Erzurum’da Ermeniler tarafından 1790 yılında inşa edilen Surp Minas kilisesi Almanya’da yaşayan Türk sahibinin restorasyonuna ve yer değişikliğine izin vermemesinden dolayı harabe bir şekilde kentsel dönüşüm projesinin tam ortasında ka
Erzurum’da Ermeniler tarafından 1790 yılında inşa edilen Surp Minas kilisesi Almanya’da yaşayan Türk sahibinin restorasyonuna ve yer değişikliğine izin vermemesinden dolayı harabe bir şekilde kentsel dönüşüm projesinin tam ortasında kaldı. Ayrıca kimsenin müdahale edemediği kilisede defineciler de kazmadık yer bırakmadı.
Erzurum’un Aziziye ilçesine bağlı Saltuklu Mahallesinde 1790 yılında Ermeniler tarafından yapılan 231 yaşındaki Surp Minas Kilisesi Aziziye Belediyesi tarafından yapılan Gez Köy Kentsel Dönüşüm Projesinin tam ortasında harabe haliyle kaldı. Aziziye Belediyesi tarafından restore edilerek kentsel dönüşüm projesine de ortak edilmek istenen kiliseye en büyük engel ise Almanya’da yaşayan Türk sahibi oldu.
Aziziye Belediye Başkanı Muhammed Cevdet Orhan, mal sahibiyle uzun süre görüşse de herhangi bir anlaşmaya varamadı. Kilisenin hiçbir şekilde restore edilmesine ve taşınmasına izin vermeyen mal sahibi kilisenin harabe şekilde kalmasını istedi.
Kilise kentsel dönüşüm projesine engel teşkil etmese de yıkık ve harabe görüntüsüyle dikkat çekiyor. Öte yandan sahibinin isteği üzerine dokunulmayan kilise definecilerin ve madde bağımlılarının da uğrak yeri haline geldi. Defineciler tarafından kazılmadık yeri kalmayan kilise güçlükle ayakta kalmaya çalışıyor.
“Mal sahibi hiçbir şekilde kilisenin yenilenmesine izin vermiyor”
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Aziziye Belediye Başkanı Muhammed Cevdet Orhan, mal sahibiyle yapılan görüşmelerde kesinlikle hiç bir sonuç elde edemediklerini ifade ederek, “İlçemizde Surp Minas adında bir kilise var. Bu kilise için daha önceden Anıtlar Kurulunun bir tescil kararı var. Biz Anıtlar Kuruluna bu kilise için renovasyon projesini sunup onaylattık. Bu kilise tescillendiği için kamulaştırılmamış ve bu kilisenin bir sahibi var. Sahibi ise Almanya’da yaşayan bir Türk vatandaşı olduğunu biliyoruz. Biz kendisiyle birkaç defa görüştük. Görüşmelerimizde hiçbir şekilde sonuç elde edemedik. Tekliflerimizi maalesef kabul etmedi. Burada öncelikli olarak yapmamız gereken ilk şey bu kilisenin renovasyonunu yapmak. Yani orijinaline uygun bir şekilde yeniden bir tadilat yapmak. Bizler maliyetine rağmen elimizi taşın altına koyduk. Ama tadil edildikten sonra tahsisi ile ilgili mal sahibi ile herhangi bir anlaşma sağlanamadı. Biz diğer teklifimizde ise orijinaline uygun olarak başka bir yere de taşınmasını istedik. Mal sahibi onu da kabul etmedi. O bölgede şantiyeler var. TOKİ tarafından oraya 1013 tane konut yapılıyor. Ayrıca özel sektörün yapmış olduğu konutlar var” dedi.
“Maliyeti karşılayıp kendisi de restore ettirmiyor”
Başkan Orhan, mal sahibinin kendi imkanlarıyla da kiliseyi yeniletmediğini kaydederek, “Sahibi buraya geldi. Kendisiyle de avukatıyla da yüz yüze görüştük. Kilisenin harabe halde olduğunu kendisi de gayet net bir şekilde biliyor. Ama sonuç itibari ile belediyemize tahsis konusunda bir anlaşma olmadığı için bizde hiçbir işlem yapamıyoruz. Mal sahibinin kendisinin de yenileme projesini hayata geçirmesi mümkün fakat bunun maliyetine kendisinin katlanması lazım. Kendisi maalesef öyle bir girişimde de bulunmuyor” şeklinde konuştu.
“Harabe kilise kentsel dönüşümünde güzelliğine engel oluyor”
Belediye Başkanı Muhammed Cevdet Orhan, alana yapılacak olan kentsel dönüşüm projesinin güzel görüntüsünü kilisenin harabe görüntüsünün bozduğunu aktararak, “Kilise tam Gez Köy Kentsel Dönüşüm Projesinin ortasında yer alıyor. Kilisenin büyüklüğü yaklaşık 250-300 metrekare ama etrafında Anıtlar Kurulu tarafından belirlenen bir koruma çemberi var. Dolayısıyla kentsel dönüşümü yaparken o koruma penceresine riayet ediyoruz. Bu da yaklaşık 2 dönümlük bir alanı kapsıyor. Bu anlamda yaklaşma sınırı ve binaların yaklaşma planları kentsel dönüşüm projesi onaylanırken ve uygulanırken Anıtlar Kuruluna onaylatıldı ve o alan bir şekilde kentsel dönüşümün haricinde bırakıldı. Şu an bize kilise kentsel dönüşümde bir engel teşkil etmiyor ama tabi ki kentsel dönüşüm alanında böyle harabe bir görüntü bizi rahatsız ediyor. Her gün belli başlı kişiler tarafından oranın harabe hali devam ettirilmeye çalışılıyor. Kentsel dönüşüm sonrası orası bambaşka bir görünüme kavuşacak. Bizim amacımızda kilisenin bu görünümünden kurtulup yeniden güzel bir görünüme kavuşmasıdır“ ifadelerini kullandı.