Doç. Dr. Sezgin, Manisa'daki Saittai Antik Kenti'nden kaçırıldığı tespit edilen ve İtalya'da uzun süren hukuki sürecin sonunda teslim alınan 1800 yıllık kefaret yazıtının Türkiye'ye dönmesini büyük bir mutlulukla karşıladıklarını
MANİSA (AA) - Manisa Celal Bayar Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Aigai Antik Kenti Kazı Başkanı Doç. Dr. Yusuf Sezgin, Manisa'daki Saittai Antik Kenti'nden kaçırıldığı tespit edilen ve İtalya'da uzun süren hukuki sürecin sonunda teslim alınan 1800 yıllık kefaret yazıtının Türkiye'ye dönmesini büyük bir mutlulukla karşıladıklarını söyledi.
Manisa'da devam eden Aigai Antik Kenti Kazı Başkanı Sezgin, AA muhabirine, İtalya'da teslim alınan yazıtla gündeme gelen kentin antik dönemde "Saittai" günümüzde ise Sidas olarak bilindiğini, bölgenin döneminin en önemli şehirlerden biri olduğunu anlattı.
Kentin Helenistik dönemde kurulduğunu ancak Roma Dönemi'nde gelişip zenginleştiğini anlatan Sezgin, Sidas'ta bugüne kadar ele geçen çok sayıda yazıt bulunduğuna işaret etti.
"Kentin önemi, şehrin içinden geçen ve Gediz Nehri'nin kollarından olan Demirci Çayı'ndan kaynaklanıyor" diyen Sezgin, şunları kaydetti:
"Gediz ve Demirci Çayı antik dönemde kutsal kabul ediliyor. Şehrin ekonomik açıdan çok güçlü olduğunu, ciddi bir zenginliğin elde edildiğini buradaki yazıtlardan öğreniyoruz. Bu son olarak İtalya'da bulunan ve uzun uğraşlar sonucu ülkemize getirilen yazıtın dışında kentte bulunan yüzlerce yazıt var. Kentin önemini Roma İmparatoru Hadrianus'un ziyaretinden de biliyoruz. Çünkü İmparator Hadrianus, Anadolu'ya geldiğinden sadece belli kentleri ziyaret ederdi."
Sezgin, Sidas Antik Kenti ile ilgili yazıtlardan şehrin Anadolu'da en çok meslek locasına sahip kentlerden biri olduğunu öğrendiklerini dile getirerek, özellikle dokuma ve dericilikle ilgili yazıtların, kentin zenginliğinin nereden geldiğini gösterdiğini ifade etti.
"Anadolu'dan kaçırılan bir eserin ait olduğu topraklara getirilmesi çok sevindirici"İtalya'da bulunan ve uzun uğraşlar sonucu teslim alınarak bugün Türkiye'ye getirilen yazıtın kendi topraklarına dönmesini bir arkeolog olarak büyük bir mutlulukla karşıladığını vurgulayan Sezgin, şunları kaydetti:
"Bu bizim için güzel bir haber, Anadolu'dan kaçırılan bir eserin ait olduğu topraklara getirilmesi bizim adımıza sevindirici, çok mutlu olduk. Yazıt aslında bir kefaret yazıtı, bu bölgede çok yaygın. Manisa Müzemizde de başka örnekleri var. İki kardeş birine ait balık ağını çaldıkları için tanrı tarafından cezalandırılıyorlar, bu cezalandırma üzerine anne ve babası, büyük üzüntü ve pişmanlıkla tanrı Apollon çocuklarını affetsin diye bir kefaret yazıtı hazırlatıyor."
Sezgin, eserin geri alınması sürecinde takipçilikleri ve ısrarlarından ötürü Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkililerine teşekkür ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bakanlığımızın takibi, adli süreçteki ısrarı gerçekten çok önemli. Uzun yıllar süren adli süreçte eserin bulunduğu yerin ispatlanması çok önemli. Bunu yapamazsanız iadesi çok zor gerçekleşiyor. Bu yazıttaki şansımız üzerindeki ifadelerden nereye ait olduğunu anlamamız oldu. Bu konuda ısrarcı olmazsanız eseri kazanmanız mümkün değil."
Manisa'daki Aksyros Tapınağı'ndan çalınmıştıİtalyan jandarmasının tarihi eser kaçakçılığıyla mücadele biriminin 1997 yılında bir antika tüccarının iş yerine yaptığı baskında ele geçirdiği yazıtın, yapılan inceleme sonucu Manisa'nın Demirci ilçesinde yer alan Saittai Antik Kenti'ndeki Apollon Aksyros Tapınağı'ndan bir şekilde kaçırıldığı tespit edilmişti.
Kültür ve Turizm Bakanlığı 21 yıllık hukuki mücadelesi sonucu İtalyan Mahkemesi, Lidya yazıtının Türkiye'ye ait olduğu kararına hükmetmiş, eserin ait olduğu topraklara iade süreci başlamıştı.
Türkiye'nin Roma Büyükelçiliği tarafından teslim alınan eser, bugün Türkiye'ye getirildi.
Ahmet Bayram