İyi Partili İbrahim Özkan, yerde serili olan seccadeye basmanın günah olmadığını ve namaz kılınmadığı durumlarda kilim olduğunu söyledi.
Seçim çalışmalarını sürdüren Kemal Kılıçdaroğlu, dün akşam İstanbul Platformu’nun düzenlediği İftar Buluşması’na katıldı.
Programdan sonra CHP Düzce Milletvekili aday adayı Azade Ay ile görüşen Kılıçdaroğlu, hatıra fotoğrafı çekildi.
Canan Kaftancıoğlu'nun da bulunduğu karenin sosyal medyada paylaşılmasının ardından tepkiler çığ gibi büyüdü.
Yerde serili olan seccadeye ayakkabı ile bastığı görülen 6'lı masadan cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, gelen tepkilerin ardından özür diledi.
Kılıçdaroğlu, farkında olmadan gerçekleşen bir durum olduğunu söylemesine kendi partilileri bile inanmazken, ilk destek İyi Parti'den geldi.
"Günah değildir"
İBB İyİ Parti Grup Başkan Vekili İbrahim Özkan, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
Namaz kılarken seccade, kıldıktan sonra halıdır. Kutsaliyeti yoktur. Günahı da yoktur. Ma'un Suresi'ni okumanızı tavsiye ederim. Gayri ihtiyari olmuş üzüntülerini bildirmişler. Buradan siyaset gayri ahlakidir.
İyi Parti'den Kemal Kılıçdaroğlu'na seccade desteği: Günah da değil kutsal da
Ma'un Suresi'nin anlamı şu şekildedir:
Maun Suresi yoksul ve ezilen Müslümanlar için indirilen bir suredir, anlamı da bu doğrultudadır. Zekat vermeyen, yardımsever olmayan kişiler için bir uyarı anlamını taşımaktadır. Yoksulları doyurmak gerektiğini, yetimleri korumak gerektiğini anlatır.
İslamiyet’in yalan olduğunu söyleyen kişilerin bulunduğunu söyleyen Maun Suresi, namaz kılarken gösteriş yapanları da anlatmaktadır. Allah’ın her şeyi bildiğini, güçlü ve kudretli olduğunu anlatmaktadır. Allah’ın sevgisini kazanmak için doğru yolda ilerlenmesi gerektiğini gösterir.
İyi Parti'den Kemal Kılıçdaroğlu'na seccade desteği: Günah da değil kutsal da
Arapça ve Türkçe okunuşu şu şekilde:
Bismillâhi’r-Rahmâni’r-Rahîm (Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla)
Eraeytellezî yukezzibu bi’d-dîn (Gördün mü, o hesap ve ceza gününü yalanlayanı!)
Fezâlike’l-lezî yedu’ul-yetîm (İşte o, yetimi itip kakan)
Ve lâ yehuddu alâ ta’âmi’l-miskîn (Yoksula yedirmeyi özendirmeyen kimsedir)
Feveylun lil-musallîn (Yazıklar olsun o namaz kılanlara ki)
Ellezînehum an salâtihim sâhûn (Onlar namazlarını ciddiye almazlar)
Ellezînehum yurâûn (Onlar namazlarıyla gösteriş yaparlar)
Ve yemne’ûne’l-mâ’ûn (Ufacık bir yardıma bile engel olurlar)