yapılan Prehistorik Dönem Yüzey Araştırmalarında 12 kişilik ekip 20 günde 4 belde ve 50 köy gezerek, 17’si yeni olmak üzere 38 arkeolojik alan keşfetti. 25 tarihi eserin de bulunduğu araştırmalarda, 8 b
Elazığ’da 50 yıl sonra ilk defa yapılan Prehistorik Dönem Yüzey Araştırmalarında 12 kişilik ekip 20 günde 4 belde ve 50 köy gezerek, 17’si yeni olmak üzere 38 arkeolojik alan keşfetti. 25 tarihi eserin de bulunduğu araştırmalarda, 8 bin yıl öncesine dayanan yerleşim yerleri belirlendi.
Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nün izniyle, Fırat Üniversitesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Abdulkadir Özdemir başkanlığındaki ekip, 01-20 Eylül 2020 tarihleri arasında “Prehistorik Dönem Arkeolojik Yüzey Araştırması” yürüttü. 2020 yılının ilk sezonunda, Uluova ve çevresinde 4 belde ve 50 köy gezen 12 kişilik ekip, 17’si ilk defa keşfedilen olmak üzere toplam 38 tane arkeolojik alan belirledi. Yapılan yüzey araştırmasında, 8 bin yıl öncesine kadar tarihlenen yerleşim yerleri tespit edildi. Bulunan taş baltalar, pişmiş toprak, insan heykeli, taş boncuk, mühür baskılı kolye gibi 25 tarihi obje ise Elazığ Müze Müdürlüğüne teslim edildi. 17 tanesi ilk defa keşfedilmiş ve tescilsiz olan arkeolojik alanın, Diyarbakır Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü’ne tescil için önerileceği ve korunmalarının sağlanacağı bildirildi.
"50 yıl sonra ilk araştırma"
Elazığ’da Prehistorik dönem arkeolojik yüzey araştırmalarının 2020 yılı ilk sezonunu gerçekleştirdiklerini belirten FÜ Arkeoloji Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Abdulkadir Özdemir, “Yüzey araştırmalarımız Kültür ve Turizm Bakanlığının izinleriyle Vali Erkaya Yırık ve Üniversite Rektörü Prof. Dr. Fahrettin Göktaş hocamızın destekleriyle gerçekleştirilmiştir. Yüzey araştırmamız Elazığ’da Keban Projesinden 50 yıl sonra Prehistorik araştırmalar gerçekleştirildi. 2020 yılında tekrarda tarihi alanların keşfi ile bunların da tescillenebilmesiyle koruma durumuna alınacaktır. Bu kapsamda 2020 yılında Uluova ve çevresinde 4 belde ve 50 köy gezdik. Bu köylerde toplam 38 tane tarihi alan keşfettik. Bunlardan 17 tanesini ilk defa keşfettik. Bunları Diyarbakır Bölge Kuruluna tescilini önereceğiz ve koruma altına alınacaklar. 20 gün boyunca yüzey araştırmasında birçok müzelik eser de bulundu. Bulunan 25 adet müzelik eserimizi Elazığ Müzesi’ne teslim ettik. Bu çalışmaları daha sonra kitaba dönüştürerek ilin kültür envanterine katkı sağlamasını bekliyoruz” dedi.
"Taş balta, pişmiş toprak heykelde bulundu"
Bulunan objeler hakkında bilgi veren Özdemir, “Yüzey araştırması sırasında bulunan objeler arasında, taş baltalar, pişmiş toprak insan heykeli, taş boncuk, sağlam kaplar, mühür baskılı kolye ele geçti. Çok sayıda çanak çömlek, öğütme taşı gibi eserlerde bulundu. Yapmış olduğumuz yüzey araştırmasında günümüzden 8 bin yıl öncesine kadar tarihlenen yerleşim yerleri tespit ettik. Değirmenönü köyünde Boytepe yerleşimi en erken yerleşim oluyor. Neolitik döneme tarihlediğimiz bir dönem. Daha çok ilk tunç çağına tarihlenen höyükler tespit edildi. Ama bu kapsamda neolitik, kalkolitik, ilk tunç ve demir çağına ait yerleşimler tespit edilmiş bulunmaktadır” diye konuştu.
"8 bin yıl öncesine ait izler bulundu"
Elazığ’da daha çok Urartu ve daha sonrasının bilindiğini aktaran Özdemir, “Bunun öncesinde Keban kazıları sayesinde bilgilere hakimdik. Ama Boytepe ve Sarılı yerleşimlerinde bulduğumuz malzemeler aslında Elazığ’ın günümüzden 8 bin yıl öncesine kadar tarihini geri çekmektedir. Buralarda yapılacak kazı çalışmalarıyla yaşlandırmalarla daha kesin sonuçlara da varabiliriz. Araştırmamız 20 gün içerisinde 12 kişilik ekiple yapılmıştır. Multi disiplinel önem verdiğimiz araştırmamız da; arkeolog, sanat tarihçi, tarihçi, coğrafyacı, ressam, seramikçi ve arkeometris gibi uzmanlardan oluşmaktadır. Fırat Üniversitesi ve farklı üniversiteden oluşan hocalarla yaptığımız yüzey araştırması ile Elazığ’ın kültür turizmine katkı sağlamasını düşünmekteyiz” ifadelerini kullandı.