15 Temmuz’da yaşananların TSK’nın değil, asker üniforması giymiş Fetullah’ın teröristlerinin darbe girişimi olduğunu belirten TÜRK DEGS Başkanı Doç. Dr. Cihat Yaycı, halihazırda da FETÖ yapılanmasının ülkemiz için tehdit oluş
15 Temmuz’da yaşananların TSK’nın değil, asker üniforması giymiş Fetullah’ın teröristlerinin darbe girişimi olduğunu belirten TÜRK DEGS Başkanı Doç. Dr. Cihat Yaycı, halihazırda da FETÖ yapılanmasının ülkemiz için tehdit oluşturmaya devam ettiğini söyledi. Yaycı, mermer gibi konsolide olmuş bir kadronun yukarı doğru gelerek, 5-10 sene içinde devleti ele geçirebileceğinin altını çizdi.
Kardelen Tv’de moderatörlüğünü Prof. Dr. Mevlüt Özben’in yaptığı ve Gazeteci Yazar Esat Bindesen ile İHA Bölge Müdürü Ayhan Türkez’in katılımıyla gerçekleştirilen 15 Temmuz Özel Programına katılan Emekli Tümamiral Cihat Yaycı, FETÖ ile mücadeleye ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
15 Temmuz’da yaşananların TSK’nın değil, asker üniforması giymiş Fetullah’ın teröristlerinin darbe girişimi olduğunu belirten TÜRK DEGS Başkanı Doç. Dr. Cihat Yaycı, halihazırda da FETÖ yapılanmasının ülkemiz için tehdit oluşturmaya devam ettiğini söyledi. Örgütün özellikle sınav usulsüzlükleri/hırsızlıkları ile kadrolaştığını belirten Doç.Dr. Yaycı sözlerine şöyle devam etti:
“Türkiye’de Cumhurbaşkanından sonra FETÖ’den en çok tehdit alan benim çünkü ben bu örgütü çözdüm. Şu anda, Fetullahçı yapılanmanın devlet bürokrasisindeki çözümlenen kısmı sadece yüzde 5’tir. Bu oran Ordu’da yüzde 25-30 civarındadır.”
15 Temmuz öncesinde kopya ile askeri okullara girenlerin 2016’da teğmen ve sonraki yıllarda üst rütbelere geçmiş olduklarını, bizim bunların öğrenci oldukları için Bylock ya da ankesörlü sistemi kullanmadıklarının bilindiğini ifade eden Yaycı’ya göre şu an orduda olması muhtemel subayların Fetö ele başının 1990’lı yıllarda rütbelerini Altunizade’de bir yerde bizzat kendisinin taktığını söyledi.
Doç.Dr. Yaycı konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bunlar kimin askeri, bu rütbe takma töreni TSK’da mı gerçekleştiriliyor? Hayır. TSK’da mezun olan teğmenlere göstermelik rütbe takma töreni gerçekleşiyordu. Asıl tören Fetullah’ın yerinde yapılıyordu. Rütbelerini Fetullah Gülen takıyordu. Bu bir gelenek haline getirilmişti. Daha sonra Fetullah Gülen Amerika’ya gidince ne yapıyorlar biliyor musunuz? Elinin alçıdan kalıbını çıkarıyorlar (alçıdan mı demirden mi neyse). Geliyor, birisi de vekalet vermiş oluyor, kurban kesermiş gibi, o rütbeleri takıyor, rütbeleri takıldıktan sonra o subaylar, sözde subaylar (rezillik) o eli öpüyorlar. Yani inanılmaz bir şey. Bunların hepsi bulundu mu şu anda? Bylock ankesör kullanmıyorsa nasıl bulunacaklar. Bunlar sınav yolsuzluklarının detaylı incelemesi ile bulunacaklar”
Yaycı, FETÖ yapılanması ve kriptoları kastederek, mermer gibi konsolide olmuş bir kadronun yukarı doğru gelerek, 5-10 sene içinde devleti ele geçirebileceğinin altını çizerek, sözlerine devam etti:
“Şu anda bir kalkışma bir darbe olur mu? Olmaz, şöyle olmaz. Bundan sonraki yöntem belli, zaten yazmışlar bunu kaos, kargaşa, devleti yönetenlere karşı güvensizlik. Dikkatini çekiyorum şimdi. Şu an güncel olanlarla bu yazılanları bağdaştırmanızı istiyorum ve ondan sonra sivil itaatsizlik eylemleri, devletin yönetilemez olduğu intibaının oluşması ve bir güvenilir/işaret edilen adamın iktidara gelmesi O birisi kim olursa, kimi seçmişlerse”
Son yıllarda içeride ve dışarıda ülkenin yaşadığı birçok olumsuzluğun altında Fetullahçı yapılanmanın parmağı olduğunu belirten Doç. Dr. Yaycı, “Haine merhamet vatana ihanettir” diyerek sözlerini tamamladı.